O bayrağın hesabını hükümet verecek

MHP'li Vural, dün PKK'lı cenazesinin geçişi sırasında askerin Türk bayrağını indirmesine ilişkin "Bayrağımızı bir lojmandan kaldırılmasına yönelik talimatı kim vermişse....Ey Hükümet, buna cevap vereceksin" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
ANKARA- MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Çocuklarımızı geri zekalı yerine koyan bir zihniyet, millete çarpık bakan bir zihniyettir. Milletimizin aklıyla, zekasıyla alay etmeyin" dedi.
 
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Vural, eğitim konusunda görüşlerini ifade etti. Işık, 7-8 Temmuz'da yapılan KPSS ile ilgili ciddi iddiaların kamuoyuna yansıdığını belirterek, "PKK; ÖSYM'nin elindeki sorulara nasıl ulaştı? Bu iddialar cevap bulmadan 10 Eylül'de yapılacak öğretmen atamaları vicdanları yaralayacak. Bu kişilerin ayıklanıp, geri kalanlar arasında atamaların yapılması lazım. Bu iddialar cevaplandırılmadan KPSS sonuçlarıyla hiçbir atama yapılmamalı. Bundan sonra KPSS 2012'ye dayalı tüm atamaların durdurulması ya da yeni sınav yapılması lazım. Çünkü 10 Eylül'den sonra iş işten geçmiş olacak" diye konuştu.
 
Vural da milli eğitim sisteminin, sistem olmaktan çıktığını, birkaç bürokratın elinde, PKK'nın da bu işe dahil olmasıyla birlikte çığırından çıktığını belirterek, Milli Eğitim Bakanı başta olmak üzere yetkilileri soruna sahip çıkmaya çağırdığını söyledi. 4 4 4 sistemi nedeniyle eğitim öğretim yılının bir çok sıkıntıyla başlayacağını savunan Vural, şöyle konuştu:
 
"Bu manzara karşısında Ömer Dinçer sıkılmadan, utanmadan 'bunu PKK'lılar istemiyor' demek suretiyle bu millete hakaret etmiştir. Bu milletten özür dilemesi lazım. Önce senin eğitim alman gerekiyor. Sisteme yönelik eleştirilere 'PKK propagandası' diyecek kadar ne dediğini bilmeyen birinin Milli Eğitim Bakanı olması nasıl bir felaket oluşturmuştur? Hüseyin Çelik'ten sonra hepsi felaket oldu zaten. Hepsi birbiriyle twitleşiyor. Al birini vur ötekine. Hepsi bir diğerini gammazlıyor, biri diğerine 'bu kötü yönetti' diyor. Olan çocuklarımıza oluyor. Sen kendi Milli Eğitim Bakanı'nı ikna edememişsin de 5,5 yaşındaki çocukları nasıl ikna edeceksin? 'Kürtçe eğitim' diyorsun, sonra 66 aya karşı çıkanları 'PKK'lılar karşı çıkıyor' diye eleştiriyorsun. Pedagojik eğitime aykırı işleri böyle savunan bir Milli Eğitim Bakanı gerçekten milli eğitimin içinde bulunduğu açmazı göstermektedir. Ana babaları tehdit ediyor ve aynı kefeye sokuyor. İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Milli Eğitim Bakanı'nın bu yaklaşımı, çarpık bir bakış açısıdır. "
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukları için rapor alanlara yönelik sözlerini dinleten Vural, "Yeter artık. Siz kim oluyorsunuz, kendinizi ne zannediyorsunuz?. Aziz Nesin'i geçtiniz. Bu milletin evlatlarına geri zekalı diyen bir yaklaşım tarzını bu millet hak etmiyor. Sen 7 yaşında okula gittin, Başbakan oldun. Milletimizin aklıyla, zekasıyla alay etmeyin. Bu doğrudan doğruya milletimize hakarettir ve milletimiz özür bekliyor. Bu çocuklarımızı geri zekalı yerine koyan bir zihniyet, millete çarpık bakan bir zihniyettir. Baban okumanı istiyormuş, sen futbolcu olmak istiyormuşsun. Bak şimdi Başbakan oldun, okumamak için kaçıyordum diyorsun" dedi.
 
Ay yıldızlı bayrağı dikecek insanımız da yüreğimiz de var
Vural, ay yıldızlı bayrağın göndere çekilmeyi hak ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bayrağımızı bir lojmandan kaldırılmasına yönelik talimatı kim vermişse....Ey Hükümet, buna cevap vereceksin. Biz bu coğrafyada ay yıldızlı bayrağın her yerde olmasından şeref duyan bir milletiz. Ama 'bayrak bir tahrik unsuru' diye eğer böyle bir adım atılmışsa, bunun hesabını bu Hükümet vermeli. Kim ne yaparsa yapsın ay yıldızlı bayrak bu coğrafyada yaşayan büyük Türk milletinin egemenliğinin ve bağımsızlığının sembolü olarak daima ve istediği her yerde dalgalanacaktır. Devletin görevi de budur. Orada askerimiz de polisimiz de milletin namusu ve şerefidir, milletin namusunu korumak için şehit ve gazi oluyorlar. Onlar o bayrakları orada tutmayı da o paçavraları da indirmeyi bilirler. 'Oradaki insanları tahrik etmeyin' diye pasifliğe iten bir siyasi irade varsa, herkes haddinin bilmelidir. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir tek insanımızdan da bir tek çakıl taşımızdan da vazgeçmemiz mümkün değildir. Herkes aklını başına almalıdır. Ay yıldızlı bayrağı her yerde dikecek insanımız da yüreğimiz de vardır."'
 
CHP'ye eleştiri
Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başkan Yardımcısı olduğu Sosyalist Enternasyonal'de BDP'nin de statüsü yükseltildiği bir dönem olduğunu belirterek, sonuç bildirisinde "Kürt meselesi, İsrail-Filistin meselesi gibi çok taraflı çözüm bulması gereken meseledir" denildiğini ifade etti.
Vural, "Soruyorum ey CHP; İsrail neresi Filistin neresi? Kürt meselesi ekseninde İran, Irak, Suriye ve Türkiye...4 parçalı Kürdistan'ın BM desteğinde çok taraflı bir çözüm yoluna kavuşturulması gerektiğini söylüyor. Ne yapacaksınız; Doğu ve Güneydoğu'yu BM'ye mi teslim edeceksiniz? Bakın, başkalarını çağırıyor. Sizlerin sorumluluğu Sosyalist Enternasyonal'e değil, size oy veren CHP'lilere ve Türk milletine yöneliktir. Millet egemenliği yerine, uluslararası organizasyonları sözde Kürt meselesi ekseninde göreve çağırmak, Türkiye'ye başkalarını müdahalesine zemin hazırlamak demektir. Ey AKP ve CHP, koltuk için bu milletin etnik kimliklerini kaşıyıp, yabancılar tarafından hazırlanmış çözüm önerilerini hazmettiremeyeceksiniz, bu milletin evlatlarını ayrıştıramayacaksınız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı olduğu" görüşünü nasıl değerlendirdiği sorusuna karşılık Vural, "Bugüne kadar ekmeğine yağ süren kendisi oldu. 'Ne varsa vereceğiz' diyen kendisi değil mi? Yağla balla beslediniz zaten bu zihniyeti. AKP politikaları sayesinde bu boyuta gelmedi mi? Ekmeğine yağ sürdüler, üzerine de bal döktüler" karşılığını verdi.
Vural, İstanbul'da bir kamp ile ilgili sorulara karşılık, "Yol geçen hanı oldu, ajanlar kol geziyor. CIA Başkanı niye gelir, ajanları var burada. İranlı ajanlar, Şebbi ajanları, Mossad ajanları vara. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti devleti, gizli ajanlarla örtülü operasyon yapılan bir merkez haline dönüştürülmüştür. Petrius geldi, Başbakan ile görüştü. Bizim MİT Başkanı ABD'ye gittiğinde Obama ve Bush ile görüştü mü acaba?" dedi.