Organik tarıma büyük ilgi

Üretim yapan firmalar pazarlama zincirleri kuruyor, birçok ilde organik pazarlar açılıyor. Market satışları tüketici ilgisinin de hızla arttığını gösteriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim EKİNCİ

İSTANBUL - Organik tarım yaygınlaşıyor. Organik ürün üretimi de talebi de hızlı artıyor. Tarım Bakanlığı verilerine göre 2009'da organik üretim yapan çiftçi sayısı 2, üretim alanı 3 katına çıktı. Üretim miktarı 2'ye katlandı. Ege İhracatçı Birlikleri, resmi kayıtlara göre 27 milyon dolar olarak gözüken organik ihracatının, firmaların beyan etmedikleri ürünler dikkate alındığında gerçekte 150 milyon dolara ulaştığını tahmin ediyor.

Bu sektörde büyük boşluğu gören girişimciler yatırımlarını artırıyor. Şişli ile başlayan 'organik pazar'lar 5'e çıktı. Ankara ve İzmir'de de kuruluyorlar.

Sektöre yatırım yapan Prunus'un organik ürün satan 'Tarladan Eve' dükkanları açılıyor. Kemerburgaz'da ilkini açtı, Nişantaşı, Ulus, Etiler gibi bölgelerde yenilerini açarak önümüzdeki günlerde 5'e ulaşacak. Hedefi 30 - 40 market.

Doğal ve organik ürünler satan Temarı'nın 6 marketi ve 20'ye yakın satış noktası var. Bu şirket de AVM'lerde kiosk ve corner'lar açmayı hedefliyor. Kanyon, Airport ve Profilo'da var.

Tarım Bakanlığı'nın organik tarıma destekleri girişimcileri harekete geçiriyor. Yatırımcılar aracıları kaldırarak fiyatları aşağı çekmeye çalışıyorlar. Büyük marketler organik reyonlarını genişletiyor. Migros, iyi tarım ürünleri yanı sıra, sadece sertifikalı organik ürünler için reyonlar açtı. Kipa gibi başka zincirler de yüzde 60'lara varan satış artışlarını dikkate alarak bu ürünlerin marketlerdeki reyonlarını genişletiyor. Türkiye'de organik tarım pazarının 130 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olduğu, pazarın birkaç yılda 500 milyon dolara çıkabileceği tahmin ediliyor.

Bütün rakamlar katlanarak arttı

2002 yılında organik üretimi olan ürün sayısı 150'ydi. 2009'da 212 ürüne çıktı. Çiftçi sayısı 12 bin 428'den 35 bin 565'e çıktı. Yetiştiricilik yapılan alan 57 bin 365 hektardı, 2009'da 325 bin 831 hektara çıktı. Aynı dönemde doğal toplama alanı 32 bin 462 hektardan 175 bin 810 hektara, toplam alan 89 bin 827 hektardan 501 bin 641 hektara, üretim miktarı 310 bin 125 tondan 983 bin 715 tona çıktı. Asıl patlama 2009'da yaşandı. Geçen yıl, bir önceki yıla göre ürün çeşidi hariç bütün rakamlar ikiye üçe katlandı. 2009 bu anlamda organik patlamasının yandığı yıl oldu.

İhracatı da artıyor

Ege İhracatçı Birlikleri yetkililerinin verdiği bilgiye göre hem ulusal, hem de uluslararası ticaret sınıflandırmalarında organik ürünler için ayrı bir saha veya pozisyon numarası yok. Bu nedenle Türkiye geneline ait kesin organik ürün ihracat verilerine ulaşmak mümkün olmamakla birlikte, sektör temsilcileri tarafından ülkemiz organik ürün ihracatının 2009'da 150 milyon doları aştığı tahmin ediliyor.

Avrupa'da, ABD'de büyük pazar var

Organik ürün üretimi ve tüketiminde Avrupa, ABD, Kanada gibi bölge ve ülkeler öne çıkıyor. AB, organik tüketimini bütün kıtaya yaygınlaştırmak istiyor. Bu bölgenin Türkiye'nin en büyük pazarı olduğu dikkate alındığında, büyük bir ihracat potansiyelinin olgunlaştığı görülüyor. Türkiye'nin bir şansı da çevresindeki bazı zengin ve Rusya gibi geniş tüketici kitlesine sahip ülkeler. Yetkililer, organik ürün ihracatında büyük potansiyel olduğunu belirtiyor. İhracatın yüzde 80'inin birkaç ürüne sıkışması. 30 ülkeye ihracat var. 2009'da organik ürün ihracatının yüzde 35'i Almanya'ya, yüzde 12'si Fransa'ya yapıldı. Avrupa'ya organik ihracatı, toplamın yüzde 70'ine ulaşıyor.

