"Anayasa artık karbondioksit püskürüyor"

Devlet Bakanı Çiçek, Anayasa'nın son kullanma tarihinin geçtiğini ve her geçen gün problem çıkarttığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Anayasa Mahkemesi yasama meclisi yerine, Danıştay yürütme organı yerine karar verir hale gelirse bu ülkede bu demokrasi daha ileri bir noktaya nasıl taşınacak? Bu anayasa değişikliği oksijen kadar ihtiyaç hale gelmiştir. Bu Anayasa artık karbondioksit püskürüyor" dedi.

Çiçek, Kanal 7 televizyonunda yayınlanan "Başkent Kulisi" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Medyada yer alan "Balyoz Güvenlik Harekat Planı" haberlerine ilişkin ilgililerin yaptığı açıklamalardan tatmin olup olmadığının sorulması üzerine Çiçek, "Bu olay aslı olsa da kötü olmasa da kötü. Bunu iyi görmek lazım. Aslı varsa felaket. Aslı yoksa Türkiye'de bu kadar önemli, bu kadar vahim suçlamalar var. Bu suçlamalar halen yapılabiliyorsa bu da kötüdür" dedi.

21. yüzyılın "demokrasi, insan hakları ve özgürlükler yüzyılı" olarak nitelendiğini kaydeden Çiçek, bu konuyu ne insan hakları ne özgürlükler ne de demokrasiyle de bağdaştırmanın mümkün olduğunu belirtti. Hükümetin 7 senedir çıkarılan yasalarla demokrasiyi kökleştirmek adına çok ciddi çabalar sarf ettiğini ifade eden Çiçek, "Bir atasözü vardır; soğanın acısını yiyen değil doğrayan bilir. 7 senedir demokrasi adına bir kısım sıkıntıları, zorlukları göğüsleyerek demokrasiyi kökleştirmeye çalıştık" dedi.

"İddiaları biliyor muydunuz?" sorusunu Çiçek, şöyle yanıtladı:

"7 yıllık iktidarımız döneminde bir kısım işleri biliyor olsak bile sabır, tahammül göstererek kendi mecranda, kendi kuralları içerisinde çözmeye çalıştık. Çok kolay olmadı. Türkiye 2010'a çok kolay gelmedi. Bu nereden kaynaklanıyor? Evvela Türkiye'de yeteri kadar demokrasi kültürü yok. Demokrasi kültürünün birinci şartı; iktidarlar seçimle gelecek, seçimle gidecek. Evvela sandığa saygımız olacak. Bu bölümde bir sıkıntımız çok fazla gözükmüyor. Sonuca tahammül etmek, sonucu kabullenmek noktasında Türkiye'de sıkıntı var.

EMASYA ile ilgili çalışmalar yapılıyor

Çiçek, bir soru üzerine, İçişleri Bakanlığının EMASYA ile ilgili çalışma yaptığını belirterek, "Vatandaşlarımız, herkes şundan emin olsun; Türkiye'de demokrasiyle bağdaşmayan ne varsa bunlar toplumsal gerekçeleriyle beraber ortadan kaldırılması gerekiyor" dedi.

Demokratik standartları yükseltmek için bir çok düzenleme yaptıklarını anlatan Çiçek, "Bir düzenlemeyi yaparken birine kızgınlıkla, belli bir kurumu hedef alarak değil, ona gününü göstermek, ondan intikam almak, ona bağırmak, çağırmak, güç bende tarzındaki bir güç gösterisi maksadıyla, mülahazalarıyla, bu noktalardan hareketle düzenleme yapılmaz. Bunlar tepki düzenlemeleri olur. Bu faydasından çok zarar getirir. Nitekim bugün toplumda bir kısım yasalar çağın gerisinde kaldıysa, Anayasa da dahil, tepki yasaları ya da Anayasası olmasından kaynaklanıyor" diye konuştu.

"Anayasa'nın son kullanma tarihi geçti"

Anayasa Mahkemesi'nin askere sivil yargını yolunu açan düzenlemeyi iptal ettiği hatırlatılarak, süren bazı davaların tartışmalı hale geldiğinin ve ortaya bir karışıklık çıktığının belirtilmesi üzerine Çiçek, şunları söyledi:

"Ortada karışık durum gözüküyor. Bu karışık durum Anayasa'dan kaynaklanıyor. Artık bu Anayasa yürürlükte olduğu sürece her gün bu tip olaylarla, bu tür karmaşayla karşı karşıya kalırsınız. Çünkü bu anayasa ömrünü çoktan doldurdu, son kullanma tarihi çoktan geçti. Son kullanım tarihi geçmiş bir ilacı sağlık için kullanırsanız sağlığınızı değil, felaketinizi hazırlarsınız. Bu Anayasa gerçekten her gün problem çıkarıyor. Önümüzdeki günlerde daha başka problemlerle de karşılaşacağız. Çünkü bu Anayasa devletin işleyişini zorlaştırıyor."

Anayasa Mahkemesi'nin son kararıyla ilk kez Anayasa'nın 145. maddesiyle ilgili bir karar vermiş ve içtihat ortaya koymuş olduğunu hatırlatan Çiçek, usul problemlerinin ortaya çıkacağını, bunun da Anayasa'dan kaynaklandığını ifade etti. Anayasa'nın bir an önce günün şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:

"Gelinen noktada, Anayasa Mahkemesi'nin, geçtiğimiz yıl MHP ile çıkardığımız Anayasa'nın 10. ve 42. maddesinde değişiklik yapan kararıyla ilgili baktığımızda yasama meclisinin büyük ölçüde faaliyet alanı sınırlandırılmış vaziyette. Onun yerine geçti, kural koydu. 'Doğrudan ya da dolaylı ilk üç maddeyle ilgili bir konuyu teklif edemezsiniz'. Dolaylı olmayacak hiçbir konu yoktur ki Anayasa ile... O zaman siz hiçbir şey yapmayacaksınız. Bu Anayasa problem olmaya devam eder. Bu Anayasa, böyle problem olmaya devam edince siz hükümet olarak görevinizi yapamazsınız.  

Anayasa Mahkemesi yasama meclisi yerine, Danıştay yürütme organı yerine karar verir hale gelirse bu ülkede bu demokrasi daha ileri bir noktaya nasıl taşınacak? Bu Anayasa değişikliği oksijen kadar ihtiyaç hale gelmiştir. Bu Anayasa artık karbondioksit püskürüyor. Dolayısıyla sağlıklı bir demokratik iklim, sağlıklı bir demokratik çevre oluşturma imkanı yok. Bu Anayasa böyle olduğu sürece, bu Anayasa'nın devamı bazılarının bugünkü konumlarına uygun düşebilir, bazılarının politik değerlendirmelerinde kendisine destek verebilir vesaire ama bu Anayasa ile Türkiye'yi bir yere taşıma imkanımız yoktur. Bu Anayasa hükümleri olduğu sürece bu karmaşanın çıkması tabiidir."