Pakistan'ın dostları grubu toplandı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Pakistan'ın ekonomik, kültürel ve askeri olarak güçlü olmasını kendi gücü gibi gördüğünü söyledi.
İSTANBUL - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Pakistan'ın ekonomik, kültürel ve askeri olarak güçlü olmasını kendi gücü gibi gördüğünü belirterek, "Bu bakımdan Pakistan ile bu alanda en kapsamlı ilişkilerimiz vardır ve Pakistan'dan talep gelmesi durumunda daha da gelişecek ilişkilerdir bunlar" dedi.
Ahmet Davutoğlu, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Demokratik Pakistan'ın Dostları Grubu Toplantısı'nın kapanışının ardından düzenlenen basın toplantısında, bir taraftan ekonomik sorunlar, diğer taraftan artan terör olayları dolayısıyla ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığında, Pakistan'a destek verme kararı alan ülkelerin biraraya gelerek bu platformu oluşturduklarını belirterek, bugünkü toplantıya 19 ülke ve 6 uluslararası kuruluşun katıldığını kaydetti.
Dün gerçekleştirilen Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı'nda, özellikle Malakand bölgesinde yapılacak çalışmaların ele alındığını belirten Davutoğlu, bu projenin ve Pakistan'ın geneline yönelik projelerin 4 ana hedefini, güvenliğin sağlanması, hukukun üstünlüğünün tesisi, yönetim mekanizmalarının etkinliğinin artırılması; halka temel hizmetleri sunma kapasitesinin artırılması; ekonomik altyapının geliştirilmesi, yatırımın teşvik edilmesi ve teknik eğitim ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasına yönelik projelerin gerçekleştirilmesi olarak sıraladı.
Toplantıda Malakand pilot projesi, kamu-özel sektör ortaklığı ve Pakistan sürecinin geleceği hakkındaki çalışmaların yanı sıra gelecek ay BM Genel Kurulu kapsamında düzenlenecek Demokratik Pakistan'ın Dostları Zirvesi'nin hazırlık çalışmalarının gözden geçirildiğini aktaran Davutoğlu, "Bizim için Pakistan, kaderini, kendi kaderimiz olarak gördüğümüz; her türlü zorlukta yanımızda gördüğümüz ve her türlü zorluklarında yanlarında olmayı bir milli görev olarak telakki ettiğimiz kardeş ve dostumuzdur. Pakistan'ın Dostları Toplantısı'nın İstanbul'da yapılması hem anlamlıdır hem de bir zarurettir" diye konuştu.
Davutoğlu, Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi'nin Türkiye'deki programına ilişkin de bilgi verdiği konuşmasında, birlikte Konya'ya geçerek, burada Kureyşi'nin kenti olan Multan ile Konya arasında bir kardeş şehir anlaşması imzalayacaklarını, daha sonra da Ankara'ya giderek ikili görüşmelerde bulunacaklarını bildirdi.
"Türkiye Pakistan işbirliği"
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Davutoğlu, Türkiye ile Pakistan arasında hiçbir sınır tanımayan, hiçbir alanla sınırlanmayacak ilişkiler bulunduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi:
"Kültürel, siyasi, ekonomik, askeri alanda her türlü işbirliği mevcuttur. Askeri alan da bu işbirliği alanlarının en önemlilerinden biridir. Gerek askeri eğitim, gerek askeri işbirliği, teknik donanım anlamında, Pakistan'ın kuruluşundan bu yana Türkiye ile Pakistan arasında çok yoğun ilişkiler olmuştur. Biz Pakistan'ın ekonomik, kültürel, askeri olarak güçlü olmasını, kendi gücümüz gibi görürüz. Bu bakımdan Pakistan ile bu alanda en kapsamlı ilişkilerimiz vardır ve Pakistan'dan talep gelmesi durumunda daha da gelişecek ilişkilerdir bunlar."
Pakistan ve Türkiye arasında işbirliğinin son dönemde artmasının, Irak'tan PKK'nın tasfiyesine karşılık ABD'nin bir talebi olduğuna ilişkin yorumların hatırlatılması üzerine Davutoğlu, böyle bir yorumu irrasyonel ve Türkiye'nin izlediği dış politikayı hiç anlamayan ve Türk devlet geleneğine hiç uymayan bir yorum olarak niteledi.
