"Bu bütçe meşru bir bütçe değildir"

Bütçe komisyonu görüşmelerinde konuşma yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu bütçe meşru bir bütçe değildir" dedi. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, Başbakan'ı sadece ekonominin konuşulacağı bir programa çağırdı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 yılı bütçe görüşmeleri sırasında TBMM'de  bir konuşma yaptı.  Sayıştay raporlarının TBMM'ye gelmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "2011 yılında raporları istedik, vermediler. 2012 yılında tekrar istedik yine vermediler. Sayıştay raporları, TBMM'ye gelsin dedik. Bu duyurumuz maalesef yayınlanmadı. Hükümetten korktular. Sayın Başbakan ürkermiş, kızarmış. Sayıştay raporları TBMM'ye gelmek zorundadır. Hesap vermek bir iktidar için onurdur. Namuslu bir görevdir. Ama siz hesap vermekten korkan bir hükümeti destekleyeceksiniz en büyük endişem bu. Hesap vermeyen bir hükümet, yolsuzluklara bulaşmış hükümet demektir" dedi.

"Sayıştay raporlarında kirli sayfalar var"

Sayıştay raporlarının saklandığını belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Geçen yıl ben yine Sayıştay raporları gelmedi diye bu kürsüden itiraz ettim. 132 rapor düzenlendi. Birisi bile Meclis'e gelmedi. Suçlulardan biri de kimse kusura bakmasın Türkiye Büyük Millet Meclisi koltuğunda oturan sayın Cemil Çiçek'tir. Kimse kusura bakmasın. 132 rapor. Soru önergesi verdik. Vermediler. Hangi gerekçe ile saklanır. Tertemiz olsa bütün raporları önümüze koyarlar. İçinde kirli sayfalar var. Kirlilikleri gösteren sayfalar var. Yürütme organı, yasama organına hesap vermek istemiyor. Bunun için sakladılar."

Bütçenin meşru olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yürütme organı Parlamento'ya saygı göstermiyor. Saygı gösteriyor olsalar, benim adıma denetim yapan organın raporunun bana gelmesine engel olmazlar. Biz itiraz etmeyelim de kim etsin? Bu bütçe meşru bir bütçe değildir. Bütçesi meşru olmayan bir hükümetin Parlamento'da, meşruiyeti her zaman tartışılır. Bütün demokrasilerde bu böyledir. Sadece totaliter rejimlerde bu istisnadır. Sayıştay da TBMM'ye bilgi vermeyerek o da ayrı bir suç işlemiştir" diye konuştu.

Başbakan'a 'hodri meydan'

Kılıçdaroğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Başbakan’a hodri meydan diyorum. Onun ve benim katılacağım sadece ekonomi konularının konuşulacağı bir televizyon programına davet ediyorum kendisini. Son zamanlarda bir şey çıktı “elimde belge var açıklayacağım" Daha önce de Kabataş’ta 40 kişinin türbanlı bir kadına saldırdığını söylemişti. Bekledik belgeleri açıklayacak diye. Çünkü bir Başbakan’a yakışan odur. Bu iktidar döneminde caminin imamını 8 saat terörle mücadele şubesinde tutmak hangi vicdanın işidir. Elinde belge varsa neden açıklamıyorsun."

"Bu bütçe meşru bir bütçe değildir"

Bütçenin meşru olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yürütme organı Parlamento'ya saygı göstermiyor. Saygı gösteriyor olsalar, benim adıma denetim yapan organın raporunun bana gelmesine engel olmazlar. Biz itiraz etmeyelim de kim etsin? Bu bütçe meşru bir bütçe değildir. Bütçesi meşru olmayan bir hükümetin Parlamento'da, meşruiyeti her zaman tartışılır. Bütün demokrasilerde bu böyledir. Sadece totaliter rejimlerde bu istisnadır. Sayıştay da TBMM'ye bilgi vermeyerek o da ayrı bir suç işlemiştir" diye konuştu.

[PAGE]

"28 Şubat belgeleri yayınlandığında neden dik durmadınız?"

