”Nükleer için Ruslarla haftaya görüşeceğiz”

Bakan Yıldız, doğal gaza şu anda bir zammın söz konusu olmadığını bildirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya ile önümüzdeki hafta görüşeceklerini, süreci konuştuklarını dile getirerek, "Nükleerde önce Akkuyu, sonra Sinop mu olacak?" sorusuna "İnşallah" karşılığını verdi.

Yıldız, Türk-Amerikan İş Konseyi'nin düzenlediği öğle yemeğindeki konuşmasında, Danıştay'ın nükleer santraller konusunda aldığı karara değinerek, Türkiye'ye nükleer enerji santralleri yapılmasıyla ilgili kararlılıklarının sürdüğünü, sürecin ve çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Bakan Yıldız soruları yanıtlarken, nükleer enerji santralleriyle ilgili olarak Rusya Federasyonu ile görüşmelerin devam ettiğini belirterek, "Onlar ihale iptal olduktan sonra 'Tamam iptal olduysa dönelim' şeklinde değil... Tabii ki bir teklif getirmek istiyorlar. Bizim değerlendirmelerimiz devam ediyor ama en önemlisi, Rusya veya başka bir ülke, bizim kararlılığımızın devam ediyor olması. Bununla alakalı herhangi bir yılgınlık gösterme niyetinde değiliz" şeklinde konuştu.

"Zam olsaydı, 1 Aralık'ta uygulamaya girmiş olacaktı"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğal gaza şu anda bir zammın söz konusu olmadığını bildirdi.

Doğal gaza zam konusunun aralık ayında görüşüleceğine ilişkin açıklaması hatırlatılarak, son durumun sorulması üzerine Yıldız, şunları kaydetti:

"Bugün 1 Aralık, yani dün akşam itibariyle eğer bir zam olsaydı, 1 Aralık'ta uygulamaya girmiş olacaktı. Bugün faturalarda herhangi bir değişiklik olmadığına göre, bu normal devam edecek demektir."

Yıldız, 2008 yılında yapılan zamların "dün yapılmış gibi söylenmesi"nin doğru olmadığını ifade ederek, "Habercilik açısından belki zam haberlerinin cazibesi olabilir ama vatandaş açısından ve hükümet yetkilileri açısından, bizler açısından zammın hiçbir cazibesi yoktur. O yüzden şu anda bir zam yok" dedi.

Bu arada, Bakan Yıldız'ın katıldığı program, sis nedeniyle hava ulaşımındaki aksama nedeniyle geç başladı.

"Enerji başlığının açılması isteği"

Yıldız, Avrupa Birliğinde (AB) özellikle enerji başlığının açılması isteklerinin, lüks bir istek olmadığını belirtti.

Son 1,5 yıl hariç tutulduğunda Türkiye'nin son 27 çeyrektir büyümesinin önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Bakan Yıldız, şunları kaydetti:

"Bu, Türkiye'ye yapılacak yatırımları teşvik etmek için başlı başına bir unsurdur. Türkiye'nin hem serbestlemeye, hem de büyümeye karar vermiş olan bir ülke olarak, yapacağı çok iş vardır. Türkiye, 1990 yılından bu yana ortalama yüzde 4,3'ler, 2002 yılından bu yana da ortalama yüzde 7'ler civarında büyümüştür. Bunu karşılayacak enerji sektörüyle ilgili yapılanmanın da mutlaka sağlanmış olması gerekiyor.

Kamu, 2001 yılında çıkarmış olduğu kanunlarla beraber piyasada serbestleşmenin, liberalleşmenin ve özelleşmenin kararını vermiş durumda ve bundan geri adım söz konusu değildir. Özel sektör, artık piyasanın vazgeçilmez bir aktörü haline gelmiştir. Bu açıdan özellikle uluslararası sermayede müttefikimiz olan ABD ile Sayın Obama'nın kullandığı 'model ortaklık' başlığının altının doldurulması gerekiyor."

"Petrol ve doğal gaz ağırlığını koruyacak"

Bakan Yıldız, dünyadaki enerji sektörünün görünümünde, 2030 yılına kadar Uluslararası Enerji Ajansı'nın yaptığı öngörülerle petrol ve doğal gazın ağırlığını koruyacağının görüldüğünü hatırlattı.

Türkiye'nin enerji alanında önemli adımlar attığını dile getiren Yıldız, özellikle 522 milyar metreküp civarında olan şu anki doğal gaz tüketiminin, 2030 yılına kadar yaklaşık 700 milyar metreküp civarında olmasının beklendiğini söyledi.

Hem kaynak ülke, hem de güzergah çeşitlendirmesiyle alakalı konulan bu hedefin, Türkiye'nin içinde bulunduğu enerji projeleriyle ciddi bir yapılandırma içerisinde olduğunu ifade eden Yıldız, "Bütün bu projelerin birlikte gerçekleşmesi de aslında bu projelerin birbirlerinin rakibi olmadığını gösteriyor" dedi.

Bakan Yıldız, 2010 yılı başında şimdiden hazırlığını yaptıkları, ihaleli veya ihalesiz, kamu ortaklı veya kamu ortaksız, özel sektör yapılanmalı veya ortaklı olmak kaydıyla mutlaka nükleer enerji santrallerinin Türkiye'ye "kazandırılması"nda kararlı olduklarını ifade ederek, gelecek yıl içinde dünyadaki bütün üretici firmaların, ABD, Kanada, Güney Kore, Japonya, Rusya, Fransa'nın da bulunduğu platformun mutlaka Sinop'taki alanı değerlendireceğine inandıklarını söyledi.

"Günde 2 saat elektrik kesintisi"

Ayrıca Greenpeace Türkiye Ofisi'ni ilk ziyaret eden Bakan olan Taner Yıldız, ''iade-i ziyaret'' diye tanımladığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yıldız, ''İlk defa Greenpeace'i ziyaret etmeye nasıl karar verdiniz?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı:

''Ben şeffaflığın gücüne inanan birisiyim. AK Parti Hükümetinin şimdiye kadar yürüttüğü politikalar son derece net açık, şeffaf ve verdiği mesajı topluma yararlı olarak gören bir yapıdadır. Fayda analizleri yapıldığında vatandaşımızın bunu kendinde hissetmesi lazım. Greenpeace'in biz katkıda bulunacağı herhangi bir bilgiye açığız. Biz yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının öncelikle tercih edilmesinin lazım geldiğini politikalarımızın başına koyduk ve dedik ki, öncelikle yerli kaynaklarımızın değerlendirilmesi lazım. Bu tip teşhis kısmında mutabıkız, ancak tedavi kısmında bizim omuzlarımızda hissettiğimiz faklı sorumluluklar var.

Ben şunu söyleme lüksüne sahip değilim; (Biz yerli kaynaklarımızı harekete geçirelim, ancak günde 2 saat elektrik kesmek zorunda kalacağız. Çünkü büyüme hızının altında). Ben bu cümleyi kullanamam. Ben hem yenilenebilir kaynakları harekete geçirmek zorundayım, ama aynı zamanda da arz güvenliğiyle alakalı tüm tedbirleri almak zorundayım. Bu sorumluluk bize yüklenmiş. Nükleer enerji santralleri şu anda en az karbondioksit salınımı yapan ve sera gazları itibariyle en az salınım yapan güç santrallerinden birisi. İkna edemediğiniz takdirde ikna olmalısınız diye düşünüyorum.''