İki ülke arasında işbirliğinin yeni ortaya çıkmadığını, kalıcı ve stratejik bir özelliği bulunduğunu belirten Davutoğlu, Pakistan ile ilişkilerin gelişmesi için hiçbir üçüncü tarafın tavsiyesine ihtiyaç duyulmadığını vurguladı.
Davutoğlu, Türkiye ve Pakistan arasında başka işbirliği projelerine yönelik bir soru üzerine de kendisinin daha önce Pakistan'a gerçekleştirdiği ziyaret esnasında birçok işbirliği alanının ele alındığını, yarın Ankara'da bunların hepsinin gözden geçirileceğini kaydetti.
Züfü Livaneli'nin UNESCO Direktörlüğü'ne seçilmesi
Davutoğlu, Zülfü Livaneli'nin UNESCO Genel Direktörlüğü'ne seçilmemesine ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı:
"Herhangi bir Türk, herhangi bir uluslararası kuruluşa bir şekilde aday olmuşsa her zaman biz yanında olmuşuzdur. Zaten takip ettiğimiz dış politikanın en önemli esaslarından biri de gerek Türkiye'nin ülke olarak, gerekse vatandaşlarımızın Türkiye'yi temsil eden vatandaşlar olarak uluslararası örgütlerde daha fazla temsil edilmelerini sağlamaktır. O bakımdan, bu temel ilke etrafında bakıldığında Sayın Zülfü Livaneli'nin UNESCO Genel Direktörlüğü'ne seçimi bize sadece onur ve mutluluk verir. Zülfü Livaneli'yi bizzat aradım ve kendisiyle bizzat konuştum."
Daha önceki birçok örnekte hükümet olarak destek verdiklerini ve bunu yaparken hiçbir siyasal görüş farkı gözetmediklerini vurgulayan Davutoğlu, "UNESCO Genel Direktörlüğü konusunda gerek kendisinin, gerekse başka bir tarafın, tarafımıza, resmen son günlere kadar hiçbir teması olmamıştır. Ayrıca, bu direktörlük seçiminde sıra, coğrafi gruplar itibariyle Türkiye'de değil. Biz buna rağmen eğer böyle bir adaylık konuşulsaydı, son derece saygın nitelikte ve sanatkar olarak değerlendirdiğimiz Sayın Livaneli'nin seçilmesi için elimizden geleni yapardık" diye konuştu.
"İstikrarlı Afganistan"
Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi de bugünkü toplantının çok başarılı ve üretken olduğunu belirterek, tüm hedeflerine ulaştıklarını bildirdi ve kabul edilen Malakand modelini Pakistan'ın diğer hasar görmüş bölgelerinde de uygulamayı umut ettiklerini dile getirdi.
Kureyşi, Türkiye'nin Pakistan'a destek verdiğini, Pakistan, Afganistan ve Türkiye arasındaki üçlü görüşmelerde Türkiye'nin önemli görevi bulunduğunu belirterek, Pakistan'ın ve Afganistan'ın komşuları toplantısının kasım ayında düzenlenmesinin öngörüldüğünü aktardı.
Malakand pilot projesinin tartışılmasının önemine değinen Kureyşi, kamu-özel işbirliği konusunun daha önce konuşulmadığını, ilk kez İstanbul'da ele alındığını ifade ederek, "Bu masanın çevresinde olan ülkeler, genellikle ekonomileri güçlü ülkeler ve onların Pakistan'a gelebileceğini ve ekonomik kalkınmada önemli rol oynayabileceklerini düşünüyoruz" diye konuştu.
Kureyşi, toplantı sonunda, "bundan sonra odaklanılması gereken noktanın enerji olduğu" konusunda görüş birliğinin ortaya çıktığını, Pakistan'ın enerji konusunda sıkıntı yaşadığını, enerji ve tarımın geliştirilebilecek sektörler olduğunu anlattı.
Askeri işbirliğine ilişkin bir soru üzerine Kureyşi, birkaç ay önce Pakistan Genelkurmay Başkanı ve Pakistan Milli İstihbarat Başkanı'nın Ankara'ya geldiğini ve üçlü müzakerelere katıldıklarını belirterek, "Bu alanda işbirliğimiz var. Sanıyorum Türkiye Genelkurmay Başkanı da yakında Pakistan'ı ziyaret edecek. Ülkelerimiz arasındaki işbirliği her alanda başarılı" dedi.
