Munzam ayarı Eximbank'ın işini artırdı

Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, "Merkez Bankası'nın geçtiğimiz yıl sonundan itibaren aldığı bu zorunlu karşılıklarla ilgili önlemler, müthiş bir şekilde ihracatçıların bize kaymasına neden oldu" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

İSTANBUL - Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, 2010 yılında sigorta, kredi ve ülke kredileri dahil ihracatçıya 12 milyar dolar civarında destek sağladıklarını belirtti. Kaplan, bu rakamın bu yıl 14 milyar doları bulabileceğini, 2012'de ise daha da büyümeyi hedeflediklerini kaydetti.

Kaplan, "Bu yıl özellikle kredide yüzde 60'lık bir büyümemiz var. Normal dönemlerde ihracatçılar kredilerini ticari bankalardan alıyorlar. Fakat piyasada eğer bir likidite sıkışıklığı varsa bu talepleri bankalar bize yönlendiriyorlar. Merkez Bankası'nın geçtiğimiz yıl sonundan itibaren aldığı bu zorunlu karşılıklarla ilgili önlemler, müthiş bir şekilde ihracatçıların bize kaymasına neden oldu. Biz ihracatçı için varız. Dolayısıyla burada ciddi bir katkı sağlıyoruz. Özellikle Merkez Bankası'nın reeskont imkanlarını çok yoğun kullanıyoruz. Son birkaç ayda ihracatçıya sağladığımız kaynağı 1 milyar TL artırdık. Orada ciddi artış var ve devam edecek. Bu arada faizleri değiştirmedik ve piyasaya göre bizim oranlarımız daha düşüktür. Bunu devam ettireceğiz. Maksat kar etmek değil ihracatçıyı desteklemek" diye konuştu.

700 milyon dolar kaynak

Hayrettin Kaplan, Türk Eximbank olarak kaynaklarının MB, özkaynak ve sendikasyon kredisi olduğunu belirterek, "Ancak buna ilave olarak yurtdışından eurobond piyasasında tahvil çıkarma hazırlığı içerisindeyiz. Fakat piyasa çok kötü. Tahvil ihracını 500 milyon dolar olarak düşünüyoruz. Hazırlıklar tamam, piyasanın düzelmesini bekliyoruz. Bunun yanı sıra Dünya Bankasının yatırım sigorta kuruluşu (MIGA) garantisi ile 200 milyon dolarlık bir kredi alacağız" dedi.

2011'de yaklaşık 160-200 milyon dolar civarında kredi sağladıklarını kaydeden Kaplan, "Fakat şu da bir gerçek; yılbaşında biz likit durumdaydık. O likiditeyi krediye yönlendirdik. Geçen yıllarda çok fazla talep olmadı bize. Bankalar zaten bu fonksiyonu icra ediyorlardı" dedi.

Türk ihracatçısı opsiyonu karmaşık görüyor

Türk Eximbank'ın opsiyon sözleşmesi işleminin kullanılmamasından yakınan Kaplan, "Opsiyon aslında bir sözleşme, sigorta satın alıyorsunuz. Belli bir kurdan fiksliyorsunuz. Diyelimki; sigortayı aşağı doğru almışsanız kur arttığında bundan faydalanıyorsunuz. Kur düşerse sigortayı devreye sokuyorsunuz. Yükselişi sigorta ederseniz yine aynı şekilde kur yükseldiğinde siz o sigorta ile o kuru sabitleyebiliyorsunuz. Bu işlem kullanılmıyor. Türk ihracatçısı maalesef bu tür ürünleri karmaşık görüyor ve kullanmak istemiyor. Biz bu konuda pazarlama çalışmalarını yaptık ve yapıyoruz. Denizli gibi ihracat merkezlerini dolaştığımızda dinliyorlar ama uygulamaya geçen maalesef yok" dedi.

Avrupa krizi ihracatçıyı geri ödemede tehdit ediyor

Opsiyondan daha da önemlisinin sigorta konusu olduğunu kaydeden Kaplan, "Bugün en çok tazminatı Avrupa ülkelerinde Yunanistan, İngiltere, Hollanda, İspanya'ya ödüyoruz. Aslında şuanda Avrupa'daki ekonomik durum ihracatçılarımızı ciddi bir şekilde geri ödeme riski açısından tehdit ediyor. Biz bu konuda sigorta hizmeti veriyoruz. İhracatçımızın bu sigortaya şuanda her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Sigorta konusunda da pazarlama faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyoruz ve yoğunlaştıracağız. Bizim sigorta portföyümüz 5 milyar dolar. Bu yıl yüzde 12 artış öngörüyoruz. Zaten bunu daha da artırmak lazım" dedi.

Kurun seviyesinden çok volatilite önemli

Dolar kurunun düşük olmasının ihracatı olumsuz etkilediğini, çok yüksek olmasının ise ihracatçı açısından iyi olup olmadığının tartışıldığını söyleyen Kaplan, dolar kurundaki yükselişe yönelik olarak şunları söyledi:

"Tabii bir taraftan ihraç ederken bir taraftan da girdiler ve İhracat fiyatları artıyor. Kur artışı ihracatçıya katkı sağlıyor ama girdilerle de bu katkıyı götürüyor. Ama burada daha önemlisi volatilite. Bugün kur çok dalgalanırsa sadece ihracatçılar için değil tüm işadamları için ciddi risk oluşturur. Burada kurun seviyesinden çok volatilitesi çok önemli. TL aşırı değerlenmişti, aşamalı bir düzeltme yaptı. Bu çok iyi ama bundan sonrası global dünyaya bağlı, bize bağlı değil. Şuanda Avrupada, Amerikada biraz durum düzeldiğinde, yatırımcıların risk iştahı biraz arttığında biz yine kurun aşağı doğru gideceğini göreceğiz. Dolayısıyla şuanda bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Tamamen dünya konjonktürünün gelişimine bağlı hareket ediyor."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir