Ödenen damga vergisi geri alınabilir mi?
Prof. Dr. Nurettin BİLİCİ / Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi
Bilindiği üzere imzalanan sözleşmeler damga vergisine tabidir ve özellikle yüksek tutarlı sözleşmelerde ödenen vergi hayli yüksek tutarlara ulaşmaktadır.
Damga vergisi sözleşmenin (kâğıdın) imzalanıp resmiyet kazanmasıyla doğmakta ve ödenmektedir. Bunun ardından uygulamada zaman zaman imzalanan sözleşmenin geçersiz kaldığı görülmektedir. Bu geçersiz kalma; Kamu İhale Kurumu kararıyla veya mahkeme kararıyla veya taraflardan birinin sözleşmeden caymasıyla ortaya çıkabilmektedir. Bu tip durumlarda damga vergisini ödeyen ancak vergiye konu olan sözleşmenin içeriğinden yararlanamayan tarafın, ödediği vergiyi geri alabilip alamayacağı konusu, uygulamada sık karşılaşılan sorunlardan biridir.
Damga vergisinde verginin konusunu 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na (DVK) ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtlar, vergiyi doğuran olayı ise bu kâğıtların düzenlenip imzalanmasından sonra hukuki sonuç doğuracak şekilde ilgili yerlere ibraz edilmesi oluşturur.
Vergiyi doğuran olaya konu olan sözleşmelerin daha sonra bir şekilde geçersiz kalması durumunda, ödenen damga vergisinin geri alınıp alınamayacağına ilişkin Damga Vergisi Kanunu'nda bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu durumda, başka vergilerde uygulama alanı bulan "vergi hatası" (VUK, m. 116-126) ile ilgili hükümlerin damga vergisi konusunda da uygulanması gerektiği düşünülebilir. Zira VUK, 118/3'te ifade edilen "vergi kapsamına girmeyen… evrak ve işlemler…" vergilendirme hatası olarak kabul edilmekte ve bu çerçevede ödenen vergilerin iadesi öngörülmektedir.
Ancak uygulamada vergi idaresi, hata düzeltme hükümlerinin damga vergisi konusunda uygulanmasını kabul etmemektedir. Vergi idaresi özetle "Kâğıdın imzalanması ile bu vergi doğar ve ödenir. Daha sonra kâğıtta yazılı hususların uygulanıp uygulanmaması vergiyi doğuran olayı ortadan kaldırmaz" demektedir.
Danıştay kararları da; son yıllarda bazı mükellef lehine kararlar çıksa da, çoğunlukla Vergi İdaresinin görüşünü destekler niteliktedir.
Bizim bu konudaki şahsi kanaatimiz ise; vergi idaresinin ve Danıştay'ın çoğunluk içtihadından ayrılmaktadır. Bize göre, vergiyi doğuran olayın geçersiz kalması durumunda bu tip vergilerin (vergi hukukundaki genel uygulamaya paralel olarak) geri iade edilebilmesi gerekir. Doktrinde damga vergisinin alınma nedeni olarak "Oluşturulan belgeler içinde yazılı hususlara kamunun bekçilik yapmakta olması ve sorun çıkması durumunda kâğıtlarda yazılı hususların kamunun korumasında olması" gösterilmektedir
. Sözleşme (kâğıt) geçerliliğini yitirmişse, verginin alınma gerekçesi de ortadan kalkmış demektir. Bu durum da verginin iadesinin adalete ve hakkaniyete uygun düşeceğini gösterir.
Son olarak, vergi idaresinden talebi geri çevrilen bu tip durumdaki mükelleflerin, sözleşmenin feshedilmesine sebep olduğuna (kusurlu olduğuna) inandıkları karşı tarafa yönelerek (hukuk mahkemesinde) zararlarının tazminini isteyebileceklerini hatırlatalım.
1 Bkz. Bilici Nurettin, Vergi Hukuku (Genel Kısım, Türk Vergi Sistemi) 26. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2011.