Kureyşi, Afganistan'daki seçimlere ilişkin olarak, resmi sonuçları beklemek gerektiğini, Pakistan'ın, Afganistan'daki seçimleri yararlı ve demokratik bir süreç olarak algıladığını aktardı. Pakistan'ın Afganistan'dan beklediğinin istikrar olduğunu ifade eden Kureyşi, "İstikrarlı ve barışçıl bir Afganistan, tüm bölgenin avantajına olacaktır" diye konuştu.
"Taliban'ın yeni lideri"ne yönelik soru üzerine Kureyşi, bu konuda kimi raporlar olduğunu, ancak kendisine gelen bilgilere göre henüz bir karar alınmadığını kaydederek, "Kaygılanıyor musunuz?"sorusuna, "Hayır, kaygılanmıyoruz" karşılığını verdi.
Kureyşi, Tokyo'da yapılan toplantıda kimi taahhütler verildiğini hatırlatarak, Pakistan'ın, dostlarından kimi taahhütleri gerçekleştirmesi konusunda ricası olduğunu, ancak bu konuda 2 yıllık zaman öngörüldüğünü söyledi.
Türkiye ve Pakistan arasındaki işbirliği alanlarına ilişkin olarak da Kureyşi, Davutoğlu'nun GAP deneyiminden sözettiğini belirterek, bu deneyimden çok şey öğrenebileceklerini bildirdi.
Kureyşi, Pakistan ve İran arasında yeni bir doğalgaz boru hattı konusunda bir anlaşma imzalandığını hatırlatarak, Pakistan'da enerji eksikliği olduğunu ve bu hattın ülke için ekonomik olacağını sözlerine ekledi.
Yayınlanan bildiri
Demokratik Pakistan'ın Dostları Grubu Toplantısı'nın sonunda, toplantının eşbaşkanlığını yürüten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi tarafından bir bildiri yayımlandı.
Bildiride, toplantıda bugüne dek kaydedilen gelişmenin ele alındığı belirtilerek, sürecin, Pakistan'ın ulusal kalkınma hedeflerine, dostlarının desteğiyle ulaşmasını sağlayacak biçimde ileriye taşınması konusunda görüş birliğine varıldığı kaydedildi.
Pakistan'ın, bölgesinde ve dünyada bir istikrar çıpası olarak önemine vurgu yapılırken, Pakistan'ın yerinden edilmiş insanlar sorununu ele alış biçimi takdir edilerek, 1.4 milyondan fazla insanın evlerine geri döndüğü bildirildi.
Yaşanan sorunlardan etkilenenlere tam desteğin sağlanması için etkilenen bölgelerin rehabilitasyonu ve yeniden inşasına öncelik verilmesi gerektiğinin altı çizilerek, uluslararası toplumun, özellikle de Pakistan'ın dostlarının, Pakistan hükümetine, etkilenmiş bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınması ve halkın güvenliği, refahının geliştirilmesi çabalarına destek olmaya verdikleri öneme işaret edilen bildiride, bu bağlamda Pakistan diasporasının bu konuda oynayabileceği rol vurgulandı.
Toplantıda, sürdürülebilir sosyo-ekonomik kalkınmanın önemine işaret edildiği belirtilerek, Pakistan'ın enerji ihtiyaçlarını karşılamada duyduğu destek ihtiyacına dikkat çekildi.
Pakistan Kalkınma Forumu'nun yeniden yaşama geçirilmesi memnuniyetle karşılanırken, özellikle enerji, güvenlik ve diğer ulusal önceliklere odaklanılması tavsiyesinde bulunuldu.
Toplantıda, Dostluk Grubu'nun yol alması için ele alındığı bildirilen unsurlar şöyle sıralandı:
"Pakistan'ın iç gücünün artırılması, sürekli ortaklıkların oluşturulması, pazara ulaşım imkanlarının da aralarında bulunduğu ekonomik fırsatların genişletilmesi, enerji sektörünün gelişmesine odaklanılması, Pakistan'ın güvenlik alanında kapasitesinin artırılmasına destek verilmesi, Pakistan'ın ihtiyaçlarına karşılık olarak Pakistan tarafından yönetilen bir sürecin oluşturulması, siyasi iyiniyet ve desteğin programlara ve işbirliği projelerine dönüştürülmesi, enerji, ticaret, finans, güvenlik, kurumsal kapasite oluşturulması ve kalkınma ana sektörlerinin desteklenmesi, Pakistan'ın öncelikleriyle uyum içinde geniş tabanlı kalkınma için Pakistan'ın kapsamlı ulusal stratejisinin desteklenmesi."