"Hiç bir şey karanlıkta kalmayacak"
Başbakan, "Çeteler, mafya, hukuksuzluk, karanlık eylemler bu ülkenin kaderi değildir. Cesaretle üzerlerine gittik, gidiyoruz." dedi
ÇORUM - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını belirterek, "Bu ülkede hiçbir şey karanlıkta kalmayacak. Çeteler, mafya, hukuksuzluk, karanlık eylemler bu ülkenin kaderi değildir. O kirli ilişkiler ortaya çıktıkça tarihimizdeki karanlık noktalar da artık aydınlanıyor. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin kirli oyunları tek tek ortaya çıkıyor" dedi.
Erdoğan, partisinin Çorum Abide Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok büyük, tarihi, rekor seviyede başarılara imza attığını belirtti.
Yozgat'tan Çorum'a kara yoluyla geldiğini, kış şartlarına rağmen devam eden duble yol yapım çalışmalarını gördüğünü dile getiren Erdoğan, çalışmaların süratle bitirileceğini ve Yozgat-Çorum arasında duble yolun yakın zamanda hizmete gireceğini ifade etti.
İktidar oldukları dönemde, Türkiye'nin biriken sorunlarını hızla çözdüklerini ve çözmeye devam edeceklerini anlatan Erdoğan, şu ana kadar ne söyledilerse yerine getirdiklerini kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz birlikten asla taviz vermemeliyiz, asla taviz vermeyeceğiz. Bizi ayırmaya, bize birbirimize hasım gibi göstermeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Bu topraklar yüzyıllar boyunca hatta bin yıl boyunca sevginin, kardeşliğin, barışın, huzurun iklimi oldu. Zaman zaman aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Bizi bir çatışmanın içine sürüklemek istediler. Bu millet buna izin vermedi, bundan sonra da Allah'ın izniyle vermeyecek.
Bu ülkede artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu ülkede hiçbir şey karanlıkta kalmayacak. Çeteler, mafya, hukuksuzluk, karanlık eylemler bu ülkenin kaderi değildir. Olmaz dedik ve cesaretle üzerlerine gittik, gidiyoruz. O kirli ilişkiler ortaya çıktıkça tarihimizdeki karanlık noktalar da artık aydınlanıyor. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin kirli oyunları tek tek ortaya çıkıyor. Bunu buradan Çorum Meydanı'ndan, bir kez daha gür bir sesle ifade etmek istiyorum. Biz, bu ülkeyi hep birlikte kurduk. İstiklal Savaşı'nı da ve istikbal savaşını da birlikte verdik. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla, Abhazasıyla, Gürcüsüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle bu ülke hepimizin.
Aşık Veysel'in diliyle; 'Kürdü, Türküyle Çerkezi, hep ademin oğlu kızı, beraberce şehit gazi, yanlış var mı ve neresi? Yezid nedir? Ne Kızılbaş? Değil miyiz hep bir kardaş? Bizi yakar bizim ataş, söndürmektir tek çaresi'.
AK parti olarak 81 vilayetimize, 71 buçuk milyon vatandaşımızın her birine aynı samimiyetle yaklaşıyor, her birine aynı dili kullanıyoruz. Bu ülkenin her ferdinin derdini, kederini, ihtiyacını, arzusunu, talebini dinliyor, her birine de çözüm üretmek için mücadele veriyoruz."
Bizi bizden öğrensinler
Başbakan Erdoğan, ders kitaplarında Aleviliğe 32 sayfa ayırdıklarını vurgulayarak, "Eğer Alevi aydınlar bunları beğenmiyorlarsa, kendi aralarında komiteler oluştursunlar, hazırlıklarını yapıp bize versinler, Milli Eğitim Bakanlığımız onu oraya koymaya hazırdır. Bizim bu konuda ön yargımız, ön kabulümüz yok" dedi.
TRT Şeş yayınını başlattıklarını ancak bundan ne CHP'nin, ne MHP'nin ne de DTP'nin memnuniyet duyduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, kimsenin kendilerine "Teşekkür ederiz, böyle bir şeyi cesaretle yaptınız" diyemediğini kaydetti.
