”Politik çekişmelerle geçirilecek bir tek saniyemiz yok”
Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin 2008-2009 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde konuştu
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sonu gelmez kısır tartışmalarla, iç politik çekişmelerle, insanların yaşam tarzlarıyla ve tercihleriyle geçirecek bir tek saniyenin olmadığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin 2008-2009 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, eğitim alanındaki çalışmalarına değindi. Bunlardan birinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel okullardan hizmet alımıyla öğrenci okutmak olduğunu belirten Erdoğan, ''Kolejler var, özel okullar var ve doluluk oranları düşük. Hem biz o yatırımı yapmaktan kurtulmuş oluruz ve bunların bedelini öderiz. Engellediler. Bu benim anlamadığım, anlamakta zorlandığım bir yaklaşım'' diye konuştu.
"AR-GE faaliyetlerine kamu desteği sağlandı"
Bilimsel çalışmalara verilen destek konusunda Türkiye'nin daha önce diğer dünya ülkelerine göre zayıf olduğunu kaydeden Erdoğan, 2004'ten itibaren alınan tedbirler sayesinde AR-GE faaliyetlerine geçmişle kıyaslanamayacak ölçüde kamu desteği sağlandığını belirtti. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Yerli patent başvurularında 2007'de 1 yıl önceye göre yüzde 80'lik artış oldu. Uluslararası patent başvurularında Türkiye, artış hızı itibariyle dünyada Çin'den sonra ikinci sırada yer aldı. Bilimsel yayınlarda ülkemiz yüzde 83'lük yükselişle dünyadaki artış hızına göre üçüncü sırada bulunuyor. Sadece kamuda değil, özel sektörde de istihdam edilen araştırmacı sayısında da çok büyük artış yaşandı."
Türkiye'nin Asya ile Avrupa arasında bir köprü olduğu belirtilmesine rağmen bunun gereğinin yerine getirilmediğini vurgulayan Erdoğan, ''Türkiye, bugün sadece Asya ile Avrupa arasında köprü ülke değil, aynı zamanda merkez ülke, aynı zamanda kilit ülke konumunda. Türkiye bugün bölgesel ve küresel bir güç haline gelmiş durumda. Tüm Orta Doğunun Afrika'nın Asya'nın hatta Avrupa'nın eğitim üssü olmak gibi bir potansiyelimiz var'' dedi.
Üniversitelerde aklın, eleştirinin, ifadenin özgürlüğü sağlandığında bunun kesinlikle topluma da sirayet edeceğini anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bizim de üniversitelerimizin de sonu gelmez kısır tartışmalarla, iç politik çekişmelerle, insanların yaşam tarzlarıyla ve tercihleriyle geçirecek bir tek saniyemiz bile yoktur. Ne bölgemiz ne de kıyasıya bir rekabetin hüküm sürdüğü küresel şartlar bize böyle bir lüks tanımıyor. Türkiye'yi içine kapatmak, sınırların içine hapsolmak, dünyaya, ekonomik, politik gelişmelere, bilimsel gelişmelere bigane kalmak mümkün."
"Kıbrıs'ta hakkımızı yedirtmeyeceğiz"
Kıbrıs konusundaki son gelişmelere değinen Başbakan Erdoğan, ''Ekonominin, siyasetin, demokrasinin, insan haklarının önündeki engeller on yıllar boyunca maalesef kaldırılmadı, kaldırılamadı. Bugün Kıbrıs ile ilgili mücadele veriyoruz. Diyorlar ki "Kıbrıs'ı peşkeş çektiniz" tam aksine şu anda biz, onlar kaçıyor kovalıyoruz. Ama biz gelmeden önce maalesef devamlı onlar kovalardı. Çünkü masadan garantör ülke olarak Türkiye yoktu ve Kuzey Kıbrıs yoktu. Ama şimdi Kuzey Kıbrıs her an masada, garantör ülke olarak Türkiye her an masada. Ki biz her zaman bir adım önde olacağız ama asla hakkımızı da yedirtmeyeceğiz. Sen de kazan, ben de kazanayım. Yani birinin kaybında diğerinin kazancı olamaz. O anlayışı kabul etmemiz mümkün değil. Cumhurbaşkanımız Ermenistan'a gitti, Ermenistan-Türkiye milli maçı vesilesiyle. Ana muhalefet diyor ki "soykırım anıtına Cumhurbaşkanı gitsin, çelenk koysun." Öyle bir yaklaşım olur mu Allah aşkına? Yani bir ülkenin ana muhalefeti, milli bir meselede kendi Cumhurbaşkanı için nasıl böyle bir yaklaşım ortaya koyar? Benim Cumhurbaşkanım en az senin kadar nereye çelengin konulabileceğini çok ama çok iyi bilir. Kusura bakmayın böyle bir ahlaki noktada yanlış bir yaklaşım olamaz. Siyasi etik noktasından böyle bir yaklaşım olamaz'' diye konuştu.