Nevşehir'de tarımsal sanayiye ihtiyaç var

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Tuncer GÖK / Nevşehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı

                                              

Nevşehir'in ekonomik yapısını tarım ve turizm oluşturmakta. İlimizde yeterince sanayi yatırımının olmaması ekonomik gelişimimizde tarım ve turizmin önemini daha da artırıyor. 1990'lı yıllardan sonra turizme yapılan yatırımlar ile bu sektör bir yere getirilmiş durumda. Yatak kapasiteleri artırılmış yeni yatırımlar için çıkarılan teşvikler kapsamında bir çok otel bölgeye kazandırılmıştır. Havalimanının da açılması ile bu sektörün altyapısı genel olarak tamamlanmıştır.

Turizm yatırımları önemli ama nüfusunun yarıdan fazlası tarımla uğraşan bir il için tarıma gereken önem verilmiyor. Çiftçimizin bu sektörden hızla uzaklaşma eğilimi içinde oluşu, hem ilimizin ekonomik olarak geriye gitmesine hem de işsizliğin her geçen gün daha da artmasına neden oldu. Tarım sektöründeki en büyük sorunumuz bu sektörün sanayileşememesi ve çiftçimizin bilinçli olarak bu işe girmemesi. 1998'den sonra ivme kazanan AB müzakere süreci  tarımımızı geliştirmemiş tam aksine geriye doğru götürmüştür.

Tipik bir 'Anadolu'  tarımı yapılan il olan Nevşehir, toprak yapısından dolayı patates yetiştirilmesine en uygun bölge konumunda.

Ama çiftçimizin bilinçsiz uygulamaları ile devletimizin yanlış politikaları nedeniyle bu ürünün yetiştirilmesi bitti. Topraklarımız zehirlendi, yeraltı kaynak sularımız (100 yılda çekilecek su 10 yılda çekildiği için) azaldı. Bu gelişmelerden dolayı toprağın karantina altına alınması önemli düzeyde nüfusun zarar görmesine, patates ticareti yapan şirketlerin iflasına yol açtı.

Patatesin dışında buğday, arpa, üzüm, kabak çekirdeği ilimizde öne çıkıyor. Yıllardır kaliteli ürün elde edebilmek için uğraşan çiftçimizin hububat üretiminde başı süne belası ile dertte. 2004 yılında devletin ilaçlamayı çiftçiye bırakması ile bu sorun halloldu derken bu seferde mevsimler kurak gitmiş ve çiftçimizin yüzü gene gülmemiştir. 2-3 yıldır verilen doğrudan gelir destekleri ve teşvikler bir ölçüde çiftçiyi rahatlatmış olsa da bu soruna çözüm olmamıştır. Kaliteli ürün elde edebilmek için bölgede  tohum ıslahına da ihtiyaç var. Bağcılık  ise maalesef bitme noktasına geldi. Girdi maliyetleri bilinçsiz üretim, pazarlama gibi sorunlar nedeniyle çiftçimiz bu sektörden hızla uzaklaşıyor. İlimizde kabak çekirdeği üretimi az ama kaliteli. Tadı ve kalitesi ile ünlü olduğumuz bu ürünün ekim alanı genişletmek ve çiftçimizi üretime yönlendirmek gerekir.

Borsamız çiftçinin alternatif ürün ekimlerine yönelmesi için 1996'dan bu yana çalışıyor. 1996-1997 yıllarında alternatif ürün olarak mısır ve soya ektirdik. Bölgemize toprak, bitki, yaprak, gübre laboratuvarlarını kazandırdık. Tarımımızı geliştirmek için mutlaka sanayiye dönüştürmeli, diğer ülkelerle rekabete yönelmeliyiz. Sorunları aşmak için bölgesel tarım kongreleri yapılarak devlet politikaları oluşturulmalı. Arz-talep dengesini de iyi oturtmalıyız. Tarım ürünleri ithalatının yerini ihracatına yönelmemiz ve iç pazarda tarımsal ürün tüketimini arttırmamız gerekmekte. Bir toprak reformu bu sektörün gelişmesine büyük etki edecektir.