"Ara ürün ihracatını artırmalıyız"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin bir takım karanlık odaklarla siyaset alanında savaşması, mücadele etmesi ancak ve ancak halkın gücünü arkamıza almakla mümkün olmuştur" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Kurtulmuş, Rixos Otel'de AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Marka Şehirler için Kent Ekonomileri Forumu"na katıldı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ATO Başkanı Salih Bezci, milletvekilleri, STK temsilcileri ve ilçe belediye başkanları katıldı. 

Forumda konuşan Kurtulmuş, 80. Kent Ekonomileri Forumu'nu Ankara'da gerçekleştirdiklerini ve 81'incisini de İstanbul'da Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştireceklerini söyledi. Forumlardan ortaya çıkan projeleri, nasıl gerçekleştirileceklerine ilişkin fikirleri "Ulusal Kent Ekonomileri Stratejileri" adı altında kitapçık haline getireceklerini anlatan Kurtulmuş, bunun bir sonraki dönemde Türkiye'nin gelişmesine önemli katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.  

Projenin ilk olarak Gaziantep'te başladığını anımsatan Kurtulmuş, illerdeki ekonominin çözüm ortaklarının bu toplantılarda biraraya getirildiğine işaret etti. Kurtulmuş, kentlerin potansiyellerini ve vizyonlarını ortaya daha iyi bir şekilde konulmasına çaba gösterdiklerini ifade ederek, "Artık günümüzün ekonomi anlayışı öyle merkezde oturup planlayarak gerçekleştirilecek bir anlayış olmamalıdır. 'Ankara'da oturalım, Gazintep'te, Şırnak'ta, Tunceli'de, Diyarbakır'da, Trabzon'da, Manisa'da ne olacak bunlara karar verelim.' Bu artık geride kaldı. Tabiki merkezi planlama olacaktır. Bununla ilgili hükümetin gerekli ürünleri vardır ama sonuçta o ildeki bütün unsurlar biraraya gelip, kendileri için önemli ve hayati gördükleri konuları ortaya koysunlar ve böylece ildeki kalkınmayı daha çok hızladıralım" diye konuştu.  

Ekonomi ve siyasette reformlar 

Ekonomi ve siyasette reformlar yapabilmek için ekonomide ve siyasette halka dayanma mecburiyeti bulunduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Türkiye'nin bir takım karanlık odaklarla siyaset alanında savaşması, mücadele etmesi ancak ve ancak halkın gücünü arkamıza almakla mümkün olmuştur. Aynı şekilde ekonomide de bu istikrarın daha kalıcı bir şekilde ileriye götürülmesinin olmazsa olmaz koşulu ekonomide de gücü bir takım çıkar çevrelerine bırakmak değil, sadece bir takım güç odaklarının sahip olduğu ekonomik dinamizme sahip olmak değil, tam tersine ekonomik dinamizmi millet çoğunluğu ile paylaşabilmektir. Milletin de ekonomide güç sahibi olması, söz sahibi, karar sahibi olmasını ortaya koyabilmektir" değerlendirmesinde bulundu.  

Kurtulmuş, projenin kent ekonomileri projesi olmasına karşın aynı zamanda siyasal bir yönetişim projesi olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin geçen 10 yıl içerisinde makro istikrarını sağlayan bir ekonomiye sahip olduğuna işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin makro başarılarını gelecek 10 yılda mikro başarılarla süslemesi gerektiğini dile getirdi.  

KOBİ'lere destek 

Türkiye'nin bölgesel ve sektörel bazda olağanüstü çok üreten, istihdam oluşturan ve daha çok ihracat yapan ülke haline gelme mecburiyeti bulunduğunu belirten Kurtulmuş, bunun da kent ekonomilerinin güçlendirilmesi zaruretini ortaya çıkardığını kaydetti. 

Kurtulmuş, AR-GE, yüksek teknoloji, markalar ve patentlere ağırlık verilmesini, Türkiye ekonomisinin gücünü oluşturan KOBİ'lerin gelecek 10 yılda desteklenmesi ve alt gelir gurubunun da alım gücünün yükseltilmesinin ekonominin temel hedeflerinden olduğunu söyledi. 

Cari açık  

Türkiye'nin gelecek dönemde aşması gereken önemli meselelerden bir tanesinin cari açık konusu olduğuna işaret eden Kurtulmuş, cari açığın problem olmaktan çıkarıldığını ve bunu kapatmanın en önemli yolunun ise ihracat olduğunu bildirdi. "Türkiye'nin hem ara mallarda, hem de nihai mallarda hem de yüksek teknoloji ürünü mallarda ihracatı yüksek bir ülke haline gelmesi zorunludur" diyen Kurtulmuş, bunun için kentlerin ekonomilerinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.  

Kurtulmuş, 2012 yılı rakamları itibarıyla Hatay-Zonguldak hattının doğusunda kalan 50 ilin Türkiye'nin GSMH'nin yüzde 22'sini aldığını, batısındaki illerin ise yüzde 78'ini aldığının altını çizerek, Marmara Bölgesi'ndeki illerin tamamına yakınının güç olarak bazı AB ülkelerinden daha ileri noktada olduklarını kaydetti. Kurtulmuş, gösterilen çabalarla bu tablonun 10 yıl içinde ciddi şekilde değiştirileceğini kaydetti. 

Terörün sona ermesi 

Türkiye ekonomisinin bu perspektifte büyüyebilmesi için iki önemli ışığın görüldüğünü belirten Kurtulmuş, bunlardan birisinin terörün sona ermesi olduğunu dile getirdi. 

