"Darbeyi yiyen küçük işletmeler"
TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Hisarcıklıoğlu, yaşanan küresel ekonomik krizin Türkiye'de en çok küçük işletmeleri etkilediğini, işsizlik rakamının yüzde 12 civarında olduğunu söyledi
KIZILCAHAMAM - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, devletin resmi rakamlarına göre büyük işletmelerin ekonomik krizden etkilenmediklerini belirterek, "Darbeyi yiyen küçük işletmeler" dedi.
Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) 3. Genel İstişare Kurulu Toplantısı'nda, yaşanan küresel ekonomik krizin dünyada daha önceden yaşanılan krizlerden farklı bir niteliğe sahip olduğunu vurguladı ve daha önceleri faizin artması, döviz kurundaki sıçrama ve borsanın çökmesinin kriz durumuyken, günümüzde hissedilen krize karşın faizlerde düşüş ve borsada yükselmenin yaşandığını söyledi.
Yaşanan küresel ekonomik krizin Türkiye'de en çok küçük işletmeleri etkilediğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Açıklanan işsizlik rakamı yüzde 10 civarında ama gerçeği yüzde 12. Bunun işletmelerin niteliklerine göre dağılımına baktığımızda 1 ile 99 kişi çalıştıran bir işletmede krizin ardından iş kaybı yüzde 12, 100 ile 499 kişi çalıştıran bir işletmede yüzde 5.2, 500 ve daha fazla kişi çalıştıran işletmede ise 2.5. Yani büyük işletmeler krizden etkilenmemiş. Bu devletin resmi rakamları. Darbeyi yiyen küçük işletmeler. Ülke geneline bakarsanız İstanbul'da daralma var. Batı Trakya'da, Ege'de ve Doğu Karadeniz'de daralma var ama Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın ekonomisi iyiye gidiyor. Bunda da petrol ve doğalgaz üretimi yapan komşu ülkelerle yapılan ticaret etkili" dedi.
Krizde en çok parayı bankaların kazandığını, birilerinin ağlarken birilerinin gülmesinin adalet olmadığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Bankalar en büyük parayı nereden kazandı biliyor musunuz? Devlet son 8 ayda kantarın topuzunu kaçırdı, harcamaları artırdı. Harcamalar artınca açık verdi ve banklara borçlandı. Bankalar kar patlaması yaşadı, herkes ağlarken. Devlet bir taraftan banklara borçlandı, diğer taraftan vergilerle sırtımızdaki yükü artırdı. Dünyada ham petrolün fiyatı düşerken bizde benzin fiyatları yükseldi. Bunun bedelini biz ödüyoruz. Onun için devlete 'harcamayın' diyoruz. Yapılan harcamanın 3'te 2'si boşa gidiyor, ancak 3'te 1 oranında hizmet alabiliyoruz" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin kendi rekabet gücünü yapılanlarla kendisini düşürdüğünü savundu ve şöyle konuştu:
"TRT'nin izlenme oranı yüzde 3, reklam geliri 40 milyon, personel gideri 310 milyon lira, çalışan sayısı 7 binin üzerinde. Yüzde 20 izlenme oranına sahip özel bir televizyon kanalında 500 kişi çalışırken, TRT'de 7 binin üzerindeki bu personelin bedelini biz ödüyoruz. Bunun bedelini 70 milyon ödemek durumunda mı? Bu haksızlık değil mi? Eskiden sanayinin üzerine yüzde 3 maliyet geliyordu (elektrik faturalarındaki pay) izlenmeyen bir kanal için. Kanalın izlenme oranı artınca zaten otomatikman reklam geliri de artacaktır. Yetmedi yüzde 3 şimdi cep telefondan buzdolabına ne alırsan üzerine vergi bindirilecek ve TRT'ye kaynak aktarılacak. Türkiye'de yüzde 3 izlenecek bunun da bedelini bana ödetecek."