"Farklı bir emir komuta zinciri var"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, devlet kurumlarında bazı çalışanların, farklı bir emir komuta zinciri içerisinde çalıştığını öne sürdü
ANKARA - TBMM Genel Kurulu'nda, AFAD ile ilgili düzenlemeleri de içeren "Torba Kanun Teklifi"nin görüşmelerine devam ediliyor.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "temel kanun" olarak görüşülen teklifin birinci bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Babacan, AK Parti'nin programlarına, seçim beyannamelerine, Hükümet programlarına bakıldığında Türkiye'nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olması için verilen mücadelenin temel ilke olarak yer aldığını kaydetti. İktidarlarının bu yönde pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiğini, ancak yapılanlar kadar daha yapılacak olanların da bulunduğuna işaret eden Babacan, her durumda hukukun üstünlüğünün önemini vurguladıklarını söyledi.
Türkiye'nin geçmişine, 11 yıllık uygulamalara ve daha da önemlisi bundan sonra yapılacaklara dikkatle bakmak gerektiğini belirten Babacan, şöyle devam etti:
"Yolsuzlukla mücadele 11 yılda bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu ve bu konuda da önemli adımlar atıldı. Ama kuşkusuz bu konuda da yapılacaklar var. Türkiye'de şeffaflığın artırılması ve yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi adına da yine yapılması gereken önemli konular var, atılması gereken adımlar var. Bunlarla ilgili de zaten ilgili bakanlardan oluşan heyetimizin önemli bir hazırlığı şu anda mevcut. Biz politika olarak yolsuzlukla ilgili bütün iddiaların üzerine gideriz ve hiçbir yolsuzluğun üzeri örtülmez. Öte yandan, Türkiye'de yine bu işlerin düzgün yürüyebilmesi için yargının bağımsız çalışması önemlidir. Ama bağımsız çalışan yargının tarafsız hareket etmesi de yine çok çok önemlidir. Yargının bağımsızlığı kadar tarafsızlık da önemli bir ilkedir. Özellikle şu son 2-2,5 aydır Türkiye'de meydana gelen olaylara baktığımızda; hem yargı içerisinde hem de Emniyet içerisinde hatta bazı diğer devlet kurumlarında bazı çalışanların, bazı yetkililerin farklı bir emir komuta zinciri içerisinden çalıştığıyla ilgili de önemli tespitler vardır. Her kurum kendi içerisinde, kendi organizasyon yapısı içerisinde ve kendi emir komuta zinciri içerisinde çalışması gerekirken, bu kurumlarda çalışanların farklı yerden gelen talimatlarla farklı adımlar atabilmeleri, hele hele yargıda taraflı bir tutum almaları, kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti için, devletimiz için önemli bir risk alanıdır. Şu son haftalarda atılan adımların pek çoğu da mümkün oldukça bu tür farklı emir komuta zinciri içinde çalıştığı tespit edilen kişilerle ilgili atılan adımlardır. Başka sebeplerde vardır ama adımlar ağırlık olarak buna yöneliktir."
"Yönetim boşluğu oluşmadı"
Babacan, milletvekillerinin kendisine sorduğu soruların bir kısmının devam eden dava süreçleriyle ilgili olduğunu, süren davalara yönelik "nokta atış beyanların" yargının bağımsızlığına gölge düşüreceğine işaret etti. Bazı soruların da Bankacılık, Türk Ticaret ve Borçlar kanunları bakımından "ticari sır" kapsamına girdiğine dikkati çeken Babacan, bunların paylaşılamayacağını belirtti. Ancak yargıya karşı sır olamayacağını hatırlatan Babacan, sorulan soruların hepsinin yargıya intikal ettiğini, dolayısıyla bu konuların yargıda tartışılacağını kaydetti.
"Halk Bankası'nda yönetim boşluğu olmadı"
Halk Bankası Genel Müdürü'nün görevden alınmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de Babacan, eski genel müdürün gözaltına alındığı gün yönetim kurulunun vekaleten bir genel müdür belirlediğini ve yönetim boşluğu oluşmadığını aktardı. Babacan, hemen ardından titiz bir çalışma sonrasında çok sayıda aday arasından belirlenen yeni genel müdürün görevine başladığını hatırlattı.
Hükümet ve Meclis olarak yargının tarafsız ve bağımsız çalışması için tedbirler alınmasının önemine işaret eden Babacan, "Sistemin özüne dokunmadan, sistemin kodunu, prensiplerini bozmadan devlet içerisindeki yapılanmayı ve bu yapılanma içerisinde münferit hareket eden kişilerle ilgili sorunları çözebilmek, buna böyle bakmakta fayda var" dedi.
Daha sonra TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, birleşime ara verdi.