Paul Doany servetinin %75’ini Türk şirketlere yatırdı

Türkiye’de çıkış aşamasındaki şirketlere yatırıma başlayan Paul Doany, "Toplam mal varlığımın yüzde 75’ini Türkiye’de ortak olduğum 13 şirkete yatırdım" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

capture-20131118-211542.pngTürk Telekom’un özelleştirilmesi ardından şirketi kritik bir süreçte yöneten profesyonel yönetici Paul Doany, TT’den ayrıldı ancak Türkiye yatırımlarına tüm hızıyla devam ediyor.Dubai’de bir şirketi olan Doany, Türkiye’de potansiyel gördüğü, çıkış aşamasındaki şirketlere yatırım yapıyor. 2 yılda yatırım yaptığı şirket sayısı 13’e ulaşmış, iki yeni şirket de sırada. Doany, “Ama bu hızda sürmez, 4 yıl sonunda 30 şirkete çıkmak gibi bir planım yok” diyor gülümseyerek.

Doany, sahip olduğu TT hisseleri ve gayrimenkulleri dahil toplam varlıklarının yüzde 75’ini, potansiyel gördüğü Türk şirketlere yatırımda kullanmış. Rakamı açıklamıyor, “Riski severim, büyük bir heyecan duyuyorum. Risk aldığınızda hata da yapıyor olabilirsiniz ancak hatayı göze almazsanız başarı da gelmez” yorumu yapıyor. Doany’nin hisse aldığı 13 şirketin 8’i bilişim teknolojileri ve internet, biri jeotermal enerji, biri varlık yönetimi ve biri de danışmanlık alanında faaliyet gösteriyor. Doany bu şirketlere yüzde 8 ila 33 arasında hisse payı ile ortak olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor:

“Gol-dern Horn Ventures ilk girişimim oldu. Dört şirketi bünyesinde barındırıyor. Bunlar arasında sosyal ağ platformu Grou.ps, fotoğraf ekleme uygulaması Befunky, e-ticaret ve sosyal alışveriş sitesi Yogurtistan ile oyun motoru şirketi 3D Yogurt var. Hissedar olduğum diğer şirketler mobil ödeme sistemi Mobilexpress, uluslararası toptan optimizasyon şirketi Linxa, bulut hizmetleri veren HGS, yazılım şirketi Algorithmix. Doany&Partners’da yönetici direktör olarak faaliyet gösteriyorum. Melek yatırımcı ve sermaye fonu yanında telekom ve IT şirketlerine danışmanlık hizmeti veriyorum. Sadece bu şirket Dubai bazlı. Diğerlerinin hepsi Türkiye’de. Bunlar ilgi alanlarım olan IT ve internet sektöründeki yatırımlarım. Ayrıca varlık yönetimi şirketi TurkAsset’i kurduk. Burada başkan yardımcısı pozisyonundayım. Jeotermal enerji alanında faaliyet gösteren SDS Enerji şirketini ve oyun şirketi Zula’nın da ortağıyım. İki yeni şirkette de ortaklık için görüşmelerim sürüyor.”

Neden Türkiye’de şirket avında?

Paul Doany zamanının yüzde 50’sini Türkiye’de hissedar olduğu 13 şirketle ilgilenerek geçiriyor. Yeni kurulan şirketler ilgisini çekiyor çünkü onlar sahip oldukları esneklikle çok ciddi bir büyüme potansiyeline sahip. Daha eski şirketler ise Doany’ye göre çok kolay değişemiyor çünkü çalışanları buna uygun yapıda değil. “Bugün Google bile eski bir şirketmiş gibi geliyor” diyor Doany. 30’larında yani altın yaşlarında olanların kurduğu şirketlerle ilgileniyor, çünkü bu insanlar hem profesyonel tecrübeye hem gençliğin enerji ve vizyonuna sahip. Hele bir de daha önce hata yapmışlarsa... “İdeali hata yapmış ve tekrar deneyenler... Herkes hata yapar iş hayatında ve sürecin başında yapanların gerekli dersleri erkenden almış olmaları büyük bir ihtimaldir.”

Peki Doany neden Türkiye’de şirket avında? Doany bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Türkiye iç pazarının büyüklüğü ile önemli bir potansiyel vaat ediyor. Pazar İngiltere, Almanya büyüklüğünde ama pazarın ihtiyaç duyduğu hizmetleri tam olarak sunacak şirketler yok. Bu tip şirketler olduğunda iç pazarın gücü ile büyüyüp serpilip daha sonra global bir güç haline gelebilir. Ben bu potansiyeli görüyorum. Eğer doğru işi yapıyor, bir ihtiyacı karşılıyorsanız çok kısa sürece çok para kazanmanız mümkün.” Bu noktada Doany, Microsoft’un geçen yıl 1.4 milyar dolara aldığı sosyal network şirketi Yammer’ı örnek olarak veriyor. Peki Doany’nin hisse aldığı şirketler arasında Yammer potansiyeli gördüğü bir şirket var mı?“Var” diyor Doany, “Hem de aynı alanda çok önemli bir başarı göstereceğine inandığım bir şirket var.”