“Elimde belge var açıklarım” diyor hala… Senin belgelerini gördük biz. Tıpış tıpış gittin 25 Ağustos 2004’te MGK’nın altına imza attın. Ne dendiler “efendim o zamanın şartları öyleydi.” O zaman neden Erbakan’a söylendin “Neden dik durmadın” diye. Halkı ilgilendiren belge suç değildir. Veren suçludur ama yayınlayan suçlu değildir. Dünyada hiçbir yerde bir gazeteci gizli belge yayınladığı için hapse girmemiştir.  Bunların iktidarında Türkiye’de girebilir mi. Girebilir. 2004’teki belge için suç duyurusunda bulundunuz ve yayınlayanları vatan haini ilan ettiniz. Peki 28 Şubat belgeleri yayınlandığında neden ses çıkarmadınız."

Doğru eğitim sisteminin kurulamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "PISA sonuçlarını gazetelerden siz de okuyorsunuz. Türkiye'de çocuklar neden en diplerde geziyor? Matematikte neden en diplerde? Fen bilimlerinde neden en diplerde, en sonlarda yer alıyoruz? Okuduğunu anlama yetisinde neden bizim çocuklarımız en diplerde? Sonuç eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Oturup adam gibi bir eğitim sistemi kuramadık. 5 Milli Eğitim Bakanı değiştirdiler, her bakan ayrı telden çaldı" değerlendirmesinde bulundu. 

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Gerçekten bu Hükümete hayranım, bir Bakanları var, çıktı bir konuşma yaptı 'Efendim, biz Müslüman ülkeyiz, bizden mucit çıkmaz, biz ara eleman yetiştireceğiz' diyor. Allah akıl fikir versin, ne diyeyim ben başka? Ne demek 'bizden mucit çıkmaz'? Ne demek 'biz ara eleman yetiştireceğiz'? Bu ne demektir biliyor musunuz? 'Biz sadece parya yetiştiririz, düşünce adamı yetiştiremeyiz, bilim adamı yetiştiremeyiz' demektir. Bence onu Milli Eğitim Bakanı yapsın Sayın Başbakan, iyi olur."

"Devlet istihbaratla yönetilmez"

Vatandaşın, işadamının konuşmaktan korktuğunu, ancak Başbakan'ın da korku içinde olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 "Bir yere gidiyor, valileri var ya, sıkıyönetim ilan ediyorlar o ilde. 'Başbakan gelecek, 'sokağa çıkmak yasak'. Başbakan gelecek, 'bunlar eylem yapabilir, onları gözaltına alın'. Başbakan gelecek, valiler seferber. Hangi çağda yaşıyoruz, hangi çağda yaşıyoruz? Demokrasiden gittikçe uzaklaştığımızın farkında değil misiniz ?

Parlamentoya gelirken bile Sayın Başbakan 150 korumayla geliyor. İnsaf, insaf, 150 koruma. Bence, bakanları dışarı çıkarsın, korumalarla buraya otursun. Siz gerçek tabloyu öyle görün. Bir kısmı ayakta kalacak ama başka çaresi yok, 150 kişilik yer yok burada. Böyle bir tablo olabilir mi? Vali diyor ki; 'Başbakan gelecek'. Gelsin, ne olacak ? Başbakandır, vatandaş saygı gösterecek, ülkeninBaşbakanı, seçimle gelmiş. Sıkıyönetim gibi bir tablo uygulanabilir mi? Emin olun, Kenan Evren bile bunu yapmadı, Kenan Evren döneminde bile bunlar olmadı. İstihbaratla devlet yönetilmez. Devleti yönetecek adamın yüreğinde önce insan sevgisi olacak, önce budur, kural budur."

"Mala üzeleceğine biraz cana üzül"

Kılıçdaroğlu konuşmasında Gezi Parkı olaylarına da değindi. "Gezi Parkı'nda o gençler size büyük bir ders verdi" diyen Kılıçdaroğlu; "O çocukların çadırlarını yaktınız. Ne oldu o çocuklar mizahla Erdoğan'ın fiyakasını çizdi. O gençler idam sehpahalarından geçtiler yılmadılar, işkencelerden geçtiler yılmadılar senin TOMA'larından mı korkacaklar? Korkan kim? Burada oturan Başbakan. O polis sizin yüzünüzden öldü. Gezi Parkı olaylarında 7 kişi hayatını kaybetti. Başbakan “canım seramikler kırıldı” diye üzüldü. Can gitti orada can. Başbakan seramiklere, otobüs duraklarına  üzülüyor. 7 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi gözünü kaybetti. Berkin Elvan daha 14 yaşında bir çocuk. Aylardır komada. Mala üzüleceğine biraz da cana üzülsene Sayın Başbakan"dedi.