"Hepimiz kendini hesaba çekmeli"

ANKARA - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, İstanbul'da Ayşe İnce'nin ayrı yaşadığı eşi tarafından öldürülmesiyle herkesin canının yandığını belirterek, "Hepimizin burada neden koruyamadık, bu kadar uğraşıyoruz, bu kadar mücadele ediyoruz nedir eksiğimiz, neden koruyamadığına yönelik hepimizin kendini hesaba çekmesi lazım" dedi.

Şahin, bir otelde düzenlenen 'Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tanıtım Toplantısı'ndaki konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirtti.

Sosyal adaleti ve sosyal barışı sağlamanın en büyük görevleri olduğunu bildiren Şahin, bunun en temel unsurunun yaşam hakkını korumaktan geçtiğini söyledi. Kadın, erkek, yaşlı, genç herkesin doğuştan gelen yaşam hakkının bulunduğunu ve bunun en önemli değerli hak olduğunu belirten Bakan Şahin, bu hakkın korunmasına yönelik yapılan hukuki çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un 1998'de çıktığını hatırlatan Bakan Şahin, aile mahkemelerinin kurulmasıyla da etkin olarak uygulamaya geçtiğini ifade etti. Ancak uygulamada yaşanan sorunların ardından yeni bir kanuna ihtiyaç duyulduğunu anlatan Şahin, yeni kanunun yapım sürecine ilişkin de bilgi verdi. Bu kapsamda geniş çaplı saha çalışması yaptıklarını dile getiren Bakan Şahin, kadına yönelik şiddet ile töre ve namus cinayetlerini toplumsal bir sorun olarak nitelendirdi.

Daha önce bu konularda "Sen ne yaptın da bunu hak ettin?" anlayışı ile birçok canın yandığını vurgulayan Bakan Şahin, "Biz şiddetle mücadeleyi bir insan hakkı sorunu olarak görüyoruz, bir halk sağlığı sorunu olarak görüyoruz" diye konuştu. Bu konuda büyük bir koordinasyon ve işbirliği gerektiğini dile getiren Şahin, tek başına bir kurumun bununla mücadelede bir şey yapmasının mümkün olmadığını söyledi.

"Avrupa Konseyi'nde örnek gösterilen bir ülkeyiz"

İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayarak parlamentosundan geçiren ilk ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Şahin, "Avrupa Konseyi ülkeleri içinde buna muhalefet etmeden, hiçbir maddesine yorum yapmadan çekincesiz imzalayan ilk ülke olduk. Şu an Avrupa Konseyi'nde örnek gösterilen bir ülkeyiz" diye konuştu.

Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'da yetkililerin önleyici ve koruyucu önlemler olarak neler yapması gerektiğini belirlendiğini ifade eden Şahin, kanunla hem sorumluluk hem de yetki verildiğini belirtti.

"Hukuk devleti olmak budur"

Bakanlık olarak şiddete uğrayan kadına her türlü desteği verecekleri bir altyapıyı da kurduklarını vurgulayan Bakan Şahin, "Hukuk devleti olmak budur. Hukuk devletinin gereğini yapmak budur" diye konuştu.
Kanunu uygulamanın bunu yapmaktan çok dana önemli olduğuna dikkati çeken Fatma Şahin, şunları söyledi:
"Kağıt üzerinde kalmış hiçbir kanunun hiçbir anlamı yok. Kanunu ne kadar uygulayabilirsek ve bunu ne kadar hayata dokundurabilirsek, yaşamı koruyabilirsek o kadar başarılı olacağız. O yüzden sizlere ihtiyacımız var. Bu bir takım oyunu, sizlerle beraber bunu başaracağız. Her kurumun her kuruluşun ne yapması gerektiği açıkça yazıldı. Şimdi hızlı bir şekilde yönetmelik çalışmalarını başlatacağız. Kadın sığınmaevleri ile ilgili yapıyı ve yönetmeliği değiştiriyoruz. Bununla ilgili de son noktaya geldik. Artık bize düşen şey gereğini yapmak. Gereğini yapmayana da gereğini yapmak. Eğer bu iradeyi koyamazsak kağıt üzerinde kalmış bir kanun bizim için hiçbir şey ifade etmez."