"Devletin Güneydoğu'daki vatandaşlarına uzak ve yabancı oluşunu" aşmak istediklerini ve bunu gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, bundan sonra da Farsça ve Arapça yayınların başlayacağını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, "Bütün bölgeye Türkiye'nin düşüncelerini aynen yansıtalım. Bizi bizden öğrensinler, bizim kanallarımızdan dinlesinler istedik. Ayrımcılık yapmıyoruz. İllerimizi, ilçelerimizi asla kompartımanlara ayırmıyoruz, bölmüyoruz. Bu sayededir ki Türkiye'yi hamdolsun büyütüyoruz" diye konuştu.
"Benim anam da bu çileyi çekti"
Erdoğan, Çorum'da 25 eğitim tesisinin açılışını gerçekleştireceklerini hatırlatarak, bundan önce de ilde 793 dersliğin açıldığını belirtti. Erdoğan, Çorum'a son 6,5 yılda 4 bin 825 bilgisayar gönderdiklerini anımsatarak, 2006'da Hitit Üniversitesinin açıldığını kaydetti.
"Bugüne kadar gelenler neden bunu yapmadılar, yapamadılar? Ama söz verdiler. Ama biz ne dedik, 'Ne aldatan, ne aldanan olacağız' dedik. Biz söz verdik mi yaparız dedik" diye konuşan Erdoğan, Hitit Üniversitesi bünyesinde biri Tıp Fakültesi olmak üzere 5 fakülte, bir enstitü, bir yüksekokul, 3 meslek yüksekokulunun hizmete girdiğini bildirdi.
Yükseköğrenimde 872 olan yurt yatak kapasitesini bin 40'a çıkardıklarını, ilk ve ortaöğretimde öğrencilere okullar açılırken kitapları ücretsiz dağıttıklarını da vurgulayan Erdoğan, CHP'nin, "Fakire veriyorsunuz da zengine niye veriyorsunuz" eleştirilerine "Öğrencinin fakiri zengini olmaz, öğrenci öğrencidir" diye yanıt verdiklerini anlattı.
Eğitim konusunda bahane istemediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, geliri olmayan ailelerin çocuklarına yardım ettiklerine ve maddi yardımların yerini bulması için annelere verildiğine dikkati çekti.
Sağlık alanındaki çalışmalara da değinen Başbakan Erdoğan, bugün 250 yataklı Merkez Devlet Hastanesi ile 50 yataklı Alaca Devlet Hastanesi ek binasının açılışını yaptıklarını, iktidar oldukları sürede Çorum'da sağlık hizmetleri için 89 trilyon lira harcadıklarını belirtti.
İlaç kuyruklarında bekleme döneminin bittiğini, artık hastalara reçetelerindeki ilaçların tamamının verildiğini ifade eden Erdoğan, bugün vatandaşların istediği hastaneye gidebildiğini, istediği eczaneden ilacını alabildiğini söyledi.
Sağlığa büyük önem verdiklerini belirten Erdoğan, yapımına kendilerinden önce başlanan Çorum ve ilçelerindeki hastaneleri tamamladıklarını, hizmete açtıklarını anlattı.
150 yataklı Sungurlu Devlet Hastanesi ve 50 yataklı Alaca Devlet Hastanesi ek binasının yapımına başladıklarını, bu binaları süratle tamamlayarak hizmete açtıklarını da belirten Erdoğan, devlet hastanesi uzman hekim muayene odası sayısını ve sağlık ocağı muayene oda sayısını 2 kat yükselttiklerini kaydetti.
Çorum'da 5 olan ambulans sayısını 24'e çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, diyaliz makinesi sayılarını da artırdıklarını anlattı.
Çorum ve Sungurlu adalet sarayı binalarının AK Parti döneminde tamamlandığına değinen Erdoğan, laf değil iş ürettiklerini kaydetti.
TOKİ aracılığıyla Çorum ve ilçelerinde bugüne kadar 2 bin 579 konut uygulaması başlattıklarını söyleyen Erdoğan, projeler tamamlandığında toplam 4 bin 301 konut yapılmış olacağına işaret etti.
Bugüne kadar 52 trilyonluk sosyal yardım yapıldığını kaydeden Erdoğan, 275 bin ton kömür yardımı yaptıklarını, 40 bin aileye ulaştıklarını belirtti.
