"AKP bizzat darbe yapıyor"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç AK Parti'nin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen, Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'nin (TMMOB) yetki ve gelirlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devrini öngören önergeyi değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, "Sivil toplum kuruluşlarına demokrasinin kuralları içinde çalışma imkânı vermemek bizzat demokrasiye darbedir. Bizim uzaklarımızda olan, kimsenin onaylamadığı darbe girişimlerinden Türkiye'ye mağduriyet ithal eden AKP, bizzat demokrasiye darbeyi yapmaktadır." 

CHP Merkez Yönetme Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. MYK toplantısı devam ederken basına açıklamalarda bulunan Koç, AK Parti'nin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen, Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'nin (TMMOB) yetki ve gelirlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devrini öngören önergeyi değerlendirdi. Koç, "AKP ile TBMM'de birlikte çalışmaya gayret etmek her an, her dakika, her türlü kazığın atılabileceği, her türlü dalaverenin çevrilebileceği bir ortamın da beraberinde yaşamak demektir" diye konuştu. Ak Parti'nin daha önce pek çok yasada da gece yarısı önergesiyle değişiklikler yaptığını belirten Koç, "Şimdi de meşhur bir Torba Yasa var. Torba değil büyük bir denk. Dengin içinde torbalar var, torbaların içinde küçük çıkınlar var, çıkınların içinde parçacıklar var" ifadelerini kullandı. 

Uzaklardaki darbe girişimlerinden Türkiye'ye mağduriyet ithal ediyorlar
İktidar partisinin büyük bir korku ve paranoya altında olduğunu savunan Koç şöyle devam etti: 
"Kendisine dönük olarak işletildiğini zannettikleri bir sürecin, bütün akıllarına göre sorumlularından intikam peşine düştüler. Yani iktidar partisi işi gücü bıraktı, şimdi bu sürecin sorumluları arasında gördüğü bütün sivil toplum kuruluşlarından, meslek odalarından, muhalefet unsurlarından intikam peşine düştü. AKP bizzat muhalif avı başlattı. 
Sivil toplum kuruluşlarına demokrasinin kuralları içinde çalışma imkanı vermemek bizzat demokrasiye darbedir. Bu darbe AKP'nin korkusunu hissettiği, olmayacak darbe rüyalarına yattığı, bizim uzaklarımızda olan kimsenin onaylamadığı darbe girişimlerinden Türkiye'ye mağduriyet ithal eden AKP, bizzat demokrasiye darbeyi yapmaktadır." 
AKP, bu intikam peşinde koşmayı "parmak demokrasisi"ne dayandırarak yaptığını ifade eden Koç, bu dönem görevi bitecek bazı AK Parti milletvekillerinin daha sonra bu süreci eleştireceklerini de ileri sürdü. 

Örgüt senaryosu çiziliyor
TMMOB'un önemli muhalif unsurlardan biri olduğunu ve çözüm sürecini de desteklediğini belirten Koç, "Eş zamanlı olarak Taksim Dayanışması Platformunda olan TMMOB üyelerinin gözaltına alındıktan sonra evleri aranmaya başladı. Yani bir örgüt senaryosu çiziliyor, yeni bir örgüt üretme dönemi başladı. Bu gayretler bunun içindir. Amaç belli konuşan herkes susacak. Dikensiz gül bahçesi, ‘kendi kafama eseni yapacağım' diye tutturan bir diktatör" diye konuştu. 

Darbe paranoyasıyla sivil toplumu ezmek
Ak Parti'nin hala darbe yasalarının arkasına sığınan bir siyasi görüntü verdiğini belirten Koç, "Şarkı şu; ‘mağdurum'. İçeride mağduriyet üretme noktası bittiği zaman Mısır'daki gelişmelerden Türkiye'ye mağduriyet ithal eden bir AKP mantığı mağduriyetin ithal edildiğini de gördük. Bu gelişmeleri darbe paranoyasına çevirerek, sivil toplum muhalefetini daha çok ezmenin gerekçesini oluşturuyorlar" ifadelerini kullandı. 

Elinde pala, polis hukuk şefkati var 
Orantısız polis şiddetinden, "orantısız adalet kavramına" geçildiğini savunan Koç, "Yolda yürüyen, kafede kızıyla çay içen, bayrak satan kişi, bunların yanında en doğal demokratik haklarını kullanan her yatan insana şiddet uygulamak serbest, göz altına almak, tutuklama reva. Evlerinde kapılarını kırıp arama yapmak normal. Elinde satır, pala, çivili sopa, kazma, ateşli silah.. Ortaya dökülen bir takım yaratıklara polis şefkati var, polis muhabbeti, polis koruması var ve ayrıca hakim ve savcılardan da özel bir hukuk şefkati var. Böyle bir orantısız adalet kavramı olabilir mi? 
Başbakan'ın deyişiyle, herhalde uygulamalarda desten yazmak bu. Böyle destan yazılıyorsa, o destanı yazanlara da, yazdıranlarına da lanet olsun yüz bin kere" diye konuştu. 

Bu kapıdan size mağduriyet çıkmaz
Koç, Başbakan'ı Türkiye'deki her gelişmeden korkarak, altında darbe senaryosu aradığını söyleyerek, "Başbakan bir darbe zehirlenmesi yaşıyor" diyen Koç, Mısır'daki darbeyle ilgili de, "Mursi'nin demokrasi konusundaki günahlarının cevabını, Mısır'da sivil demokratik karşı duruşla halk meydanlarda ve sandıklarda vermeliydi. Özgürlükçü demokrasi mücadelesini maalesef Mısır ordusu çalarak Ortadoğu'daki emperyalist taleplere ipoteklemiştir. Yaşananlar Mısır'da gayri meşrudur. Bu gelişmelerin önemli sonuçlarından bir tanesi de Mısır'daki darbenin Türkiye'deki iktidara bir maliyeti vardır" diye konuştu. 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu da eleştiren Koç, "Stratejik Derinliklerde', Başbakan'la birlikte yüzecekleri yerde, keşke stratejik gerçeklerde buluşabilselerdi. Başbakan ve yanında arzı endam eden bu zevata bir kere daha tavsiye ediyoruz; Gezi eylemleriyle Tahrir gösterileri arasında bir benzerlik kurup Türkiye'de sokakta olanları, darbe kışkırtıcılığı olarak yorumlamayın, hayali terör örgütleri, darbe organizasyonları yaratmayın. Bu kapıdan size artık mağduriyet çıkmaz" dedi. 

Anayasa Mahkemesi bizzat kendisi anayasa ihlali yapıyor
Anayasa Mahkemesi'nin uzun tutukluluk süresine ilişkin verdiği iptal kararının bir yıl sonra yürürlüğe girmesiyle ilgili ise, "Anayasa Mahkemesi'nin anayasaya aykırılık bularak iptal ettiği bir normu, bir yıl daha geçerli kabul etmesi makul mu? Yani Türkiye hukukunda bir yıl daha, anayasaya aykırı hukuksuzluk geçerli olabilir. Bu anlaşılabilir mi? Anayasa Mahkemesi anılan yetkiyi kötüye kullanıyor. Anayasa Mahkemesi bizzat kendisi Anayasa ihlali yapıyor. Hukukun bizzat en üst yargı organı tarafından zorlanması, siyasi iktidarın beklentilerini, gerektiğinde örtülü talimatlarını açıkça yerine getirildiği bir düzen hukuk devletiyle bağdaşmaz" diye konuştu.