Ödüllü bir tasarımcı
Burak Aydoğan... Genç yaşına rağmen kendi tasarımlarını dünyaya kabul ettirmiş ödüllü bir isim. Knotisse markalı halı ve kilimleri bugün dünyanın dört bir yanında villaları, ofisleri ve dağ evlerini süslüyor…
Başar Babataş
Fotoğraf: Coşkun Çeler
Burak Aydoğan genç yaşına rağmen yurt dışında oldukça tanınan bir isim. Öyle ki tasarımları binlerce dolara alıcı buluyor. Yurt içinde pek tanınmamasının nedeni ise ürettiği halı ve kilimlerin tamamını yurtdışı pazarına satması.
Burak Aydoğan 1994 yılından beri bu işin içinde. Aslen aileden halıcı. İmalata başlamadan önce ise antika halı işiyle uğraşmış bir süre. 2007'den bu yana da butik halı ve kilimler üstüne imalat yapıyorlar. Knotisse markasını rakiplerinden ayıran bir özellik daha var. Zaten Burak beyi sayfalarımıza taşıtan ana neden de bu. Onlar eski kilimleri Anadolu'dan topladıktan sonra bütün ipliklerini tek tek söküyorlar. Bu ipliklerden ise yeni baştan halı ve kilimler üretiyorlar. Yani geri dönüştürülmüş malzemeler kullanıyorlar. Böylece hem köklerine bağlı hem de modern tasarımlı ürünler ortaya koyuyorlar.
Tasarımların büyük çoğunluğunu bizzat Burak bey kendi yapıyor. Farklı modeller ve renkler ön planda. Şu anda Türkiye'de hatta dünyada bu işi yapan tek marka olduklarını belirtiyor. Neden teksiniz diye sorduğumuzda ise "Çünkü Çin, Pakistan, Hindistan'da ya da dünyanın bir başka ülkesinde sökebilecekleri bir malzeme yok" diyor. Üretim aşaması ise şöyle gerçekleşiyor:
1900'lerin başından 1980'lere kadar dokunmuş eski kilimler seyyarlar tarafından Anadolu'nun dört bir yanından toplanıyor. -Bunların neredeyse tamamı atıl malzemeler-. Sonra bu kilimler tek tek elle sökülüyor, gruplandırılıyor, renkler kendi içinde sınıflandırılıyor ve beyaz olanlar günün moda renklerine göre boyanıyor. Kilimin dokunması ise yaklaşık üç ayı buluyor. Öncesindeki aşama da hesaba katıldığında 4.5 aylık bir zaman diliminden sonra ürün ortaya çıkıyor. Oldukça zor ve yorucu bir iş ama severek yaptıklarını ifade ediyor Bufak bey. Knotisse olarak dünyanın bütün büyük şehirlerinden bir müşteri ile çalışıyorlar. O dükkanlarda halıların metrekaresi 1000 – 1200 dolar civarında, kilimler ise metrekaresi 400-450 dolar civarında satışa sunuluyor.
Hepsi prestijli ürünler ve A plus kitleye hitap ediyor. Bu ürünlerin bir diğer önemli özelliği ise birebir aynısının yapılamıyor oluşu. Farklı farklı malzemeler kullanıldığı için ikinci yapılan ürün ilkinin tıpa tıp aynısı olamıyor. Burak Aydoğan, "En fazla yüzde 70 yaklaşabiliyoruz. O da müşterilerimizin hoşuna gidiyor. Her halıcıda bulunabilecek tarzda ürünler değiller" diyor. Bu halı ve kilimleri iç piyasada bulmak ise neredeyse imkansız. Çünkü yüzde yüzü ihracata gidiyor. Yılda yaklaşık 5 bin metrekare kilim, 2 bin – 2 bin 500 metrekare civarında da halı üretiyorlar.
Burak Aydoğan, dokutmada zaman zaman sıkıntılar yaşadıklarını da ifade ederek, "Eski ipliklerle halı yapmak oldukça zor bir iş. Eski ipten bir tane halı yapana kadar, yeni iplikten iki tane halı dokuyorlar. O yüzden de ekstra ücretler ödüyoruz ama farklı ürünler ortaya koyuyoruz" diyor.
Son olarak Burak Aydoğan'ın bu yılın başında Almanya'nın Hannover kentinde düzenlenen Domotex Halı Fuarı Tasarım Yarışması'nda 'En İyi Üstün Tasarım Ödülü' aldığını da ekleyelim.