Otelin lobisine biber gazı atmak AİHM kurallarını açık ihlal
ANKARA - Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Türk hükümetinin Gezi Parkı olaylarını iyi yönetemediğine ilişkin açık örnekler bulunduğunu, bir otelin lobisine biber gazı atmanın AİHM hukukunun açık ihlali olduğunu söyledi.
Jagland, Ankara'ya yaptığı ziyaret çerçevesinde bugün Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile bir araya geldi.
Reuters'ın sorularını yanıtlayan Jagland, Türk yetkililerin Gezi Parkı olayları ile ilgili görüşlerini dinlediğini belirterek, "Görüşlerini dinledim, olaylarda şiddet yanlısı pek çok unsur ile aşırı uçların bulunduğunu aktardılar. Bunu kabul ettiğimi ancak aşırı şiddetin ve biber gazının da kabul edilemez bir biçimde kullanıldığına ilişkin başka fotoğraflar gördüğümü de söyledim. Ben burada yargıç değilim ancak aşırı ve şiddet yanlısı uçlarla, barışçıl şekilde gösteri yapanların birbirinden ayırt edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum."
Taksim Gezi Parkı'nda yapılması planlanan Topçu Kışlası projesi için ağaçların kesilmesini protesto etmek amacıyla başlayan eylem, polisin sert müdahalesinin ardından yurt genelinde hükümet karşıtı protestolara dönüşmüştü.
Güvenlik güçleri 15 Haziran Cumartesi akşamında Gezi Parkı'nı boşaltmak amacıyla protestoculara biber gazı ile müdahalede bulunmuş, Taksim'deki Divan Oteli'ne sığınanların arkasından giderek otelin lobisine gaz atmıştı. Otelde o sırada Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth de bulunuyordu.
Jagland, Türk yetkililerin barışçıl amaçlı protestocularla diyalog geliştirmesi ve onların görüşlerini de dinlemesinin önemli olduğunu belirterek, Türk hükümetinin olayları doğru bir biçimde yönetip yönetmediği konusunda, "Yönetmedikleri yönünde bazı açık örnekler var. Bu nedenle bu olaylardan bir şeyler öğrenmek çok önemli. Başbakan Erdoğan'a ve Adalet Bakanı'na da söylediğim gibi Strasburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı bu gibi durumlarda nasıl davranılması gerektiğine ilişkin detaylı ve güzel bir rehber niteliğinde" dedi ve şöyle devam etti:
"Bir otelin lobisine biber gazı atılması AİHM hukukunun açık bir ihlalidir, bu çok açık. Ayrıca bazı durumlarda hiç de hoş olmayan güç kullanımı örnekleri görüyoruz. Kısacası bu olaylardan öğrenilecek çok şey var ve yetkililer bana bu örnekleri soruşturacaklarını söylediler."
Erdoğan, Jagland ile görüşmesinin ardından grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Durup dururken polis otele saldırmadı. Meydanlarda polisle çatışanlar, oraya kaçtılar, oraya sığındılar. Oranın sahipleri de onlara güzel bir evsahipliği yaptı. Onun peşinden polis oraya girdi. Biliyorsunuz, yasalarda yataklık etmek de suçtur. Bu bir yataklık etme suçudur aynı zamanda" dedi.
Avrupa Konseyi'nin olayları ele alma biçimi konusunda Türk hükümetine karşı herhangi bir yaptırıma gidip gitmeyeceği konusunda Jagland, tam tersine bu aşamada Türkiye ile diyalogu
sürdürmekten yana olduklarını, bunu AB liderlerine de aktardığını kaydetti.
Jagland, AB'nin Türkiye ile yeni bir fasıl açma kararı almasından memnuniyet duyduğunu da sözlerine ekledi. Gezi Parkı protestolarının Avrupa Konseyi cephesinde gündeme gelmesi Avrupa Birliği'ne üye olmak isteyen Türkiye açısından büyük önem taşıyor. Avrupa Konseyi'nin ilk üyelerinden biri olan Türkiye, 1996 yılında dahil edildiği "siyasi denetim" sürecinden yaptığı reformlarla 2004 yılında çıkartılmış ve büyük ölçüde bu sayede AB tarafından Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getiren bir ülke olarak kabul görmüştü.