Petrol ve altın sinyalleri
Atılım MURAT
Geçen haftaki yazımda, "Petrolü temel bir faktör desteklemiyor. Fiyatın 57 doların altına sarkmasıyla, grafiksel açıdan da hasara uğradı" ifadelerini kullanmıştım. Brent petrolün fiyatı bu hafta 52.50 dolara kadar geriledi. Düşüşün sürmesi, Türkiye gibi enerji ithalatçısı olan ülkelerin lehinde olur.
Petrol fiyatındaki son yükseliş hareketinde, spekülasyon dışındaki faktörler de etkili oldu. En başta, büyük merkez bankalarının tahvil alım programları fiyatı destekledi. Öte yandan, Çin’in açıkladığı teşvik politikalarının emtia fiyatlarını dengeleyebileceği düşünüldü. Son olarak, dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD’de istihdam piyasasının hızla toparlanması, tüketim talebinin artacağı algısının oluşmasına yol açtı. Aslında petrol boğalarının (yükseliş bekleyenlerin), argümanları sağlam. Normal piyasa şartlarında, yazdığım etmenler oyun değiştirici niteliktedir. Tabii piyasada arz fazlası gibi temel bir sorun var. Ne brent petrol üretimi, ne de Amerikan petrolünün üretimi düşüyor. Brent petrolde, OPEC’in üretimi kısacağına dair bir emare yok. ABD’de aktif petrol kuyularının sayısı düşmesine rağmen, petrol stokları her hafta artıyor.
Amerika’daki kaya gazı şirketlerinin mevcut stratejilerini gösteren bir rapora göz attım. Rapora göre, şirketler olası bir fiyat yükselişinden faydalanmak amacıyla sondaj yapmaya devam ediyorlar. Fiyat yükselmeye başladığında, son işlemi yaparak ürünlerini piyasaya sürmeyi planlıyorlar. Sektörün genelinin uyguladığı bu stratejiye göre, kalıcı bir yükseliş hareketi nasıl başlayabilir? Şirketler, ‘‘Fiyat biraz kıpırdansın, malımızı hemen satalım’’ mantalitesiyle hareket ediyorlar. Temel senaryonun değişmesi için, talebin patlaması gerekiyor. Ancak bu şekilde arz fazlası eriyebilir. Bu arada, ABD’nin dev enerji şirketlerinin üst yöneticileri, Washington’ı son günlerde mesken tuttular. Petrol lobisi, Başkan Obama’dan petrol ihracatı yasağının kaldırılmasını istiyor. Rus petrolüne olan bağımlılığın azalması için, bazı Avrupa ülkeleri de ABD’ye bu konuda baskı yapıyorlar. Yasak kalkarsa, büyük bir petrol üreticisi global enerji piyasasına girmiş olur. OPEC üretimi zaten düşürmüyor. Bu durumda enerji fiyatları bir iki kademe daha inebilir. Petrol fiyatı üzerindeki baskı devam edecekmiş gibi gözüküyor. Başta Fed olmak üzere gelişen ülkeler açısından çok sayıda risk olsa da, enerji fiyatlarının düşük kalması moral verir.
Petrol boğalarının tezleri altını pek desteklemiyor. Faizler yükseldiğinde, tepki hareketleri dışında altının bir yükseliş hareketine başlaması zorlaşıyor. Üstüne üstlük, hisse senetlerine ilgi devam ediyor. Bazı gelişen ülkelere ve Avrupa piyasalarına yoğun para girişleri var. Hisse senetlerinden sermaye kazancının yanı sıra kar payı elde etme olasılığı olunca, altın bir yatırım aracı olarak düşünülmüyor. Öncü gösterge olarak kullandığımız madencilik hisselerinin zayıf performansları da sürüyor. Yılın ilk 1.5 ayında yükselen Batılı yatırımcıların fiziki altın alımları düşüyor. Hedge fonlar (serbest fonlar) dışında altına sıcak bakan bir grup yok. Hedge fonlar, altındaki net alım pozisyonlarını koruyorlar. Altın yatırımcıları için en büyük risklerden birisi, bu fonların alım pozisyonlarını kapatıp, satış pozisyonları açmalarıdır. Büyük spekülatörler, küçük yatırımcılar gibi aldıkları pozisyonlarla duygusal bir bağ kurmazlar. İşler istedikleri gibi gitmezse, ters pozisyon alırlar. Fed’in bugünkü toplantısından çıkacak karar, altın açısından da belirleyici olacak. Ek olarak, 1130 dolar bölgesi hedge fonların pozisyonları açısından önemli olabilir.