"Birliğimiz tarihi ve kültürel bir emanettir"
MHP lideri Bahçeli, Erzurum'da halka seslendi.
ERZURUM - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk milletinin birliği Palandöken Dağları gibi heybetlidir, Allahuekber Dağları gibi kalıcıdır, Pasinler ovası gibi engindir, bar oynayarak birlikteliğimiz el ele tutuşmamızın ve beraberliğimizin tescili yüzyıllar öncesinden yapılmıştır" dedi.
Bahçeli, "Milli Değerleri Koru ve Yaşat" açık hava toplantıları kapsamında Erzurum İstasyon Meydanında düzenlenen "Birlik Mitingi"nde yaptığı konuşmada, Dadaşlar diyarı Erzurum'da bulunmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Konuşması zaman zaman "Devletin başına devlet geçecek", "Vur de vuralım, öl de ölelim" ve "Erzurum seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesilen Bahçeli, Türkiye'nin 9 bölgesinde açık hava toplantılarının 4'üncüsünü "Birlik" temasıyla Erzurum'da düzenlediklerini belirtti.
Türkiye üzerinde hesap yapan, fırsat kollayan ve hain emeller peşinde koşan terör ve bölücü odakların başına yıldırımlar gibi indiklerini ifade eden Bahçeli, "İşte bugün sizlerin huzurunda, şahitliğinde ve muazzam desteğinizle birlik diyoruz, birlikte geleceğe yürüyoruz. Sizlere soruyor ve öyle bir cevap vermenizi bekliyorum ki AKP titresin, PKK şaşırsın, başbakan kaçacak ve saklanacak kovuk arasın. Birlikteliğimizi bozmaya çalışanları bağışlayacak mısınız? Birlikteliğimizi çekemeyen, bölmeye çalışan haramzadeleri unutacak mısınız? Türk milletinin birlikte yaşama ülküsünü hançerlemek için durmaksızın saldırılarda bulunan fitne ve fesat yüzlere izin ve prim verecek misiniz?" diye konuştu.
Alandakilerin de "Hayır" demesi üzerine Bahçeli, şöyle devam etti:
"İşte Erzurum'a yakışan budur. Dadaşlardan başka bir şey duyulması da mümkün değildir. Sizin bu tercihiniz Türk milletine güven vermektedir. Sizin bu sesiniz serhat boylarına umut saçmaktadır. Sizin bu duruşunuz hıyanet içinde olanlara korku salmaktadır. Bizim birlikteliğimiz çocuk oyuncağı değildir, sınırlı, süreli ve sarsak değildir. Bizim birlikteliğimiz baharla açan ve sonbaharla solan, kış aylarında solan bir ağaç dalı değildir. Birlikteliğimizin temelinde yaşanmış binlerce yılın sevinci, hüznü ve zafer sabahlarının şükür namazı vardır. Hamdolsun, bizim soyumuz bellidir, yönümüz bellidir. Bizim geldiğimiz yer bellidir, gideceğimiz ülkü bellidir. Bizim geçmişimiz Bilge Kağan'dır, Alparslan'dır, Ertuğrul Gazi'dir, Fatih'tir, Hacı Bayram'dır, Hacı Bektaş'tır, Mustafa Kemal'dir, Türkeş Bey'dir. Bundan eminim ki aynı kıbleye dönen vicdanlar, aynı secdeye varan alınlar, aynı safa giren bedenler, aynı duaya amin diyen diller, aynı başarıya sevinen kalpler, aynı acıyla sızlayan gönüller, aynı hedefe ortak olan bakışlar, aynı türküyü, aynı şiire, aynı marşa, aynı hedefe eşlik eden yürekler bizi bir millet yapmış, sapasağlam şekilde kaynaştırmıştır. Türk milletinin birliği Palandöken Dağları gibi heybetlidir, Allahuekber Dağları gibi kalıcıdır, Pasinler ovası gibi engindir, bar oynayarak birlikteliğimiz el ele tutuşmamızın ve beraberliğimizin tescili yüzyıllar öncesinden yapılmıştır. Horon teperek kardeşliğimiz perçinleşmiştir, zeybekle birlikteliğimiz pekişmiştir, karşılamayla mutluluklarımız paylaşılmıştır, davul zurna sesleri yanık yanık söylenen sevda türküleri, içli içli dile gelen uzun havalar bizi bir yapmış beraberlikte buluşturmuştur."
-"Dünümüzü unutalım, geçmişimizi silelim mi?"
