"CHP'nin böyle bir karar almasını yadırgıyorum"
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, CHP'nin HSYK düzenlemesinin iptali için AYM'ye başvurmasını yadırgadığını belirtti
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Cibuti Din İşleri, Kültür ve Evkaf Bakanı Aden Hassan Aden ve beraberindeki heyeti Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti.
Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan İşler, konuk bakanla verimli bir toplantı yaptıklarını belirtti.
Türkiye ve Cibuti arasında tarihi ilişkilerin olduğunu hatırlatan İşler, TİKA'nın Cibuti'de tamamlanan 3, devam eden ise 7 projelerinin olduğunu söyledi.
Daha fazla neler yapılabileceğini de ele aldıklarını ifade eden İşler, Cibutili öğrencilere verilen bursların sayısının artırılmasının kararlaştırıldığını söyledi.
İki ülke arasındaki kültürel ilişkileri de görüştüklerini ifade eden İşler, "Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Cibuti'de bir cami yapmayı planlıyoruz. O konunun da detaylarını ele aldık" diye konuştu.
Cibuti Din İşleri, Kültür ve Evkaf Bakanı Aden ise faydalı bir ziyaret gerçekleştirdiklerini, iki ülke arasındaki birçok önemli konuyu ele aldıklarını söyledi.
"AYM doğrudan reddedecektir"
İşler, HSYK düzenlemesinin iptali için CHP'li milletvekillerinin Anayasa Mahkemesine başvurusunu şöyle değerlendirdi:
"HSYK yasası henüz onaylanmış durumda değil. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadığı zaman yasa olmuyor, yasal süreç tamamlanmış değil. Doğrusu Türkiye'de bir ilki yaşıyoruz. CHP'nin böyle bir karar almasını yadırgıyorum. Çünkü Anayasa'nın 151'inci maddesine aykırı bir durum söz konusu. O zaman 'CHP neden böyle bir girişimde bulunuyor' sorusunu sormamız lazım. O da herhalde CHP'nin şu anda içerisinde bulunmuş olduğu sıkıntılardan kaynaklanıyor. Türkiye'deki gündemi değiştirmeye, dönüştürmeye yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Herhalde Anayasa Mahkemesi de bu başvuruyu doğrudan reddedecektir. Çünkü Anayasa'ya açık bir şekilde aykırı olduğunu düşünüyorum."
"Muhalefet partileri isterlerse onu da Anayasa Mahkemesine götürebilirler"
İşler, İnternet Yasası'nın doğru bir zeminde tartışılmadığını öne sürerek, yasanın "sansür" olarak sunulmasının doğru bir yaklaşım olmadığını iddia etti. Kişisel hakların korunması amacıyla böyle bir yasa yapıldığını savunan İşler, şunları kaydetti:
"Biz internete sansür değil bilakis internette kişisel hakların, özel hayatın korunmasına yönelik bir adım atıyoruz. Daha önceki yıllara baktığınız zaman birtakım şantajlar, tehditler söz konusu oldu ve birtakım insanların siyasi geleceği karartıldı, bu şantajlar, tehditler, kasetlerle. Şimdi bir düzenleme getiriyoruz. Daha önceki mevcut düzenlemede durum neydi? 5 günden hatta 7 günden önce herhangi bir tedbir almak söz konusu değildi. Şimdi ise bunu hızlandırıyoruz. 4 saat içinde TİB Başkanlığı yayını durdurabiliyor ve aynı zamanda 24 saat içinde mahkemeye gidilecek, 48 saat içinde karar verilecek. Sayın Cumhurbaşkanı'nın çekinceleri iletildi ve kanun teklifi zaten Meclis'e sunuldu. TİB Başkanlığının da 24 saat içerisinde mahkemeye gitmesi teklifi var bir de trafik konusu var. O konularda hükümetimiz olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nın çekincilerini giderecek adımları atacağız. Şu anda Meclis'e sunuldu ve en kısa zamanda bu yasalaşacak. Bunun bir kez daha altını çiziyorum, kesinlikle internete sansür getirmiyoruz ama özel hayatın gizliliği ve kişisel haklar konusuna bir koruma, bir tedbir getiriyoruz. Bu şekilde şantajlara, tehditlere mahal vermemek için bu adımı attık. Bunun son derece doğru olduğunu da düşünüyorum. Kesinlikle bu, bir sansür olarak değerlendirilmez. Cumhurbaşkanımız da zaten onaylamıştır. Çekincelerini iletmiştir. Eğer muhalefet partileri isterlerse onu da Anayasa Mahkemesine götürebilirler."