Otomotiv Sektörünün Kanayan Yarası: İkinci El Araçlar
Bülent ÖZATAY / Yeminli Mali Müşavir
Otomotiv sektöründe ticari hacmin önemli kısmını araç yenilemeleri oluşturmaktadır. Şahıslar veya işletmeler araçlarını yenileme ihtiyacı duyduklarında ellerindeki araçları genellikle otomobil bayilerine veya oto galerilerine teslim ederek yeni araç satın almakta, otomobil bayileri de müşterilerin bu taleplerini yerine getirmek durumunda kalmaktadırlar.
İşte bu aşamada otomotiv sektörünün sorunları başlamaktadır. Binek araçlarda 300-600 TL arasında noter, 35-70 TL arasında ruhsat masrafı ödenmektedir. Mükellef olmayan kişilerden noter senedindeki beyan edilen tutar üzerinden kayıtlara alınacak ikinci el binek otomobilin satışı sırasında % 1 oranlı katma değer vergisi de otomobil bayii veya oto galerilerinin bir başka maliyeti olarak yukarıdaki masraflara ilave olmaktadır. Şayet mükellef olmayan kişiden satın alınan araç ticari araç konumunda ise (ailevi ihtiyaçta kullanılan minibüs veya bağ bahçede kullanılan kamyonet gibi) ilave maliyet, araç bedelinin % 18'idir.
Otomobil bayiinin yukarıdaki masrafları ve katma değer vergilerini ikinci el aracı sattığı kişiden tahsil etme şansı bulunmamaktadır. Çünkü ikinci el araçların fiyatları piyasada bellidir ve araç, takas aşamasında bayii tarafından piyasa fiyatından alınmıştır.
Hal böyle olunca, ikinci el araçlar otomobil bayileri ve oto galerilerinin mülkiyetine girmemekte, yani kayıtlarına alınmamakta ve yaradan akan kan daha da artmaktadır.
İkinci el aracın otomobil bayii veya oto galerisi tarafından satışı sırasında bu aracı teslim eden kişinin bulunamadığı (taşındığı, öldüğü gibi) veya satın alan kişinin aracı üzerine geçirmekten belli bir süre veya uzun bir süre imtina ettiği sıklıkla karşılaşılabilen olaylardır. Bu durumlarda takipler zorlaşmakta, ihtilaflar çıkmakta, aracı üzerine geçirmeksizin kullanan kişinin bu aracı kanunsuz işlerde kullanma riski de bir kenarda durmaktadır. Aracın devrini veremeyen kişinin motorlu taşıtlar mükellefiyetinin aksamaksızın devam etmesi ise sorunun bir başka boyutudur.
Kayıtlara Alınmayan İkinci El Araçların Yarattığı Vergisel Kayıplar
Yukarıda sıralamaya çalıştığımız maliyetler nedeniyle bayiler ve oto galerileri ikinci el araçları kayıtlarına almamakta ve satış işlemlerini, kendilerine aracı teslim edenler ile aracın yeni müşterileri arasında gerçekleştirmektedirler.
Bunun sonucunda otomobil bayileri elde edecekleri cüzi bile olsa karının vergisini ödeyememekte, ayni olarak (araç) yaptığı tahsilatı belgeleyemediği için tahsilatların banka kanalıyla yapılması şartını da ihlal etmektedirler.
Sadece ikinci el araç ticareti ile iştigal eden oto galerilerinde ise durum daha vahimdir. Gerçekte satın aldığı ve satışını yaptığı araçların hiçbirini belgeleyememekte ve kayıtlarına alamamaktadır. Yaptığı araç ticareti ile ilgili ayda birkaç tane komisyon faturası düzenlemekte, ticari faaliyette bulunan bir işletme komisyoncu görüntüsüne bürünmektedir.
Otomotiv Sektöründeki Sorunlara Çözümler
Görüldüğü gibi yukarıdaki sorunların temelinde ikinci el araçların devir aşamasındaki masraflar yer almaktadır. Bu durumda tek çare, bu masrafları ortadan kaldıracak, takas yoluyla otomobil bayilerinin edindiği ikinci el araçları kayıt altına aldıracak hukuki düzenlemeleri yapmaktır.
Her ne kadar 5766 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi ile 01.08.2008 tarihinden itibaren, tescil edilmiş araçların satış ve devirlerinin trafik tescil şube veya büroları tarafından gerçekleştirileceğine ilişkin düzenleme yapılmış ise de, Kanunun yürürlük tarihi 2009 Bütçe Kanunu'nun 29 uncu maddesi ile 31.12.2009 tarihine ertelenmiştir.
İkinci el araç satışlarında masrafları ortadan kaldırmaya yönelik söz konusu iyileştirme, mutlaka olumlu bir gelişmedir. Ancak tüm ikinci el araç satışlarını kapsayan (kişilerin kendi aralarında araç satışları da unutulmamalıdır) bu düzenleme, otomotiv sektörünün maliyet sorunlarını tamamen ortadan kaldırmamıştır.
Yıllardan beridir çözümsüz kalmış bu sorunların noter masraflarına yönelik kısmının çözümlenmesinin yanında, özellikle otomotiv sektörüne yönelik olarak aşağıdaki hukuki değişikliklerle kanayan yara tamamen iyileşebilir.
Vergi Usul Kanunu'na eklenecek bir madde ile (örneğin Gider Pusulası maddesinden sonra gelmek üzere 234/A maddesi) teslim edilen ikinci el araçların motorlu kara taşıtı ticareti yapan işletmelerin mülkiyetine geçmesi sağlanabilir.
3065 sayılı Kanun'unun 8/2 inci maddesinin Maliye Bakanlığı'na verdiği yetki kullanılarak, motorlu kara taşıtı ticareti yapan işletmelere verilecek ve "ikinci el araç alım belgesi" gibi bir isimle adlandırılacak bu belge ile tıpkı 54 sayılı KDV Genel Tebliğinde düzenlenen gider pusulasındaki uygulama gibi, katma değer vergisinin belge üzerinde ayrıca gösterilip indirim konusu yapılmasına izin verilebilir.
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nda yapılacak bir düzenleme ile ikinci el araç alım belgesinin ilgili vergi dairesine ibrazı sonucu motorlu taşıtlar vergisi tahakkukunun terkini sağlanabilir.