Türk milletinin bir olarak, birlikteliğini tıpkı sert granite işler gibi dantel dantel, nakış nakış tarihe mal ettiğini dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:
"Bundan dönmemek üzere yemin içmiştir. Birliğimiz tarihi ve kültürel bir emanettir. Birliğimiz milli ve manevi bir vasiyettir. Biz ayrılmak, kavgaya tutuşmak, birbirimize girmek için bin yıla meydan okumadık. Birbirimize küsmek, darılmak ve hasım olmak için onca zorluğa, acıya ve külfete katlanmadık. Tarihimizin bir döneminde Recep Tayyip Erdoğan diye birisi çıksın, Öcalan canisi denen bir aşağılık teröristle iş birliği yaparak birliğimizi lime lime doğrasın, milli varlığımızı mahvetsin diye bunca asır yaşamadık. Dedelerine layık olamayanların, ecdadına nankörlükte terfi üstüne terfi olan BOP'çuların, zalim yamaklarının bölücü ve parçalayıcı emellerine kurban edilmek için de Türk milleti bu günlere gelmedi. Dünümüzü unutalım, geçmişimizi silelim mi? Anılarımıza sırt dönelim, kültürümüzün ve birlikteliğimizin kaynaklarını paramparça edelim mi? Hainlerin el üstünde tutulması mıdır beklenen, alçakların taltif edilmesi, katillerin ödüllendirilmesi midir murat edilen? Başbakan Erdoğan'ın arzusu, Türkiye'nin yıkılması, Türk milletinin 36 düşman hisseye, 36 etnik parçaya dağıtılması mıdır? Türk milleti inadına tek yürek, inadına tek bilek olarak başbakanın saymakla bir türlü varamadığı 36 etnik parçaya tamamen kapalı ve yabancıdır."
Bahçeli, Erzurumluların vatanın bekçisi, milli değerlerin hamisi olduğu sürece karanlık niyetlerin, bölücü iştahların ve terörist heveslerin yerle bir olmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Nefsini yenmiş, çıkar hesaplarını elinin tersiyle itmiş, milli ve manevi değerlerin varlığına zırh yapmış, bu ezanlar ki susmayacak, bu bayrak ki düşmeyecek, bu vatan ki parçalanamayacaktır. Başbakan Erdoğan boş yere avunmasın, çiğnemeyi ve kafasına göre kesip biçmeyi amaçladığı bir vatan coğrafyasını ömrü billah bulamayacaktır. Başbakan ve kan kardeşi, terörist başı beyhude yere hayal kurmasınlar. Türk milletinin birliği çöpe atılacak kadar ucuz, değersiz, basit, yapay ve miyadı dolmuş değildir. Dadaşlar bunun teminatıdır. Birliğimiz boğazlamayı aklından geçiren, vicdanı hurdalığa dönmüşler, önce Erzurum'un surlarından cesaretleri varsa geçmeyi denemelidirler. İşte meydan, işte dirayet, işte kudret buradadır, Erzurum'dadır. Aklı alan, gözü kesen, kendine güvenen varsa gelsin Erzurum'u görsün" diye konuştu.
Dadaşların yeni bir destan yazmak için hazır ve inançlı olduğunu, Türk ve İslam'ın kalesi olmak için azimli olduğunu, Türk milletine kol kanat germek için yeminli olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye, çaresiz midir? Türkiye AKP'ye mahkum mudur? Türk milleti Başbakan Erdoğan'a muhtaç mıdır? Hayırsa bu devran daha ne kadar sürecektir? Bu bölücü kervan daha nereye kadar ilerleyecektir? AKP'ye oy vermiş Erzurumlu kardeşlerimi anlıyorum, onların kararlarına saygı duyuyorum. Bir umut dediler, arkasına düştüler, acaba dediler 10 yıl destek oldular, belki iyi olur, sorunlarımız çözülür dediler, yıllar yılı başbakana katlandılar, yıllar yılı AKP'ye destek verdiler. Peki bu kardeşlerim olan bitenleri nereye kadar sineye çekeceklerdir. Birliğimizin budanmasına nereye kadar tahammül edeceklerdir. AKP'nin yaptıklarına Başbakan Erdoğan'ın kriz ve kaos üreten politikalarına hangi aşamaya kadar sabır göstereceklerdir. Bayrağa bugün sahip çıkamayacaklarsa ne zaman çıkacağız. Birlikteliğimizi dinamitlemeye çalıyşan AKP, CHP, BDP, PKK'ya nereye kadar dayanacağız. Çaresiz Erzurumlu kardeşlerim dünya gözüyle hiç mi mutlu olamayacak, hiç mi gün yüzü görmeyecektir. Birliğe ve dirliğe sahip çıkmak için daha ne beklenmektedir. Başbakan ve yanında hizalananlar küpünü dolduruken, hamuduyla götürürken işsiz kalan, yoksullaşan, kandırılan sizsiniz, hısımlar, dünürler, akrabalar, yandaşlar Erdoğan'ın etrafında olanlar tıpkı darphane gibi para basarken garibanlık sizdedir, perişanlık sizdedir."