"AB'nin yolu TBMM'den geçiyor"
Bağış, "AB'nin yolu falanca ilden geçer, filanca bölgeden geçer" söylemine inanmadığını belirtti
İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "AB'nin yolu falanca ilden geçer, filanca bölgeden geçer" söylemine inanmadığını belirterek, "Şu 6 aylık süreçte şunu anladım ki AB süreci TBMM Genel Kurulu'ndan geçiyor" dedi.
Bağış, haber ajansları, televizyonlar ve gazetelerin üst düzey yöneticileriyle Ceylan Intercontinental Oteli'nde bir araya geldi.
Türkiye'nin AB sürecinde hassasiyetlerin paylaşılmasının ve diyaloğun açık olmasının önemine işaret eden Bağış, AB'nin herhangi bir partinin veya iktidarın projesi olmadığını, iktidarı muhalefeti, genci yaşlısı, İstanbullusu Diyarbakırlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı ile herkesin ortak yarınlarıyla ilgili proje olduğunu anlattı.
AB'nin Türkiye'yi birleştirebilen ve bütünleştirebilen bir proje de olabileceğini ifade eden Bağış, şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye'de darbe korkusu yaşayanlar, AB sürecinde ilerleyen bir ülkede darbe olamayacağını bildikleri için rahat edebiliyorlar. Türkiye'de şeriat korkusu yaşayanlar, AB sürecinde ilerleyen bir ülkede şeriat rejiminin kabul edilemeyeceğini bildikleri için rahat ediyorlar. Aşırı tekelleşme veya liberalleşmeden ürkenler, aynı şekilde AB sürecinde bu takım endişelerin gereksiz olduğunu biliyorlar. AB belki biraz fazla bürokratik, teknik, detaylı bir proje, ama hemen hemen her konuda standartları oluşan bir örgütlenme."
Başmüzakereci Bağış, "AB'nin yolu falanca ilden geçer, filanca bölgeden geçer" söylemine inanmadığını ifade ederek, "Şu 6 aylık süreçte şunu anladım ki AB süreci TBMM Genel Kurulu'ndan geçiyor" dedi.
"İyiniyet görelim, biz de limanları açalım"
Bağış, Ruhban okulunun açılması konusunun, asırlardır aynı toprağı paylaşan vatandaşların ihtiyacını gidermek için yaklaşılan bir iç mesele olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek, "Bunun bir muadili olacaksa Yunanistan, Batı Trakya'da yaşayan ve Yunanistan vatandaşı olan Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik eşzamanlı adım atmalıdır" dedi.
Bağış, "KKTC ile direkt ticaret başlasın, iyiniyet görelim, biz de limanları açalım" dedi.
Başmüzakereci Bağış, 2009 yılı sonunu Türkiye-AB ilişkilerinde giyotin olarak görmediğini de belirterek, AB'nin zor bir süreç olduğunu, Türkiye'nin tam üye olana kadar da rahat yüzü göreceğini beklemediğini kaydetti.
AB sürecinin Türkiye için kolay olmayacağını, sabırlı olunması gerektiğini ifade eden Bağış, Kıbrıs sorununun da zaman içinde hakkaniyetli bir çözüme kavuşacağını anlattı.
Ruhban okulunun açılması tartışmalarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken Bağış, Ruhban okulu meselesinin Kıbrıs'a alternatif gösterilmesine karşı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Ruhban okulunun açılması asırlardır aynı toprağı paylaşan, kendi vatandaşlarımızın ihtiyacını gidermek için yaklaşılan bir iç mesele olarak görülmelidir. Bunun bir muadili olacaksa Yunanistan, Batı Trakya'da yaşayan ve Yunanistan vatandaşı olan Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik eşzamanlı adım atmalıdır. Bu bir devletin kendi vatandaşlarının sorunlarının çözümüne yönelik eşzamanlı iyiniyet adımıdır."
"Tango yapmak için iki kişi lazım"
AB sürecinde bundan sonraki fasılların da kolay olmadığını, diyaloğa açık olduklarını kaydeden Bağış, "Bir tabir vardır, 'Tango yapmak için iki kişi lazım'. Diyalog çok önemli" diye konuştu.
AB üyeliğini "araba değiştirmeye" benzeten Bağış, "Yeni ve hızlı bir araca geçerken, 'Eski arabamın direksiyonunu seviyorum, onu da yeni arabaya geçireyim' diyemezsiniz. Ya hızlı ve yeni aracı tercih edeceksiniz ya da eskisini. Tercih meselesi. Bir kısmı alayım diğer kısmı bırakayım denilebilecek bir süreç değil" dedi.