Pay devri reddedilen veya oyalanan limited şirket ortağının hakları
SONER ALTAŞ / Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
Bir önceki yazımızda açıklandığı üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), limited şirket ortaklarının esas sermaye paylarını devredebilmeleri için bazı koşullar aramaktadır. Bu koşullar yerine getirilmeden yapılan devirler şirkete karşı geçerlilik kazanmamaktadır. Ancak, uygulamada zaman zaman esas sermaye paylarının devirleri Kanuna uygun surette yerine getirilmiş olsa dahi, limited şirketin yetkili organının devre onay vermekten kaçındığı hallere rastlanabilmektedir. Bu durum ise, özellikle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereği limited şirketin kamu borçlarından dolayı payını devreden ortağın devirden sonra da şirket ortaklığının devam etmesi ve sorumluluğuna gidilmesi gibi olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. İşte bu çalışmada, pay devri genel kurulun onayına bağlı olan limited şirketlerde, pay devrinin yasaklanması yahut onaylanmasının genel kurulca geciktirilmesi veya reddedilmesi durumlarında ortakların hangi haklara sahip oldukları ve bu haklarını kullanırken nelere dikkat etmeleri gerektiği hususları ele alınmaktadır.
TTK’ya göre, limited şirketlerde esas sermaye payının devrinin ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafl arın imzalarının noterce onanması şarttır. Ancak, devrin geçerlilik kazanabilmesi için noter huzurunda devir sözleşmesinin imzalanmış olması tek başına yeterli değildir. Zira, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, genel kurulun onayının şart olduğu, devrin ancak bu onayla geçerli olacağı TTK’da açıkça vurgulanmıştır. Limited şirketlerimizin büyük bir çoğunluğunda böyle bir hükmün yer almadığı kanısındayız. Dolayısıyla, limited şirket paylarının devrinin şirkete karşı geçerlilik kazanabilmesi için genel kurul onayı aranacaktır. Onaydan kasıt, genel kurulun pay devrini uygun bulduğuna dair yazılı bir karar almasıdır.
İşte şirket ortağının karşılaşacağı engellerden birisi genel kurulun pay devrinin onaylanmasını sürüncemede bırakması, yani ne kabul ne de reddetmesidir. Ancak, TTK, limited şirket genel kurulunun, başvurudan itibaren üç ay içinde, pay devrini reddetmemesi, yani ne onaylaması ne de onaylamaması halinde, pay devrine onay verilmiş sayılacağını hükme bağlamıştır. Böylece, limited şirket genel kurulunun sessiz kalarak pay devrinin onayını sürüncemede bırakması engellenmiştir. Bu bağlamda, anılan haktan faydalanmak ve sürenin tespitinde esas alınmak üzere, payını devreden ortağın, ispat hukuku açısından, noter onaylı devir sözleşmesini şirkete yazılı olarak bildirerek genel kurul onayı başvurusunda bulunması ve hatta şirketin ilerde böyle bir başvurunun kendisine ulaşmadığı yönündeki olası beyanlarına karşılık başvurunun noter aracılığıyla yapılması uygun olacaktır. Limited şirket genel kurulunun pay devrini reddetmesi halinde ise, payını devretmek isteyen ortak “ortaklıktan çıkma” hakkını kullanabilir.
Limited şirket ortaklarının pay devri konusunda karşılaştıkları bir diğer sorun da, zaman zaman, genel kurul devri onaylasa dahi, devrin tescil ettirilmemesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. TTK, esas sermaye paylarının devirlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından otuz gün içinde ticaret sicili müdürlüğüne başvurulmasını şart koşmuştur. Bununla birlikte, TTK, limited şirket müdürünün veya müdürler kurulunun bu görevi ihmal etmeleri ve otuz gün içinde ticaret siciline başvurmamaları ihtimalini öngörerek, şirketten ayrılan ortağa adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurma hakkı da tanımıştır. Buna göre; payını devreden ortak, esas sermaye payının devrine ilişkin noter onaylı devir sözleşmesini ibraz etmek kaydıyla, bu paylarla ilgili olarak adının ticaret sicilinden silinmesini isteyebilir. Başvuru üzerine ticaret sicili müdürlüğü, esas sermaye paylarını iktisap edenin adını bildirmesi için şirkete süre verir. İktisap edenin adının bu süre içinde bildirilmemesi halinde ticaret sicili müdürü tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri, otuz gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Yapılan çağrı üzerine, süresi içinde tescil isteminde bulunulmaması veya kaçınma sebepleri bildirilmiş olmasına rağmen kaçınma sebeplerinin yeterli görülmemesi halinde ticaret sicili müdürlüğü, durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir. Mahkemenin tescile hükmetmesi halinde pay devri resen tescil edilir. Ayrıca, tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini bildirmeyen müdürler hakkında, 1.120 TL idarî para cezası uygulanır.