Öncelikli hedef; Irak'a ihracattaki kan kaybını azaltmak
Irak'a ihracat artışını şu an düşünemiklerini kaydeden TİM Başkanı Büyükekşi, "Öncelikle hedefimiz kan kaybını azaltmak" dedi
İZMİR - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu yılın 8 aylık ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 artışla 104 milyar dolar olduğunu anımsatarak, "Son 12 ayda 157 milyar dolar ihracatı yakalamış durumdayız, yüzde 3,5'lik bir artış var, 160 milyar sınırına hızla yaklaşıyoruz" dedi.
Büyükekşi, Türkiye ihracatının 8 aylık performansını, mevcut durumu ve yıl sonu hedeflerini İzmir Çeşme'de düzenlenen toplantıyla paylaştı.
Bu yıl ki ihracat hedefinin 166,5 milyar dolar olduğunu anımsatan Büyükekşi, "Geçtiğimiz 12 yıllık dönemde ortalama yüzde 14'lük bir ihracat artışı gerçekleşti. 2023 yılındaki 500 milyar dolar hedefe ulaşmak için, bundan sonra da tempoyu bu şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen yıl yüzde 60 seviyesindeydi, 2014 yılı ocak-temmuz döneminde bu oran yüzde 67'ye yükseldi. 2015 hedefimiz 64,3'tü. Şu anda bu hedefi geçmiş durumdayız. 2023 hedefimizde yüzde 80, bu ulaşılabilir bir hedef. 2019 hedefi yüzde 71. Doğru politikalar uygulanırsa ulaşabileceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
TİM Başkanı Büyükekşi, ağustos ayı ihracat rakamlarını anımsatarak, "bu yılın 8 ayına baktığımızda yüzde 5,3 bir artışla 104 milyar dolar bir ihracatımız oldu. Son 12 ayda 157 milyar dolar ihracatı yakalamış durumdayız. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5'lik bir artış var, 160 milyar sınırına hızla yaklaşıyoruz. TİM verilerine göre 8 ayın 7'sinde o ayın ihracatı ile ilgili, özellikle mal ihracatında Cumhuriyet tarihi rekoru kırdık" değerlendirmesinde bulundu.
Dünya ve Türkiye ihracatı karşılaştırıldığında Türkiye açısından olumlu bir tablo olduğunu belirten Büyükekşi, Türkiye'nin performansında dünya ortalamasının neredeyse 3 katı bir artış yaşandığını söyledi.
Büyükekşi, "Genel bir tespit yapacak olursak Türkiye'nin dünya ihracatı içindeki payı artıyor, AB'ye mal ihracatımız güçleniyor, net ihracat büyümeye ve dengelenmeye olumlu katkı yapıyor. 11 Eylül'de ikinci çeyrek rakamları da açıklanacak, ikinci çeyrekte de ihracatın büyümeye pozitif etki yapacağını düşünüyoruz. Bu kadar jeopolitik risklere rağmen ihracatçılarımız gelecek adına umutlarını sürdürüyor. İkinci çeyrek gerçekleşme ve üçüncü çeyrek beklenti sonuçlarında ihracatçılarımızın yüzde 42'si Temmuz-Eylül döneminde ihracatın artacağını öngörüyor, yüzde 76'sı da iyimser beklenti içinde" ifadelerini kullandı.
"Hedefimiz öncelikle Irak'a olan ihracatımızdaki kan kaybını azaltmak"
Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Büyükekşi, Irak ihracatında yaşanan düşüşe yönelik soruyu şöyle yanıtladı:
"Şu anda Irak'a ihracat artışını düşünemiyoruz, öncelikle hedefimiz kan kaybını azaltmak. İnşallah benim beklentim, sadece beklentim değil görüşmelerde bu yönde, örneğin Kayseri'de ödül verdiğimiz firmalardan bir tanesi yumurta ihraç ediyormuş. Yumurtayı biz sadece Irak'a satabiliyoruz. İlk aydan sonra işlerin düzeldiğini söyledi bu firma. İnşallah bu düşüş, bu ay biraz daha azalacak, Ağustos ayında yaşanan yüzde 24-25'lik düşüş de dip olacak. Hedefimiz bundan sonra her ay kan kaybının biraz daha azalması yönünde olacak. Hem nakliyede yaşanan sıkıntılar biraz azalıyor, hem farklı ulaşım olanakları gündemde. Ama diğer taraftan IŞİD'in vahşeti de sürüyor, NATO zirvesinde alınan kararların da etkisini görmek gerek."
Gerek Suriye gerek Irak'ın aslında Türkiye'den mal almak gibi bir mecburiyetleri olduğunu dile getiren Büyükekşi, Irak'a yapılan ihracata bakıldığında her sektörün orada iş yaptığını anlattı.
Büyükekşi, firmaların stok sıkıntısı olup olmadığı yönündeki soru karşısında, böyle bir sorunun olduğunu belirterek, "Mesela Irak'ta ne oldu? İki sorun var, adam ya malı gönderip parasını alamıyor, ya da malı üretmiş, parasını alamayacağı korkusuyla malı deposunda stok tutuyor. Firma ismi vermeyeyim ama geçen ay IŞİD Musul'a saldırdığında bir firma bana 'Benim orada 70 milyon dolarlık malım var, Irak ordusu koruyamadı, Irak'ın başka bir bölgesinden ben 25 silahlı adam gönderdim' dedi. İşte malını korumak için, ihracatçının tabi ki kendi içinde sorunları var, işte bu sorunları aşmak için Eximbank vadeleri uzattı" açıklamasında bulundu.
