Piyasalarda Almanya endişesi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Ender Aykut YILMAZ

Gün geçmiyor ki, Euro Bölgesi'nde yaşanmakta olan ekonomik kriz değişik bir hal almasın. Avrupa Birliği'ni çevreleyen Yunanistan, İrlanda, İspanya, Portekiz gibi ülkelerde başlayan ve İtalya ile devam eden borç krizinin etkileri, artık Euro Bölgesi'nin merkezine yani Fransa ve Almanya'ya da ulaşmış görünüyor.

Derecelendirme kuruluşları uzun zamandır Fransa'nın kredi notunda azaltıma gidebileceklerine yönelik uyarıda bulunuyorlar. Bu uyarıların ardında, ülkenin büyümesine ilişkin görünümün iyileşmemesi, borçlanma maliyetlerindeki artış ve bunların Fransa'nın karşı karşıya olduğu mali güçlükleri artırması beklentisi yatıyor. Aynı zamanda Fransız bankalarında, yüksek miktarda İtalyan kamu borcu taşınıyor. İtalya'nın durumu ise malum. Yakın bir zamanda derecelendirme kuruluşlarının, Fransa'nın "AAA" olan notunun aşağıya çekilmesi yönünde adım atmaları kimseyi şaşırtmamalı.

Almanya cephesinde de gelişmelerin özü Fransa'dakiler ile aynı, sadece şekli farklı. Almanya'da bu hafta gerçekleştirilen tahvil ihalesine gelen talep, toplam satış miktarının sadece %65'i kadar gerçekleşti. Almanya'nın 10 yıllık tahvil ihalesinde, 6 milyar euroluk satış hedefine talep, 3.9 milyar euro oldu. Bu gelişmeler, tahvillerin güvenli varlık statüsünde bir erezyon olarak ifade edilebilir. Bu erezyonun getirdikleri de tam da tahmin edilebilir cinsten oldu. Borçlanma maliyetlerinde artış, euroda gerileme ve borsa endekslerinde değer kaybı.

Yaşanan gelişmeler, Almanya'yı bir seçim yapma noktasına doğru itiyor. Ama bu seçim hiç de kolay olacak gibi görünmüyor. Almanya, borç krizinin faturasını ödemek ile parasal birliğin dağılmasına izin vermek gibi iki uç senaryo arasından birinin seçimine hızla ilerliyor. Ara bir çözümün artık sonuç getirmesi çok mümkün değil. Ne yönde aksiyon alınmasının doğru olacağını, bugün Almanya'nın da net olarak bildiğini düşünmüyorum.

Almanya ilk defa bu hafta, Euro Bölgesi'nde uzun süredir yaşanmakta olan ekonomik krizin etkilerini bu denli yoğun olarak piyasalarında hissetti. Almanya artık, bölgedeki gelişmelere mesafeli durarak ekonomisinin sürdürülebilirliğini sağlayamayacağının farkında. Farkında olmasına farkında da, çözüm anahtarının nerede durduğunu ne yazık ki bilemiyor. Euro Bölgesi üyesi ülkelerince "ortak tahvil" çıkarılması Merkel tarafından şiddetle reddediliyor. Avrupa Merkez Bankası ise kendi kaynaklarından sorunlu ülke tahvili alımına son derece soğuk. Ama, aksiyon almadan beklemenin maliyetinin her geçen gün arttığı da, artık çok net.