"Başbakan'ın yakın çevresi fişlendi"

Gündeme oturan 3. ihbar mektubunun, 'Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresinin fişlendiğini' ileri sürdüğü kaydedildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - 'İrticayla Mücadeke Eylem Planı'yla gündeme gelen ve gündeme oturan ihbar mektuplarına bir yenisinin daha eklendiği iddia edildi.

Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e dün yeni bir ihbar mektubu gönderildi.

Gündeme oturan son ihbar mektubunun, 'Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresinin fişlendiğini' ileri sürdüğü kaydedildi.

Mektubun ekinde, fişleme iddialarıyla ilgili imha edilmekten kurtarılan çok sayıda belge olduğu da ileri sürüldü.

"Sayın Zekeriya Öz" diye başlayan mektupla birlikte CD içinde gönderilen belgeler arasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresinin fişlenmesiyle ilgili kayıtlar olduğu da öne sürüldü. Ergenekon Savcılarının yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlık ve Muhalefet Liderleri'ne de iletildiği belirtilen 3. ihbar mektubunun eklerinin dışındaki bölümü şu şekilde:

"Sayın Zekeriya Öz,

Kur. Alb. Dursun Çiçek ile ilgili Askeri Savcılıkta yürütülen soruşturma kapsamında Bilgi Destek Dairenin bilgisayarlarını inceleyen ekipte görev alan birisi olarak incelemenin nasıl gerçekleştirildiğini, gerçeklerin nasıl üzerinin örtülmeye çalışıldığını sizinle paylaşmak istiyorum.

Bilgi Destek Şubedeki bilgisayarlardan 14 adet hard disk sökülerek incelendi. Acele bir inceleme yaptırılarak bir gün sonra iade edilmesi istendi. 14 adet hard diskin sadece imajlarının alınması bile bu kadar kısa sürede mümkün değildi. Sadece hard disklerdeki dosyalarda kelime taraması yapılarak arama gerçekleştirildi. Bu şekilde yapılan arama ile ne silinmiş dosyalar ne de şifreli dosyalar incelenebildi. Şifreli dosyalar aranmadı ve şifre çözme işlemleri yapılamadı. Herhangi bir şifreli belgenin çözülmesi için bile zamana ihtiyaç vardır. İnceleme sırasında aynı dairede görevli olan Sedat ÖZÜER Albay görevlendirilerek inceleme işlemini gerçekleştiren ast rütbeli personel üzerinde psikolojik baskı oluşturuldu. Karargahta resmi dosyalar genellikle "Ana Server" denen dosya sunucuda tutuluyor. Bu dosya sunucudaki dosyaların olaydan 4-5 gün sonra incelendiğini öğrendim. Tabii ki gerekli temizlik yapıldıktan sonra. Karargahta bu tür gizli çalışmalar en az albay düzeyinde personel tarafından kendilerine tahsis edilmiş özel dizüstü bilgisayarlarda (bunların bir kısmı parmak izi ile çalışmaktadır) yapılmaktadır. Bu bilgisayarlara MEBS Başkanlığında görevli personel bile erişim sağlayamamaktadır. Dursun ÇİÇEK Albaya ait dizüstü bilgisayar ise olaydan ancak 4-5 gün sonra incelenebilmiştir. 5 gün içinde kayda değer bir şey kaldıysa tabii ki.

Bu inceleme işlemleri sırasında bazı dosyalar çok dikkatimi çekti. Bu yüzden kendi olanaklarımla bazı hard disklerden silinmiş dosyaları geri getirmeye çalıştım. Bu şekilde dosya adlarından dikkatimi çekenleri kurtarmaya çalıştım. Kurtarabildiğim dosyaların kopyasını aldım. Geri getirmeye çalıştığım bazı dosyaları açamadım. Bu aramalar sırasında Dursun Çiçek Albayın belgesinin izine rastlamasam da aynı paralelde bir çok çalışma yapıldığını gördüm. Benden sadece Dursun Albay ile ilgili belgeyi aramam istendiği için korkudan bulduğum diğer belgeler hakkında amirlerime herhangi bir şey bahsetmedim. Ancak lazım olabilir diye bunları sakladım. Ortaya çıkarırsam benim üzerime de gelirler diye bu konu hakkında şimdiye kadar kimseye bilgi vermedim. Ancak söz konusu belgenin gerçek olduğunun ortaya çıkarılmasından sonra bu dosyaların sizin tarafınızdan incelenmesinin daha doğru olacağını düşünerek CD ortamında sizlere gönderiyorum.

Not: Sayın Savcım bu mektubu, kaybolabileceğini dikkate alarak Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Muhalefet liderlerine ve Adalet bakanına da gönderdim."