ABD'ye ihracatın toplamdaki payı yüzde 7. Dikkat çekici bir ülke El Salvador. Bu ülkeye ihracat toplamın yüzde 16'sı düzeyinde.

Kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı, pamuk ve fındık toplamın yüzde 70'ini oluşturuyor. Dahası, bu ürünler ham ihraç ediliyor. İşlenerek daha yüksek katma değerle ihracat halinde gelirin de çok artacağı belirtiliyor.

Resmi kayıtlara göre Türkiye'nin ihracatının 6.3 milyon doları kuru incirden, 3.1 milyar doları kuru üzümden, 4.4 milyon doları kuru kayısıdan, 3.8 milyon doları fındıktan geliyor. Organik gül kurusu, yağı, suyu, lavanta yağı ile tıbbi ve aromatik bitki ihracatı var.

İthalatının yarısı reçel

Türkiye'nin organik ürün ithalatı yüksek miktarlarda değil. 2009 kayıtlarına göre toplam 32 üründe ithalat yapılıyor. En yüksek miktarlı ithalat 549.5 tonla ahududu ve yabanmersini reçeli, 210 tonla rokfor peyniri, 100 tonla soya unu. İthal organik ürünler arasında çeşitli çaylar, reçeller, dilimli hıyar turşusu, kahve, Hindistan cevizi, zencefilli kurabiye gibi ürünler var. Kilo bazında ithalatın toplamı bin tona bile ulaşmıyor.

Organik zinciri kuracağız

Prunus Tarım Yatırımları sahibi Burak Gürdal: Henüz küçük bir pazar ama sürekli büyüdüğünü, her yıl rakamların ikiye katlandığını gözlemliyoruz. Tüketicinin dikkatini yeni yeni çekiyor. Üretici sayısı artıyor. 600 civarında şirket var. Büyük kısmı yurtdışı ağırlıklı çalışıyor.Organik pazarlar kuruluyor. Şişli ile başladı, çoğalıyor. Şimdi Ankara Çankaya'da, İzmir'de iki tane açıldı. Temel problem sertifikalı üründür. Satılanların birçoğu organik değil. Biz her türlü sebze ve meyve (narenciye hariç) üretiyoruz. Ölçeğimiz biraz büyük. Herkes birkaç ürüne yönelirken bizim skalamız geniş. Organik ürünlerde fiyatlar pahalı. Ortada çok aracı var.

Perakende zinciri oluşturuyoruz. İsmi Tarladan Eve. Fiyatlarımız iyi bir semt manavıyla eşdeğer. Ama marketlerde birkaç katı. Arazimiz bin 500 dönüm. Bizden büyükler var ama en büyüklerden biriyiz. İlk marketi açtık. 2011'de Nişantaşı, Ulus ve Ataşehir'de açıp beşe çıkacağız. Hedef 30 - 40. Türkiye'nin çok büyük şansı var. Tarıma açılmamış arazi fazla. Dünyada bu işte en çok İtalyanlar, Fransızlar iyiler. ABD iyi. Avrupa'daki organik ürün fiyatları farkı yüzde 30 - 40'ı geçmez. Fiyatlar inmezse sektör gelişemez.

Gümüşhane'de 20 çiftçi var

Tarım Bakanlığı kayıtlarına göre Türkiye'de hayvancılık alanında da organik üretim var. Ancak bitkisel kadar yüksek miktarda değil. Yumurta, süt ve kırmızı ve beyaz et olarak yapılıyor. kayıtlara göre 38 çiftçi ailesi bu konuyla meşgul. Çiftçi ailelerinin 20'sinin Gümüşhane'de toplandığı dikkat çekiyor. Bu durum, ilde Doğan Grubu'nun süt üretimi amaçlı büyük organik tarım yatırımından kaynaklanıyor. Toplam 13 bin tonluk organik süt üretiminin 9 bin tonu da bu ilde yapılıyor. Hayvan sayısı 130 bin civarında. Toplam 376 ton et, 13 bin ton süt ve 12 milyon civarında organik yumurta üretimi var.

