"Değişiklik, darbe anayasası üzerine kaçak kat çıkma girişimi"

YARSAV Başkanı Tarhan, "Darbe anayasası üzerine kaçak kat çıkma girişimi için halktan ruhsat isteniyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
BURSA - Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, "Anayasa değişikliğiyle amaçlananın, bir demokratikleşme değil, darbe anayasası üzerine bir kaçak kat çıkma girişimi olduğunu ve buna halktan, ruhsat istendiğini düşünüyoruz" dedi.
Bursa Barosunca düzenlenen, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Demokrasinin Teminatı Bağımsız Yargı" konulu konferans öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tarhan, Türkiye'de yargının, "12 Eylül darbe anayasası"yla yarı bağımlı hale getirildiğini söyledi.
Tarhan, 12 Eylül anayasasının, tamamıyla yürütme odaklı bir anayasa olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Fakat bu yarı bağımlı, yürütme ağırlıklı yapı, 2010 değişiklikleriyle artık tam bağımlı bir yapıya dönüştürülme tehlikesi taşımaktadır. O nedenle de biz anayasa değişikliğiyle amaçlananın, bir demokratikleşme değil, darbe anayasası üzerine bir kaçak kat çıkma girişimi olduğunu ve buna halktan, ruhsat istendiğini düşünüyoruz. Bugün Türkiye'de yarı bağımlı yargı, tam bağımlı bir yargı haline getirilmeye çalışılmakta, yargı üzerinden demokrasiyle oynanmaktadır."
"Haklarında yakalama kararı çıkan muvazzaf subaylarla ilgili herhangi bir işlem yapılmamasını, gözaltına alınan olmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki soruya Tarhan, şu yanıtı verdi:
"Bunların hepsi birer teferruattır. Aslında resmin tamamına bakmak ve değerlendirmek gerekir. Zaten biz endişelerimizi bu noktada paylaşıyoruz. Siyasallaştırılmaya çalışılan yargı, aslında yargı değildir. Eğer bir yargı siyasallaştırıldıysa, bir parti yargısı haline getirildiyse, demokrasilerde olması gereken yargının yapması gereken denetim görevini de artık yargı yapamaz hale gelir. Bugün Türkiye'de böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Yargı siyasallaşmıştır, emir ve talimatla hareket eder duruma gelme tehlikesi yaşamaktadır."
Tarhan, asıl olanın, yargının emir ve talimatla hareket etmemesi, Türk yargıçlarının asla kimsenin yargıcı veya herhangi bir partinin yargıcı olmaması olduğunu vurgulayarak, "Bugüne kadar bize hiç kimsenin 'Benim' diye hitap ettiğini, her sözüne 'Benim' diye başlayan birtakım yöneticilerin 'Benim yargıcım' dediğini duydunuz mu? Biz kimsenin yargıcı değiliz. Bugünkü veya yarınki siyasi iktidar hiç fark etmez, kimsenin yargıcı olmaya niyetimiz yok" diye konuştu.
Bu konularda ilginizi çekebilir