"Asimetrik psikolojik bir harekatla karşı karşıyayız"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, asimetrik psikolojik bir harekatla karşı karşıya bulunduklarını belirterek, "Karşı tarafın medyası var, bizim medyamız yok. Asker olarak her gün çıkıp konuşma lüksümüz yok" dedi. Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan ise, "Şunu bilmeliler ki, beni asla siyasi inançlarımdan ve meslek ilkelerimden vazgeçiremezler" diye konuştu. 

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin başkanlığındaki Yönetim Kurulu, Ergenekon davasından yargılanan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan'ı Silivri cezaevinde ziyaret etti. 

Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılan açıklamaya göre, Başkan Bilgin'in yanı sıra Başkan Vekili Savaş Kıratlı, Genel Sekreter Ümit Gürtuna, Genel Mali Sekreter Mehpare Çelik, Yönetim Kurulu üyeleri Ali Şimşek ve Ali Oruç'tan oluşan heyet, Org. Başbuğ ve Özkan ile ayrı ayrı birer saat sohbet etti. 

Eski Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, sohbet sırasında medyayla ilişkilerin önemine işaret ederek, medyayla ilişkilerin kendilerini kamuoyuna anlatmaları için gerekli olduğunu söyledi. 
Sokaktaki insanın bile yarın başına neler geleceğinin belli olmadığını ve yargılandığında adil karar verilip verilmeyeceğini bilemediğini ifade eden Başbuğ, beraber çalıştıkları, emrindeki insanların tutuklandığı bir ortamda dışarıda bulunmanın yaratacağı sıkıntılara dikkat çekerek, kendisinin halen vicdani bir rahatlık içinde bulunduğunu bildirdi. Mahkeme heyetine daha önce, iddianameyle kendisine ulaşmak amaçlanıyorsa kendisinin burada bulunduğunu belirttiğini ve bu takdirde çalışma arkadaşlarının serbest bırakılmasını istediğini hatırlatan Başbuğ, kendilerini yargılayan mahkemenin bu konuda yetkili olmadığını, bu yüzden mahkemeye resmi savunma vermediklerini ifade etti. 

Org. Başbuğ, "asimetrik psikolojik bir harekatla karşı karşıya bulunduklarını" belirterek, "Karşı tarafın medyası var, bizim medyamız yok. Asker olarak her gün çıkıp konuşma lüksümüz yok, karşı taraf her gün konuşuyor" dedi. 

Cezaevi koşullarına değinen İlker Başbuğ, "Burada bir üçgenle karşı karşıyayız. Bir ucunda yargılama, bir ucunda yazılı basın, diğer ucunda televizyon. Bunların arasında kalırsanız psikolojiniz bozulur. Bu üçgenin dışında kalmak gerekiyor. Ancak o zaman ruh sağlığımızı koruyabiliriz" ifadesini kullandı. 
Başbuğ, kendisine zaman zaman bir endişesi olup olmadığının sorulduğunu, ancak hiçbir suç işlemediği için endişe duymasına gerek bulunmadığını vurguladı. 

Geçmişten çok gelecekle hesaplaşmak istiyorlar
Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan da Ergenekon davasında, daha önce yargılanıp beraat ettiği konulardan ağır cezalara çarptırıldığını anlattı. 
Mahkemenin verdiği kararları kamu vicdanının kabul etmediğini ifade eden Özkan, bu kararların siyasi olduğunu ve geçmişten çok gelecekle hesaplaşmayı amaçladığını kaydetti. 
"Kendisini ömrünün sonuna kadar cezaevinde tutabileceklerini" belirten Özkan, "Ancak şunu bilmeliler ki, beni asla siyasi inançlarımdan ve meslek ilkelerimden vazgeçiremezler" dedi. Özkan, aralarında Cemiyetin bulunduğu basın meslek kuruluşlarının kendilerine verdiği destekten duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. 
Görüşmeler sırasında, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile gazeteci yazar Tuncay Özkan'ın morallerinin iyi olduğu dikkati çekti.