Başbakan Erdoğan, vatandaşlara şöyle seslendi:
"Ayşe Hanım, bacım, evde doğal gaz var mı? Var değil mi? Ne zaman geldi? 2003. Türkiye'de biz geldiğimizde 9 il doğal gaz kullanıyordu. Diğer iller üvey evlat mıydı? Şimdi ne oldu? 63 il oldu. Çorum'a kim getirdi doğal gazı? Biz. Niye? Benim Fatma, Ayşe kardeşim çağdaş, insanca yaşama layık değil mi? Kalkacak, 4-5 kat evin bodruma inecek, sıçanların, farelerin içinden kömür alacak, yukarı çıkacak. Benim anam da bu çileyi çok çekti. Biz de bu çileleri çok çektik. Onun külünü, onun dumanını hep beraber teneffüs etmedik mi? Ettik. Böyle bir doğal gaz varken bizi bundan niçin mahrum ettiler? İşte muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak böyle olur. Lafla olmaz. Bunlar lafçı, biz icraatçı. Fatih ne diyor? Bizim iyiliğimizin ulaştığı yere, onların hayalleri bile ulaşamaz."
Millete aşığız
2002 yılına kadar Çorum'da yalnızca 45 kilometre bölünmüş yol yapıldığını ifade eden Erdoğan, AK parti iktidarının ise 6.5 yılda bu rakama 111 kilometre bölünmüş yol ilave ettiğini söyledi. Erdoğan, "Yani 79 yılda yapılananın 2.5 katını biz yaptık" diye konuştu.
Çorum'a iktidarları döneminde tarım alanında toplam 397 trilyon destek verildiğini kaydeden Erdoğan, kentte 24 bin 318 olan sigortalı sayısının, AK Parti iktidarı döneminde 41 bin 816'ya yükseldiğini anlattı.
Kente yönelik hizmetler hakkında bilgi veren Erdoğan, "Bunlar Çorum'un kazanımları" diye konuştu.
Bu seçimde Çorum'da bir bayrak değişimi gerçekleştireceklerini de ifade eden Erdoğan, belediye başkanı Turan Atlamaz'a bugüne kadar olan hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Erdoğan, yeni dönemde Muzaffer Külcü'yle göreve devam edeceklerini belirterek, belediye başkanı olarak bayrağı aldığı yerden güçlü bir şekilde daha ileriye taşıyacağına inandığını dile getirdi.
"Belediyecilik bizim işimiz. Ben İstanbul'un belediye başkanlığını yapmış bir başbakanım. Oradan geliyorum. İstanbul'u bilen bizi bilir" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ben İstanbul'u CHP belediyesinden aldım. O zaman İstanbul'da çöp vardı. Çöp dağları vardı, kirli hava vardı, sular akmıyordu. Benim vatandaşım su kuyruklarındaydı, bidon, bidon para veriyor, su alıyordu. Küvetlere su dolduruyordu, ama biz geldik Terkos'tan, Istranca Dağları'ndan, dağları Ferhat gibi deldik. Ferhat kime aşık? Şirin'e aşık. Biz kime aşığız? Millete aşığız. Farkımız bu. CHP'nin o İstanbul'u kirleten havasını, İstanbul'daki o çöp dağlarını bazen diyorum da kızıyor CHP'liler... Niye kızıyorsunuz? CHP denince akla kirlilik gelir, CHP denince akla çöp gelir, CHP denince akla susuzluk gelir, ama belediye de bu. Onun için bunlar anlamaz belediyecilikten, bizim işimiz, bizim uzmanlık alanımıza giriyor. Onun için belediye başkanı arkadaşlarım 24 saat emrinizde, kapıları açık. Biz bu milletin efendisi olmaya değil, bu milletin hizmetkarı olmaya geldik. Bizim farkımız bu. Tüm belediye başkanı arkadaşlarımla inşallah bu süreç içerisinde sizlerin hizmetinizde olacağız. Bizim felsefemizde çöp, çukur, çamur bu üç tane şeyin kaldırılması var. İnşallah böyle bir şeyi zaten yok, ama hiçbir zaman Çorum'a yaşatmayacaklar."
Başbakan Erdoğan'ın, hava muhalefeti nedeniyle gecikmeli olarak geldiği Çorum mitingi yoğun yağmur altında gerçekleşti. Erdoğan, vatandaşlara gecikmeye ve yağışa rağmen meydanı doldurdukları için teşekkür etti.