"Erdoğan, bahane arıyor"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "uzlaşılan 48 maddeyi yasalaştıralım" önerisini değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "uzlaşılan 48 maddeyi yasalaştıralım" önerisiyle ilgili olarak, "Öyle anlaşılıyor ki Sayın Erdoğan bu komisyondan kalkmanın bahanesini arıyor. Sayın Başbakan eğer siz demokratik ve özgürlükçü anayasa istiyorsanız, gerçekten samimiyseniz, gelin parlamento kapanmadan seçim barajı ve tutukluluk süresini düzenleyelim" çağrısını yaptı. 

Hamzaçebi, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen ile birlikte TBMM'de bir basın toplantısı yaptı. AK Parti'nin "TBMM'de darbe yapmaya devam ettiğini" iddia eden Hamzaçebi, TMMOB ile ilgili düzenlemenin ardından dün akşam da bir kariyer mesleğe dayalı olarak faaliyet yürüten Dışişleri Bakanlığı'nın birikimini yok edecek bir önerge verdiklerini savundu. Hamzaçebi şöyle devam etti: 
"Dışişleri Bakanlığı'nın başına dış politika heveslisi bir kişinin bakan olarak atanmasından sonra, Türkiye, bütün komşu ülkelerle sorun yaşamaya başladı. Dış politika heveslisi bakan, bununla yetinmeyip başka dış politika heveslisi bazı kişileri, bazı cep diktatörlerini Dışişleri Bakanlığı'na alarak merkez memuriyetlerde değerlendirecek. Sayın Cumhurbaşkanı'na bir çağrıda bulunuyorum; Hem TMMOB hem Dışişleri Bakanlığı'na yönelik düzenlemeler, Türkiye'de demokrasiye ve kamu yönetimine vurulmuş darbelerdir. Bu iki darbeyi Sayın Cumhurbaşkanı önlemeli, iki maddeyi tekrar görüşmek üzere TBMM'ye iade etmelidir. 

Başbakan'ın kibrini biliyoruz. Kibir, aslında korkudan kaynaklanır. Taksim Gezi Parkı etrafında bütün Türkiye'ye yaygınlaşan olaylardan sonra Sayın Başbakan'ın topluma vermek istediği korku, millet tarafından aşılmıştır ve Sayın Başbakan'ın kibri bozulmuştur. Hala muktedirin kibri edasıyla konuşmaya devam ediyor ama bununla toplumu dizayn etmesi mümkün değildir. ‘Ana muhalefetin başı' 40 yıl önceki söylem. 40 yıl önceki siyasileri taklit ederek, baskı politikasını devam ettirmeye çalışan bir Başbakan var. ‘48 maddeyi yasalaştıralım' diyor. Peki, bu komisyon yeni bir anayasa yapmak üzere masaya oturmadı mı? 'Uzlaştığımız maddeleri ayrıca yasalaştırırız, uzlaşamadığımız maddeleri bir kenara bırakırız' şeklide komisyonun çalışma usullerinde bir cümle yok. Bu komisyon yeni bir anayasa yapmak üzere yola çıktı. Öyle anlaşılıyor Sayın Recep Erdoğan bu komisyondan kalkmanın bahanesini arıyor. Başkanlık sistemi ısrarını bir yandan sürdürecek öte yandan ‘muhalefetin samimi olduğuna inansam başkanlık sistemi önerimi geri çekerim' diyecek. O, başkanlık sistemi ısrarını iki nedenle sürdürecektir. Birincisi başkan olmak gibi bir hevesi var ama bu heves kursağında kalacaktır. Partili Cumhurbaşkanlığı modeli Türkiye'ye gelmeyecektir. Sayın Başbakan partilere gelip 'Cumhurbaşkanı parlamento seçsin' çağrısını bir gün yapacaktır. Bu çağrıyı ne zaman yapacağını bekliyoruz. Çünkü 2014'te Cumhurbaşkanlığına aday olması halinde Sayın Recep Erdoğan'ı bu millet Cumhurbaşkanı seçmeyecektir. Cumhurbaşkanlığı öyle çantada keklik değil. Sayın Başbakan'ı kibri, üslubuyla baş başa bırakıyoruz.
 
Sayın Başbakan eğer siz demokratik ve özgürlükçü anayasa istiyorsanız, gerçekten samimiyseniz, bunun bazı örneklerini anayasa değişikliği veya yeni anayasa çalışmaları sonuçlanmadan şu anda gösterebilirsiniz. Çağrıda bulunuyorum; gelin parlamento kapanmadan seçim barajını indirelim. Bu, demokratikleşme konusunda çok önemli adım. Gelin tutukluluk süresini uluslararası standartlara indirelim. Toplumsal Barışı Demokrasi ile Güvence Altına Almak ismiyle yayımladığımız kitapta 29 tane kanun teklifimiz var. Sayın Başbakan buradan seçsin, beğensin, istediklerini yasalaştıralım. Bu örneklerden seçerek bunlardan bir kısmını yasalaştırabilirsek Başbakan'ın demokrasi konusunda samimiyetine inanacağız. Ancak buna hiç ihtimal vermiyorum. Başbakan'ın kafasında demokratik, özgürlükçü bir anayasa yok. Onun kafasında başkan olması dışında hiçbir proje yok. Üzerinde mutabık kalınan maddeler dahi başkanlık sistemi yolundaki bir takım garnitür düzenlemelerden ibarettir. Sayın Başbakan'a ‘Bunların hepsini bir kenara bırakalım gel başkanlık sistemini yapalım' çağrısı yapsak, koşa koşa gelecek." 

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de 48 maddenin yasalaştırılmasının biraz anlamsız bir öneri olduğunu ifade etti. Anayasanın bir bütünlüğü olduğunu hatırlatan Türmen, "Anayasanın içine serpiştirilmiş, birbiriyle bağlantılı olmayan maddeleri geçirirsek, anayasa yapılmış mı olacak? Anayasanın yapılmasından beklediğimiz yararlar, toplumla mutabakat, demokratikleşme, 12 Eylül anayasasından kurtulma gibi temel amaçlar var. Bu amaçlar gerçekleştirilmiş mi olacak? Hayır, olmayacak. 48 maddenin geçirilmesi, müzakereleri güçleştirecektir. Geri kalan maddelerin anayasanın dışında bırakılacak. Başbakan'ın bu önerisi, yeni anayasa yapılmasını güçleştirecek ya da imkânsızlaştıracaktır" dedi. 

Toplantının ardından soruları da yanıtlayan Hamzaçebi, CHP'nin Mısır'da Mursi'ye karşı yapılanı darbe olarak nitelendirdiğini ve bunu kınadığını belirterek, "Konu bu değil, Sayın Başbakan Mursi üzerinden bir mağduriyet yaratmak istiyor. Mısır'da yapılan askeri darbeyi kendine yapılmış gibi değerlendiriyor" cevabını verdi. Dün, TMMOB düzenlemesiyle ilgili üç siyasi partinin grup başkanvekilleri olarak TBMM Başkanı Çiçek ile görüştüklerini söyleyen Hamzaçebi, bu düzenlemenin tekliften çıkarılmasını ilettikleri Çiçek'in bu taleplerini AK Parti'ye ileteceğini söylediğini açıkladı. 
İstanbul Milletvekili Şafak Pavey'in İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı haberleriyle ilgili soruya da cevap veren Hamzaçebi, "CHP, İstanbul Belediye Başkanı adayını açıklamış değil. Birçok yetenekli arkadaşımız bu göreve layık görülebilir. Şafak Pavey de öyle. Bu göreve kimin aday olacağına partinin yetkili organları karar verecektir" dedi.