"Devlet, bireyi ezdi"
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, ''Devlet denen çok büyük aygıt, bireyi ezmiş ve sert davranmıştır. Artık cumhuriyetin de insan odaklı olması kaçınılmazdır" dedi
MANİSA - Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Manisa Barosu tarafından düzenlenen ''Ombudsmanlık'' konulu konferansta, Türk devlet geleneğinde geçmişi aslında Osmanlı'ya kadar uzanan ombudsmanlık (kamu denetçiliği) kurumunun, 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle Türkiye Cumhuriyetinde anayasal kurum haline geldiğini hatırlattı.
Kamu denetçiliğinin görevini, "idarenin her türlü işleyişini, kamu anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygun olarak inceleyip araştırıp idareye öneride bulunmak" olarak tanımlayan Ömeroğlu, şunları kaydetti:
"Devlet denen çok büyük aygıt, bireyi devamlı ürkütmüş, ezmiş ve sert davranmıştır. 21. yüzyılda artık insan hakları, temel hak ve özgürlükler ön plana çıktığı için cumhuriyetin de insan odaklı olması kaçınılmazdır. 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' gibi bir deyimimiz var ki, bu çok önemlidir. Bireyin şikayetlerini, hak kayıplarını inceleyip, araştırıp tavsiyelerde bulunuyoruz."
"Gücümüz kamuoyu"
Ömeroğlu, geçmişi eski olmasına rağmen modern uygulaması çok yeni olan kamu denetçiliğine ilişkin halkın, en çok kamu denetçiliği kurumunun, yaptırım gücü olup olmadığı konusunun geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Halk şunu soruyor, 'sizin yaptırım gücünüz yok mu?' Biz de 'vurduğun zaman ses getiriyor mu' diye bir algı var. Dünya ombudsmanlık sistemlerinde hiçbirinin yaptırım gücü yoktur, tavsiye niteliğinde kararları vardır. Gücünü, kamuoyundan, medyadan ve halktan alır. Bu şikayetler yazılıp çizildikçe hem halkın kuruma karşı olan yakınlığı ve nasıl bir kurum olduğunu öğrenmesi imkanı doğacaktır hem de idare üzerinde yaptırım oluşacaktır."
"Kamu denetçiliğine en sıcak bakan kurum TSK"
Kamu denetçiliğinin yetki alanına giren konular hakkında bilgi veren Ömeroğlu, Cumhurbaşkanlığının tek başına yaptığı denetim ve aldığı kararlar ile TBMM'nin yasama faaliyetleri, yargı kararları ve salt askeri nitelikteki faaliyetler dışında kamunun tüm faaliyetlerinin kurumun, yetki alanı içerisinde olduğunu söyledi.
Ömeroğlu, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) askeri faaliyetler dışında kalan tayin, kadro gibi hak ve insan hakları ihlallerinde dahi inceleme ve araştırma yetkisine sahip olduklarına işaret ederek, şunları söyledi:
"Eğer diğer kurumlarda olduğu gibi TSK'da hak ve insan hakları ihlalleri olursa tayin, kadro gibi konularda mahkeme öncesinde bize gelebilir, biz 6 ay içinde bunları sonuçlandırırız. Çok güzel uzmanlarımız rapor yazar, ilgili yerlere iletiriz. TSK, bu kuruma en sıcak bakan kurumdur. Özel bir birim kurduk ve pek çok kararı da Milli Savunma Bakanlığında muvazzaf askerlerle görüşerek, uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturuyoruz."
"Gezi çok da spontane gelişmedi"
Konuşmasında, Gezi Parkı odaklı gelişmelere yönelik hazırladıkları 160 sayfalık rapora da değinen Ömeroğlu, şunları kaydetti:
"Toplantı, gösteri yürüyüşleri ile temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasında bireylere birçok görevlerin düştüğünü açıkladım. Çevredeki arkadaşlar siyasi partileri eleştirmeyin dediler, onları da eleştirdim. Medya mensuplarına da sorumluluklarını hatırlattım. Avrupa Konseyi yetkilileri, ikinci veya üçüncü günde suçlamaya başladılar, 'orantısız güç kullanılıyor, insanların temel hak ve özgürlükleri ihlal ediliyor' dendi. Çok da spontane gelişmiş bir olay değildi Gezi olayları. Makul gücün üzerinde kuvvet kullanan polislerimize de çeşitli tavsiyeler sunduk."
Başvuru konuları
Ömeroğlu, kuruma yapılan başvurulara ilişkin verdiği istatistiki bilgide de yapılan müracaatların ağırlığını kamu personel rejimi ile eğitim öğretim, gençlik ve spor konularında olduğunu bildirdi.
Kamu denetçiliğine 6 Aralık itibari ile 7 bin 116 müracaat yapıldığını, bu müracaatlardan 5 bin 900 kadarının sonuçlandırıldığını belirten Ömeroğlu, "Yapılan başvuruların yüzde 20'si kamu personel rejimi, yüzde 20'si eğitim, öğretim, gençlik ve spor konuları, yüzde 12'si çalışma ve sosyal güvenlik, yüzde 11'i ekonomi, yüzde 11'i maliye, yüzde 7'si adalet, güvenlik konularında" diye konuştu.