Coğrafya ve iklim büyük şans

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Genel Sekreteri, Yüzde 100 Ekolojik Pazar Projeleri Koordinatörü Batur Şehirlioğlu:

İlk açtığımız pazar Şişli'de günde 10 ton civarında taze sebze meyve satılıyor. Kartal, Beylikdüzü Samsun, Bakırköy açıldı. Bu konuda sektör gelişiyor ama ağır. Mısır geldi bizi geçti. Tarım politikalarının güçlendirilmesi gerekir. Avrupa ciddi kararlar alıyor. Almanya'da zorunlu hale geliyor. Doğu dostu tarım politikalarını geliştiriyorlar. Avrupa tüm tüketimini buna kaydırıyor. ABD, Kanada organiğe geçiyor. Bizde organik domates var ama salça üretemiyoruz. Fındık değil organik fındık ezmesi ihracatı olmalı. İşlenmiş ürüne geçmeliyiz. Kuru üzüm kuru incir, fındık, pamuk bakliyat ihracatın yüzde 80'i, çeşit az. Maliyetli bir iş ama sağlıklı beslenmenin sağlık harcamalarını ne kadar düşüreceği gözden kaçırılıyor. Türkiye'nin büyük potansiyeli var. Toprak ve iklim yapısı çeşitliliğe, erken ve geç mevsimlerde aynı ürünü alabiliyorsunuz.

Dünya pazarı büyüklüğü 50 milyar $

Ege Birlik yetkililerinin organik üründe Türkiye ihracatı ve dünya pazarı hakkında şu bilgiyi verdi:

Organik ihracatı 27 milyon dolar seviyesinde görünmekle birlikte aslında bunun muhtemelen 5 katı, tahminimiz 150 - 200 milyon dolar arasında. Firmalar beyan etmedikleri için gerçek kesin rakam yok. 2008 verilerine göre dünyada 150 ülkede, toplam 35 milyon hektarlık alanda organik tarım yapılıyor. 2008 verilerine göre bu pazarın büyüklüğü 50.9 milyar dolar. Geçen iki yılda muhtemelen rakam daha yüksek seviyelere çıktı. Dış pazara ürün işleyen yerli ve yabancı firmalar, gelen talebe bağlı olarak üreticilerle anlaşmalı olarak üretim yapıyor. Organik üretim yapan üretici sayısı, üretim miktarı, üretim alanları ve ürün çeşitliliği yıllar içinde artış gösteriyor.

Migros: Yumurta, yoğurt 3 kat büyüdü

Migros, ekolojik ürünlere organize perakende sektöründe önemle yer vererek, en geniş teşhiri sunuyor. Organik ürünler raflarda geniş yer buluyor. Her geçen yıl ekolojik ürünlere duyulan ilgi artıyor. Son 2 yılda meyve sebze kategorisi tonaj bakımından ekolojik ürünlerde üreticinin gelişmesi, tüketicinin ilgisi ve Migros'un sunumu ile yüzde 25 büyüdü. Geçen seneye göre Migros'da satılan organik yumurta ve yoğurtta üç kat, peynirde beş kat, sütte yüzde 65 büyüme oldu. Ocakta Tarım Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirilen "İyi Tarım Uygulamaları" ile kitlesel olarak sağlıklı ürünlerin öncüsü olduk. Ulaşılması hedeflenen 2 bin çiftçi sayısı aşılarak 2011 başından itibaren 2 bin 700 çiftçiye ulaşılmış olacak. Çiftçilerin iyi tarım uygulamalı üretimlerine alım garantisi verildi. Migros ve Macrocenter'larda meyve sebze ürünleri tamamen İTU standartlarındadır ve üretimin gelişmesi ile tüm formatlara yaygınlaşacak.

KİPA: Organik satışında yüzde 60 artış oldu

Tüm organik ürünleri, kendi kategorilerindeki diğer markalı ürünlerle yan yana sergileyerek farkındalığı artırmaya çalıştık. Geçen sene başlattığımız bu uygulamanın satışlarımıza etkisi beklediğimizden çok daha iyi oldu. Organik ürünlerin normal satış artışı yıllık yüzde 25 dolaylarında gerçekleşirken, uygulamaya geçtikten sonra yüzde 60 oldu. Bu artışı, yeni organik ürünlere yer vererek sürekli kılmak istiyoruz.

Amacımız, müşterinin ihtiyaç duyduğu her kategoride organik ürünlerin bulunmasını sağlamak. En çok satılan ürün, süt ve bebek maması. Önümüzdeki yıllarda organik ürünlere ilgilinin artacağı öngörülüyor. Bu yüzden öz marka ürün çalışmalarımıza da bir yandan ağırlık veriyoruz. Organik zeytinyağı ürünümüzü çıkardık. Diğer ürün gruplarında da çalışmalarımız devam ediyor.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir