Pınar Gültekin cinayeti sanığına ağırlaştırılmış müebbet hapis

Muğla'da, üniversiteli 27 yaşındaki Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyup yakan tutuklu sanık 33 yaşındaki Cemal Metin Avcı ve kardeşi tutuksuz sanık Mertcan Avcı'nın yargılanmalarına İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi'nde devam edildi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesine ilişkin davada yerel mahkeme tarafından 23 yıl hapis cezası verilen sanık Cemal Metin Avcı, istinafta görülen davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Cemal Metin Avcı ile tutuksuz yargılanan kardeşi Mertcan Avcı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, annesi Şefika Gültekin, taraf avukatları ile temsilciler salonda hazır bulundu.

Müşteki avukatları, sanıklara indirim uygulanmadan en ağır ceza verilerek emsal olması talebinde bulundu.

Avukatların ifadesi sırasında, maktul Pınar Gültekin’in annesi kendisini psikolojik olarak iyi hissetmediğini söyleyerek duruşma salonundan ayrıldı.

"En ağır ceza neyse onu talep ediyoruz"

Baba Sıddık Gültekin, kızının tasarlanarak canavarca hisle diri diri yakılarak öldürüldüğünü belirterek, "Bu cani tüm aileyi bitirdi. Yerel mahkeme, adli tıpın verdiği raporu kayda almıyor. Bir canavarın söylediği sözlere inandı yerel mahkeme. En ağır ceza neyse onu talep ediyoruz. Sizden tek ricam adalet istiyorum." dedi.

Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise sanığın cinayeti son derece profesyonel ve soğukkanlı bir şekilde işlediğini savunarak, "Failin eyleminin canavarca ve eziyet çektirerek, tasarlayarak olduğu aşikardır. Sanık, haksız tahrik savunmalarını hep değiştirmiştir. Kardeşi de müşterek faildir." diye konuştu.

Tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, olayı planlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek yapmadığını savunarak, "Yaktığım sırada canlı değildi, boğdum ve öldürdüm, cinnet denilen şey de hayatın bir gerçeği. Keşke olmasaydı. Eşimi ve işimi kaybettim. Yaşadıklarımı nasıl şikayet edeyim, Muğla küçücük yer, olanlar duyulsa insan içine nasıl çıkarım, Allah rahmet eylesin, çok pişmanım ama olan oldu. Olan bana oldu, rezil oldum, hayatım bitti. Canavarım gibi söyleniyor, kriminal tip değilim, sabıka kaydım yok. Yoğun tehdit aldım. Bana kimse yardım etmedi." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı, sanığın savunması sırasında, "Karşı tarafa sataşma hakkı verecek şekilde savunma yapma." uyarısında bulundu.

Sanık avukatları, müvekkillerinin eylemi planlamadığını, ani gelişen bir olay olduğunu ve lehine olan kanun hükümlerinin uygulanmasını talep etti.

Tutuksuz sanık Mertcan Avcı, hakkındaki suçlamayı reddederek, "Cinayetin gerçekleştiği bağ evi sürekli gittiğim, uğradığım bir yer. Abimin çağırması üzerine olay yerine gittim. Olaydan haberim yoktu. Beraatimi talep ediyorum." dedi.

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından kararını açıkladı.

Heyet, sanık Cemal Metin Avcı’ya yerel mahkemece verilen haksız tahrik kararını kaldırarak "Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine karar verdi.

Heyet, sanık Avcı’ya "haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimleri uygulanmasına yer olmadığına hükmetti.

Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’ya da "Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme" suçundan 4 yıl hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı.