PO, madeni yağda vergi artırımı istiyor

Petrol Ofisi CEO'su Türker sektördeki 10 numara yağ sorunun çözümü için vergilerin artırılması gerektiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Petrol Ofisi Üst Yöneticisi (CEO) Melih Türker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e madeni yağda vergileri artırmalarını önerdiklerini belirterek, "Sektörün böyle dediği baki mi? Onlar da şaşırıyorlar zaten. Çünkü bunun (10 numara yağ sorunu) başka bir yolu yok" dedi.

Türker, gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, yılın ilk çeyreğinde toptan pazarda benzinde yaklaşık yüzde 8,5, motorinde yüzde 4,6, ortalamada ise yüzde 5,2 oranında daralma görüldüğünü bildirdi.

Otomobil satışlarına bakıldığında geçen yılın ilk çeyreğine göre önemli bir artış olduğuna işaret eden Türker, bunun bir çelişki olduğunun altını çizdi.

Perakende tarafta ise ilk çeyrekte beyaz ürünlerde yüzde 1,5'luk büyüme görüldüğünü ifade eden Türker, Petrol ofisi'nin ise pazarın 2,9 puan üzerinde büyüdüğünü söyledi.

Sektördeki 10 numara yağ sorununa işaret eden Türker, bunun tahminlerine göre 1,5 milyar lira vergi kaybına yol açtığını belirtti.

EPDK'nın madeni yağda lisanslandırma prosedürü olmadığını, 10 numara yağın üretim girdisi olarak kullanılması gerektiğini ancak bunun doğrudan pazara verildiğini anlatan Türker, şunları kaydetti:

"Resmi rakamlara göre Türkiye'de madeni yağ tüketimi yaklaşık 400 bin ton civarında. Bunun yüzde 90'ı madeni yağın ana maddesi baz yağdır. Türkiye'nin madeni yağ üretimini karşılamak için 360 bin ton baz yağa ihtiyacı vardır. TÜPRAŞ önemli ölçüde bunu üretir. Türkiye'ye ithal edilen baz yağ ise 700-800 bin ton civarında. Bu nedir? Bu durum, Türkiye için problemdir. Dolayısıyla pazardaki büyüme rakamları minimum yüzde 7-8 olması gerekir. Yaklaşık 700 bin ton daha fazla motorin tüketimi olması gerekir."

Bu konuda sektörün Maliye Bakanına "Sayın Bakanım, burada vergileri artırınız" dediğini anlatan Türker, "Sektörün böyle dediği baki mi? Onlar da şaşırıyorlar zaten. Çünkü bunun başka bir yolu yok" dedi.

Türker, sektörün bu talebi karşısında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in nasıl bir tepki verdiğinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

"Mehmet Bey ciddi anlamda dinliyor, bu iş ajandasında. Olumlu şeyler de yapıyor. Denetimler konusunda arkadaşlarına talimatlar da veriyor. Tepkimize şaşırmadı, 'bakalım' diyor. Madeni yağ üretimi yapıp ihraç eden şirketler de doğal olarak sıkıntıya düşüyor. Hatta biz vergi iadesi modelinden filan da bahsediyoruz ancak bu model de gerçekten zor bir model. Bu konuda bütün tarafların gerçek anlamda bu işi düşünmesi lazım. Sonuçta akaryakıt tüketimine baktığımız zaman bu durum ciddi vergi kaybı doğuruyor. Bu işin yönetimi de zor. Doğru modeli bulmak lazım."

"Sektörün böyle bir şey söylediği baki değildir"

Melih Türker, 10 numara yağın akaryakıtın içine nasıl karıştırıldığının sorulması üzerine de EPDK'nın istasyonlardaki, depolardaki ürünü kontrol ettiğini hatırlatarak, "Ancak sizin bir dükkanınız var, burada 10 numara yağ satıyorsunuz. Benim kamyon şoförü arkadaşım alıyor bunu motorinle karıştırıyor. Yani bunun bireysel veya başka marifetlerle yapıldığını öğrendik" değerlendirmesinde bulundu.

Bazı bölgelerde "ucuz motorin" satıldığını gördüklerini anlatan Türker, "Rafineri fiyatının altına bir şey yazılıyorsa, biz bunu anlayamıyoruz" dedi.

Petrol Ofisi'nin en büyük yağ üretim kapasitesine sahip üretici olduğunu anımsatan Türker, yağın maliyetinin büyük kısmının katkılardan kaynakladığını, ÖTV'nin de burada önemli bir sorun olduğunu, baz yağ içindeki ÖTV ile motorindeki ÖTV arasında ciddi fark bulunduğunu anlattı.

Türker, "Motorinde ÖTV litrede yaklaşık 1,45 kuruş. baz yağında ise 0,95 kuruş. Eğer bunu yağ üretiminde, sanayide kullanıyorsanız 0,30 kuruş. Olay burada. 'Vergiyi artırın diyoruz'. En büyük madeni yağ üreticisinden biriyiz. Sektörün böyle bir şey söylediği baki değildir" diye konuştu.

Yaklaşık 1,5 yıl önce bu konunun gündeme geldiğini, vergilerin arttığını ancak daha sonra yeniden düşürüldüğünü hatırlatan Türker, vergi artışı sonrasında sorunun ciddi oranda azaldığına işaret etti.

Türkiye'de dolaylı vergilerin yarısından fazlasının akaryakıt sektöründen geldiğinin altını çizen Türker, "Bu inanılmaz bir rakam. İstasyon anlamında vergi kaçırmak mümkün değildir. Bu sektör çok önemli bir sektördür" dedi.

Türker, zaman zaman basında "akaryakıt istasyonlarına baskınlar yapıldığına" dair haberlerin yer aldığını, ancak bunların rutin uygulamalar olduğunu anlattı.

Petrol Ofisi'nin doğal gaz arama üretim konusunda ciddi yatırım yaparak TPAO'dan sonra Akçakoca'daki en büyük oyuncu olduklarını hatırlatan Türker, "Orada insansız bir üretim var. Bu alana bir yerden girmemiz gerekiyordu, girdik. Günlük 500 bin metre küp üretimde yüzde 27 oranında payımız var" dedi.

Melih Türker, Petrol Ofisi'nin son 10 yılda 1 milyar 145 milyon lira yatırım yaptığını bildirdi.

PO'dan yüzde 4 yakıt tasarrufu sağlayan benzin

Petrol Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Ertan Çakır ise Petrol Ofisi'nin geçtiğimiz aylarda pazara sunduğu yüzde 4 oranında yakıt tasarrufu sağlayan Euro Dizel ürününün ardından, bu alanda pazarın yüzde 5 üzerinde büyüdüklerini söyledi.

Petrol ofisi'nin her yıl yakıt geliştirmek için 10 milyon dolar harcadığını bildiren Çakır, benzinde de aynı şekilde bir ürün geliştirerek pazara sunacaklarını söyledi.

Çakır, Petrol Ofisi'nin 3 bin istasyonu bulunduğunu, her gün 600 bin arabaya hizmet verdiklerini anlattı.

Akaryakıt işinde sadakatin çok önemli olduğunun altını çizen Çakır, şu anda 1 milyon 650 bin civarında aktif sadakat kartı kullanıcıları bulunduğunu belirtti.

Müşterilerin promosyon konusunda genelde alıp gideceği hediyelerden hoşladığını ifade eden Çakır, Paşabahçe ürünleri ve cep telefonu kontörünün büyük ilgi gördüğünü söyledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir