"CHP ve MHP ile 'Ulusal Programı' görüşmeye hazırız"

Babacan, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i ziyaret ederek, 'Türkiye'nin Ulusal Program taslağını' anlattı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, demokrasilerde temel aracın diyalog olduğunu, siyaset anlayışlarında kırgınlık bulunmadığını söyleyerek, gelecek talep üzerine CHP ve MHP ile Ulusal Program taslağını görüşmeye hazır olduklarını belirtti.

Babacan, Dışişleri Bakanlığı bürokratlarıyla birlikte DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i ziyaret ederek, Türkiye'nin Ulusal Program taslağını anlattı. Babacan ve Sezer, yaklaşık 1 saat 15 dakika süren görüşmenin ardından açıklama yaptılar.

Türkiye'nin Ulusal Programı'nın (UP) bu sene şubat ayında AB'nin Katılım Ortaklığı Belgesi'ni sunmasıyla başlayan bir çalışma olduğunu hatırlatan Babacan, çalışma için bütün kamu kuruluşlarının emek vererek, kendi öncelik ve takvimleri çerçevesinde yapacakları reformları sıraladıklarını belirtti.

UP'de 131 tane yasal düzenleme, 342 tane de ikincil düzenleme bulunduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'nin yapacağı reformların çok geniş bir şekilde görüldüğünü kaydetti. Babacan, bu çalışma için önce kurumlar arası çalışıldığını, sonra Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu ifade ederek, daha sonra da taslağın tartışma ve istişare sürecine sokulduğunu bildirdi.

Babacan, Türkiye'nin 3-4 yıl boyunca gerçekleştireceği bu reformları kendisinin bizzat siyasi parti liderleriyle görüşmek istediğini söyleyerek, "Bu hazırlığı yapan ekibin başındaki kişi olarak ilk elden genel başkanlara, siyasi parti liderlerine bu programı sunmak istedim" dedi.

Türkiye'nin pek çok alanda reforma ihtiyacı bulunduğunu, bunların vatandaşların hayat standardını yükseltmeye yönelik olduğunu belirten Babacan, bu nedenle bu reformları istişare ve geniş kesimlerle varacakları mutabakatla yapmak istediklerini kaydetti. "Bu aynı zamanda bir mutabakat arayışıdır" diyen Babacan, demokrasilerde istişare ve diyaloğun temel araçlar olduğunu, Türkiye'nin sorunlarına ancak konuşarak çözüm üretilebileceğini belirtti.

CHP ve MHP'nin kendisiyle görüşmeyi reddetmeleri

Bakan Babacan, UP'nin halen taslak olduğunu, görüşmelerinin süreceğini, programın istişareler sonucu nihai şeklini alacağını, siyasi partilerle görüşmeyi bunun için istediğini söyleyerek, "CHP ve MHP'nin kendisiyle görüşmeyi reddetmelerine" ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:

"Bu kendi takdirleri, ancak demokraside temel araç diyalog, konuşmak. Kaldı ki Ulusal Programı hazırlayan ekibin başındaki kişi olarak, ilk elden bu hazırlıkları anlatmayı çok arzu ederdim doğrusu. Türkiye'nin geleceğini bu kadar yakından ilgilendiren, reform sürecinin omurgası olan, böylesine önemli bir çalışmayı en azından dinlemeleri, kendileri için de faydalı olacak diye düşünüyordum. Ancak kuşkusuz karar kendilerinindir. Umarım ki bu tavır, bir seçim dönemine giriyoruz, (hükümet önümüze ne getirirse getirsin, biz zaten peşinen reddediyoruz) şeklindeki bir muhalefet anlayışının yansıması değildir."

 Babacan, UP'nin içinde ne var ne yok bilmeden, detaylarını görmeden bir siyasi parti genel başkanının bu konuyla ilgili çalışmalarını nasıl yapacağının kendi takdirleri olduğunu söyleyerek, "Ama biz yine hazırız, bugün değil yarın, 1-2 hafta sonra görüşmek isterlerse biz hazırız, bizim görevimiz bunu anlatmak" dedi. Bir gazetecinin herhangi bir kırgınlığı olup olmadığını sorması üzerine de Babacan, şöyle konuştu:

"Hayır, bizim siyaset anlayışımızda kırgınlık, gücenmek kesinlikle yok. Bizim görevimiz Türkiye için düşündüğümüz hazırlıkları anlatmak. Biz bunu, (bu bizim yapacağımızdır) anlayışıyla sunmayacağız ki. Biz kendi katkılarını almak istiyoruz ve UP'yi geniş bir mutabakatla yürürlüğe sokmak istiyoruz. Ama bu konuda görüşmeyi dahi reddetmek modern demokrasi anlayışına uyan bir yaklaşım değildir. Umarız ki Türkiye'nin daha yüksek demokrasi standartlarını yakalaması, uzlaşı ve diyalog kültürünü daha iyi özümsemesi için bu gelişmeler bir fırsat olur. Dediğim gibi kendilerinden gelecek bir talep üzerine biz her an görüşmeye hazırız. Bizim görevimiz anlatmak ve istişare kapılarını açmaktır."

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer

DSP Genel Başkanı Sezer de görüşmede, Babacan ve ekibinin UP ile ilgili kapsamlı bilgi sunduğunu söyleyerek, UP'nin içerdiği konuları dosya halinde verdiklerini ve ciddi şekilde inceleyeceklerini kaydetti.

Türkiye'nin önümüzdeki dönemde AB ile ilgili hızlı adımlar atma durumunda olduğunu belirten Sezer, DSP'nin 1999 Helsinki zirvesi sırasında hükümet olan bir parti olduğunu hatırlatarak, Anayasanın 34 maddesinin değiştirildiği, ekonomik olarak gelişmelerin olduğu dönemde de iktidarda olduklarını bildirdi.

Sezer, Türkiye'nin AB'ye aday diğer ülkelerle eşit biçimde, ön koşulsuz olarak süreci sürdürmesinin önemine de dikkati çekerek, bu kapsamlı sunuş için Babacan ve ekibine teşekkür etti ve incelemelerinin ardından görüşleri paylaşacaklarını kaydetti.