Aile Sosyal Destek Uzmanlığı Projesi

Kanunun uygulamasında bireye ve topluma da görev düştüğünü dile getiren Bakan Şahin, bireylerin yasanın sağladığı hakları bilmesi, devletin ise koruyucu önlemler kapsamında müdahalesini baştan yapması gerektiğini söyledi.

Bununla ilgili olarak önemli projeleri de hayata geçirdiklerini anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Aile Sosyal Destek Uzmanlığı Projesi koruyucu, önleyici tedbir ve önlemleri hayata geçirmek için önemli projelerden bir tanesidir. Nasıl her ailenin bir aile hekimi varsa, o ailenin sağlıkla ilgili her türlü tedbirini alıp, ailenin bir riski varsa bir genetik rahatsızlığı varsa daha baştan bu hastalık çıkmadan bunu önleyecek şekilde aile hekimleri o aileyle ilgileniyorsa sosyal destek uzmanları da o aileye ait bütün ekonomik ve sosyal analizleri yapacak. Bu sistemin çalışmalarını tamamladık. Şu anda Karabük ve Kırıkkale'de iki ayrı modelin çalışmasını yaptık. 150 arkadaşımızın Hacettepe ile eğitimini yaptık. Özellikle risk faktörü yüksek olan ailelere gidip onların analizlerini, sosyolojik incelemesini yapıp, yapılması gerekenleri görmek çok önemli. Bu aile ile ilgili rapor geldiğinde sosyal hizmet uzmanları tarafından gerekli çalışma yapılacak ve yeniden dönülerek ihtiyaçlarına göre, yapılması gereken konuları sosyal hizmet uzmanlarımız yapacak."

Projenin hayata geçmesiyle bugün yaşananların önüne geçileceğini bildiren Şahin, iki aylık pilot çalışmanın ardından bir model oluşturulacağını anlattı.

Toplumsal sorunların çözümünde toplumsal bilinç ve duyarlılığın da önemli olduğunu belirten Bakan Şahin, bunların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"Kadının ve erkeğin eşit şekilde doğduğu, nimetten ve külfetten eşit şekilde paylaştığı bir Türkiye ve dünya için erkeklere de görev düşüyor" diyen Bakan Şahin, kadına karşı şiddetle mücadelenin topyekun bir mücadele olduğunu belirtti.

Eşi tarafından öldürülen İnce

İstanbul'da ayrı yaşadığı eşi tarafından öldürülen Ayşe İnce'yi de hatırlatan Bakan Şahin, şu açıklamalarda bulundu:
"Hepimizin canı yandı. Hepimizin burada neden koruyamadık, bu kadar uğraşıyoruz, bu kadar mücadele ediyoruz nedir eksiğimiz, neden koruyamadığına yönelik hepimizin kendini hesaba çekmesi lazım. Can geri gelmiyor, istediğin kadar soruşturma yap. Boşlukları doldurmaya çalışalım, gerekli müdahaleyi edelim, gerekli soruşturmayı başlatalım ama can geri gelmiyor. Bu mücadele topyekun bir mücadeledir. Önce yüreklerimizin topyekün atması gerekiyor. Buna inanmamız gerekiyor, başarmamız için buna inanmamız gerekiyor. Buradaki her bir kardeşim kendi görev alanı içinde, kendi sorumluluk makamı içinde, her biriniz birer lidersiniz. Baş nereye giderse ayak oraya gider. Liderin oradaki duruşu çok önemli. Öncelikleri çok önemli. Biz burada bize düşeni yapacağız."

Kadının Statüsü Genel Müdürü Özlem Bozkurt Gevrek'in de kanunla ilgili sunum yaptığı toplantıya vali yardımcıları, kaymakamlar, aile mahkemesi hakimleri, savcılar, polis ve jandarmalar katıldı.

Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'la ilgili tanıtım toplantılarına 7 bölgede 16 ilde devam edilecek. Bu toplantılar kapsamında 6 bin 500 kişiye eğitim verilmesi planlanıyor.

(AA)