Kurtulmuş, demokratikleşme ve çözüm paketi aleyhine ve lehine çok şeyler söylendiğini ancak sonuçta 28 yıldır devam eden terör olgusunun Türkiye'ye ekonomik olarak önemli bir maddi kayıp yaşattığına vurgu yaptı. Kurtulmuş, 35 bin kişinin öldüğünü, 4 bin üzerinde köy yakıldığını, bazı karanlık çetelerin mensuplarının vatandaşları işkencelerden geçirdiğini anımsatarak, terör örgütünün, karanlık çetelerle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu orada yaşayanlara cehennem haline getirdiğini aktardı.  

Kurtulmuş, terör dolayısıyla turizm gelirleri, enerji politikaları, dışarıdan gelen yatırımcı, savunma sanayinin etkilendiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu: 

"Eğer terör olmasaydı Türkiye bu kaynaklarını ciddi şekilde buraya harcamış olmasaydı herhalde Türkiye en azından her yıl 0,50 puan daha artabilirdi. Yani 4,07 değil de Türkiye 4,57 büyümüş olsaydı, böyle büyümemiş olmanın Türkiye'ye maliyeti 2 trilyon 345 milyar liradır. Dolar olarak karşılığı 1 trilyon 200 milyar dolardır.  

Çözüm sürecine çelme takmak isteyenlere şunu sormak isteriz. Peki terörü önlemek için sizin projeniz nedir? Türkiye'nin 1 trilyon 200 milyar dolarını yeniden kaybetmemesi için sizin teklifiniz nedir? Ya da bunca yıldır böyle bir kayba nasıl göz yumdu bu Türkiye? Niçin bu adımlar atılmadı. Şimdi ufukta görünen ışık, Türkiye bundan sonra teröre maddi kaynaklarını kaybetmeyecektir. Hatta derler ya 'adı bile yetti.' O bölgelerde yatırım yapmak için yerli ve yabancı yatırımcıların sırada olduğunu söylemek mümkündür. Önümüzdeki dönemde terörün sona ermesiyle Türkiye'nin çok ciddi şekilde önemli kazanımlar sağlayacağını göreceğiz. Diyebiliriz ki, Türkiye terörün maliyetini artık geride bıraktı. Bundan sonra barışın temettüsünü Türkiye kazanmış olacaktır." 

Türkiye'nin sadece kendi ekonomik potansiyeli ve gücüyle istediği hedeflere ulaşamayabileceğine dikkati çeken Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesindeki ülkelerin ve hatta şehirlerin gücünü arkasına alarak önemli bir ekonomik kalkınma sürecine girmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.  

Kurtulmuş, Suriye yönetiminin halkına karşı sürdürdüğü katilam, Irak'ın iç çatışmaları, Lübnan'daki iç çatışmalar, İran'ın uluslararası sistemle olan problemleri ile çevredeki ülkelerin problemlerinin had safhaya çıktığını kaydederek, bundan sonra karışıklıkların aşağı doğru gideceğini ve bölgede sulhün sağlanacağını belirtti. Terörün sonlandırılması gibi bölge ülkelerinde barışın sağlanmasıyla bölgedeki dinamizmi harekete geçireceğini ve bundan en fazla istifa edecek ülkelerin başında da Türkiye'nin geleceğini dile getiren Kurtulmuş, Kuzey Irak'taki petrolün taşınmasından, bölgedeki şehirler üzerinden ortaya çıkacak ekonomik entegrasyona kadar atılacak adımların Türkiye'nin gücünü artıracağını söyledi.  

Kurtulmuş, bu toplantılara 7 bin kişinin katıldığını, ekonomiye ilişkin sivil toplum örgütlerinin işin içerisinde olduklarını belirterek, parti faaliyeti olmasına karşın hiçbir yerde parti bayrağı bulunmamasına dikkati çekti. Kurtulmuş, "Çünkü illerdeki ekonominin çözüm ortakları siyasi olarak başka bir görüşe sahip olabilirler. Nitekim gittiğimiz yerlerde gördük. Başka siyasi partileri destekleyenler geldiler, bizlerle oturarak kentlerinin gelişmesi için fikirlerini paylaştılar" dedi.  

İzmir olamazsa, Ankara Expo'ya aday 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de hazırladığı sunumu foruma katılanlarla paylaştı. Gökçek, Ankara'nın ekonomisini ayağa kaldırma ve Ankara'nın daha yaşanılabilir yer olması için proje ürettiklerini söyledi. 

Yerel seçimlerde tekrar aday gösterildiğini anımsatan Gökçek, başkentin ekonomisini üst sıralara çıkarmak için yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi. Gökçek, Ankara'nın ticaret, sanayi, fuar, tekno kentler, tıp ve termal merkez, turizm konusunda gelişmesi için çalıştıklarını dile getirerek, "Expo'ya bu dönem İzmir aday oldu. Bundan sonraki döneme aday olduğumuzu şimdiden ifade ediyorum. İzmir olmazsa kesinlikle, biz önümüzdeki dönem buna talip olacağız" dedi. 

Ankara tıbbın ve termalin merkezi oluyor 

Ankara'nın yapılacak iki dev hastane kompleksi ile Türkiye'de ve Ortadoğu'da tıbbın merkezi olacağına işaret eden Gökçek, Ankara sınırları içindeki termal tesislerin hizmetlerini ücretsiz götürmeyi taahhüt ettiklerini kaydetti. Gökçek, gelecek dönemde termal denildiğinde ilk akla gelecek kentin Ankara olacağını, termal tesis yapmak isteyenlere altyapı desteği vereceklerini söyledi. 

Gökçek, dünyanın en büyük tema parkını inşa ettiklerini ifade ederek, adı Ankara Park olacak parka 10 milyon ziyaretçi beklediklerini bildirdi.