"ECB'nin faiz kararı sonrası aslında biz tahterevallide gibiyiz"
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) geçtiğimiz günlerde verdiği faiz kararının, en çok ihracatı AB ülkelerine yapan bir ülke olarak Türkiye'ye olumlu olumsuz yansımaları olabileceğini dile getiren Büyükekşi, bu kararın karlılığa yansıması konusunda bir takım sıkıntılar olsa da ihracatçıya olumlu katkıları olacağından da bahsetti.
Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kararın olumlu yanı, orada portföy yatırımlarıyla ilgili faizler düştüğü için sıcak para Türkiye'ye gelecek, Türkiye'nin cari açığın finansmanında daha rahat para bulma imkanı olacak. Ama ihracatçı açısından bakarsak olumsuz tarafı, parite 1.30'un altına gidiyor, 1,28 direnç noktası, direnci kırar ve 1,20 civarına giderse ihracatçı sattığı fiyattan daha azını kazanacağı için karından tırtıklanmaya başlayacak.
İhracatçı açısından olumlu durum ise, biz yüzde 13,4 ihracat artışını AB'de işler iyi olmadığı halde yaptık. Avrupa Merkez Bankası avronun değerini düşürerek AB'nin ihracatını artırmaya çalışıyor. AB'nin ekonomisinin iyi olması bizim lehimize, aslında biz biraz tahterevallide gibiyiz, bir taraftan onların ekonomisi iyi olursa biz daha fazla mal satarız, bir taraftan da karlılıkta, rekabette biraz zorlanabiliriz. "
Mehmet Büyükekşi, ihracatçının kurdan memnun olup olmadığının sorulması üzerine kurdaki tek sıkıntılarının oynaklık olduğunu söyledi.
Rusya'nın son durumu göz önüne alındığında, Türkiye'nin bu kapsamdaki yol haritasına ilişkin bir soru üzerine Büyükekşi, şunları söyledi:
"Rusya işi başıboş bir şey olmayacak, bununla ilgili Ekonomi Bakanlığı yoğun şekilde çalışıyor. Gıda ürünleri ile ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çok ciddi şekilde çalışıyor. İki hafta önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile Ekonomi Bakanı'nın da olduğu bir toplantı gerçekleştirdik. O gün de Rusya'dan bir heyet gelmişti. Tarım ihracatı diğer ihracatlara benzemiyor, biraz daha farklı. Bu yüzden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı konuyu çok yakından takip ediyor. En son bakanın bize söylediği, eylül sonuna kadar izin verilecek firmalar belli olacak.
Burada Rusya'ya en çok ihracatı zaten yaş meyve sebzede yapıyorduk. Bunun ihracatı daha fazla olacak. Süt ürünleri, beyaz et-kanatlı sektörü önde gelen sektörler olacak. Önümüzdeki hafta, 15 Eylül'de Rus Ekonomi Bakanı Türkiye'ye geliyor, toplantıyı İstanbul'da yapacağız. Hem ikili görüşme olacak hem de iş adamı heyeti olacak. İlk adım Bakanlık nezdinde atılıyor, arkasından belki hemen 15-20 gün içinde biz Moskova'ya gideceğiz."
Büyükekşi, Rusya konusunun şu an 1 yıllık olarak konuşulduğunu hatırlatarak, Rusya'ya Türkiye'den yapılacak ihracatın etkilerinin yılın geri kalan 4 ayında görülemeyebileceğini, asıl etkinin 2015 yılında hissedileceğini dile getirdi.
"Gürbulak Sınır Kapısı'nda ikinci bir TIR Geçiş Lane'ı açılacak"
Mehmet Büyükekşi, Gürbulak sınır kapısında yaşanan sıkıntılara ilişkin, orada ikinci bir TIR Geçiş Lane'ı açılacağı bilgisini vererek, "İzinleri hallolmuş, gümrükte bekliyormuş, onu hemen çabuklaştırdık, yüzde 50 kapasite artacak" dedi.
Türkiye markası projesinin çalışmasının bittiği bilgisini de veren Büyükekşi, önümüzdeki günlerde bunun lansmanının yapılacağını, ondan sonra da yurtiçi ve yurtdışında bu yönde önemli çalışmalar yapacaklarını bildirdi.
Büyükekşi, yatırım teşvikleri getirildiğinde önemli destekler verdiklerini hatırlatarak, bu teşviklerin günün koşullarına uygun hale getirilmesi için de bir takım düşüncelere sahip olduklarını, sanayicilerin önündeki engellerle ilgili mülakat yaptıkları çalışmalarını bitirmek üzere olduklarını, bu çalışmayı önümüzdeki süreçte başta Başbakan olmak üzere ilgili mercilere sunacaklarını anlattı.
Yüksek katma değer konusunda farkındalık yaratmak için çalıştıklarını vurgulayan Büyükekşi, firmaların bu konuda istenen noktada olmadığını ifade etti.
Büyükekşi, Afrika ülkelerine yapılan ihracattaki kaybı azaltabilmek adına her büyükelçilik açılan Afrika ülkesine uçuş kararı alındığını, görülen potansiyelden dolayı bu çalışmanın da devam edeceği bilgisini verdi.
ABD ile AB arasında yürütülen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'na (TTIP) anlaşmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Mehmet Büyükekşi, bu konunun mutlak surette AB ile müzakere edilmesi gerektiğini, olmazsa da başka tedbirlerin alınabileceğini söyledi.