Yardım edebileceği şirketlere ortak oluyor

Doany’ye ‘Bana yatırım yapın” diye gelen çok girişimci oluyormuş. Doany, bu şirketler arasında nasıl seçim yaptığını ise şu sözlerle anlatıyor: “Çok çabuk karar verebiliyorum.Yardım edebileceğim şirketlere yatırım yapıyorum. Yapmaları gereken şeylerden çok yapmamaları gerekenleri söylüyorum, potansiyel müşterilerle biraraya getiriyorum.” Doany’nin bu şekilde el uzattığı 13 Türk şirketinde hisse oranları ise değişiyor. Önce ne kadarlık bir sermaye açığı olduğu hesaplanıyor, eğer Doany tümünü karşılamayazsa şirkete beraber ortak olacak yeni yatırımcılar buluyor...

Ali Babacan ‘Neden melek olmadın’ diye sordu

Poul Doany, yatırım yöntemini venture capital diyerek tanımlıyor. “Türkiye’de bu alanda düzenlemeler ve teşvikler çok iyi noktada” diyen Doany’ye Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bir toplantıda “Neden melek yatırımcı lisansı almıyorsun” diye sormuş. Doany, bunun nedenini Türkiye’de düzenli bir geliri olmaması ve bu nedenle gelir vergisi mükellefi olmamasıyla açıklıyor ve ilginç bir noktaya da işaret ediyor: “Melek yatırımcılara çok ciddi vergi teşvikleri var. Ancak Türkiye’de kimse gerçek maaşını bilmediği için, teşviğin ne düzeyde olduğunu da bilmiyor. Burada kimse brüt maaşını bilmiyor, herkes net maaşını maaşı olarak düşünüyor.”

Berkman’ın şirketine ortak oldu, gözü şimdi elektrik tahsilatında

Paul Doany’nin ortak olduğu şirketlerden biri, bir mobil cüzdan çözümü sunan MobilExpress... Doany bu şirketin çok hızlı büyüyeceğini öngörüyor. Sistemi yaratan ise Akkök’ün eski CEO’su, duayen isim Mehmet Ali Berkman’ın oğlu Tunç Mehmet Berkman. Berkman ABD’de eğitimini tamamladıktan sonra uzun yıllar Koç Holding’de çalışmış, Bookinturkey ve Bilkom operasyonlarında görev almış. Daha sonra Avea’da çalışan Berkman’ın Doany’yle tanışıklığı da bu döneme dayanıyor. 2011’de ise MobilExpress’i kurmuş Berkman.Mobilexpress internetten alışveriş, cepten alışveriş ve ödemelerini hızlı, kolay, güvenli bir şekilde yapmayı sağlayan yeni nesil bir ödeme sistemi. Şirketin mantığı, reklamlar üzerinde bulunan kodların SMS ve mail yoluyla belirlenen numaraya atılması ile pratik alışveriş imkanı vermek.

Pivot dönüşümü ile eğri yukarı döndü

Tüm kredi kartları ve GSM firmaları ile çalışıyor model. Mobilexpress’e bir kere kayıt olduktan sonra, herhangi bir mecrada gördüğünüz bir ürünün Mobilexpress kodunu SMS ile 3570’e göndererek veya QR Kodunu Mobilexpress iPhone uygulaması ile okutarak ürünü anında satın alabiliyor, e-ticaret alışverişlerinde ödemeler böylece tek tık ile tamamlanabiliyor.

Şirketin kurulduğu ilk dönemde modelin eksiklikleri olduğunu ancak bir süre sonra girişimciler arasında “pivot” denilen dönüşümle modele sms sisteminin katıldığını anlatan Genel Müdür Zeynep Şener, bu dönüşüm sonrasında 18 aylık müşteri sayılarını 1 ayda ikiye katladıklarını anlattı. Burada, Avea ve TTnet ile gelir paylaşmına yönelik modelle 3 yıllık bir anlaşma yapılmasının da etkisi var. Mobilexpress sistemi halen tüm operatörlerin ve internet servis sağlayıcılarının aboneleri tarafından kullanılabiliyor.  Kullanıcıların TTNET veya Avea abonesi olmak gibi bir zorunluluğu bulunmuyor. TTNET ve Avea kullanıcıları, Mobilexpress sistemine üye olduklarında veya Mobilexpress ile alışveriş ve ödeme yaptıklarında özel fırsat ve kampanyalardan faydalanabiliyorlar. Ayrıca Avea kullanıcıları TL yükleme ve fatura ödeme işlemlerini SMS ile gerçekleştirebiliyor, TTNET kullanıcıları da faturalarını SMS ile ödeyebiliyor. Yeni işbirlikleri ile etkinliklerini daha da artırmak için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürdüklerini anlatan Berkman, aylık potansiyel müşteri sayılarının 350 bine çıktığını anlatıyor. Berkman, “Elektrik faturalarında da bu sistemin etkin olarak kullanılabilme potansiyeli görüyoruz, bizim geleceğimiz tahsilat olacak” diyor.