"Hiç kimse krizin boyutundan emin değil"

Dünya Ekonomik Forumu kapanış konuşmasını yapan Babacan, krizin insanlarda birlikte olma duygusu yarattığını vurguladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''Hiç kimse yaşanan küresel krizin ne kadar büyük olduğundan emin değil'' dedi.

Dünya Ekonomik Forumu Avrupa ve Orta Asya Toplantılarının kapanış konuşmasını yapan Dışişleri Bakanı  Babacan, küresel düzeyde bugün benzeri olmayan çalkantı içinde olunduğuna dikkat çekerek, hiç kimsenin ''bu sorunun ne kadar büyük olduğundan ve dahası geliyor mu? Yoksa bitti mi?'' emin olmadığını dile getirdi.

Her ülkenin küresel finansal krizden değişik oranlarda etkileneceğini ifade eden Babacan, toplantılarda ülkelerin bu zor durumdan nasıl daha az hasarla çıkarız arayışı içinde oldukları izlenimi edindiğini anlattı. 

Geleceğe güvenmenin önemini vurgulayan Babacan, bankacılık sektöründe temel kavramın güven olduğunu ve bunun olmaması halinde en güçlü bankaların bile sorgulanabileceğini bildirdi. Babacan, kurumların birbirlerine, kendilerine güvenmesi gerektiğini belirterek, burada saydamlığın çok önemli olduğunu söyledi.

Finans kurumlarının bugün daha muhafazakar davranması ve riskten kaçan bir tutum içinde olmasının önemine değinen Babacan, ''Siste araba kullanıyorsanız daha yavaş, dikkatli olursunuz ve kemerinizi bağlarsınız'' dedi.

"Sorunlar halının altına süpürülmesin"

Bakan Babacan, küresel mali kriz nedeniyle ülkelerin birbirleriyle daha etkileşim içinde olduklarını, sorunun çözümü için ortak çalışmalar içerisinde olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

''Kriz bizim küresel köyde yaşadığımızı ortaya koydu. Birbirimizden çok etkileniyoruz. Kriz insanlarda birlikte olma duygusunu yarattı. Krizden sonra 'bunun sorumlusu kim, nerede hata yapıldı' konusu gündeme gelecek. Küresel düzeyde yapısal reformların yapılması gündeme gelecek. Fakat bunun yüksek maliyetleri olacak. Küresel dengesizlikler daha çok uzun süre tartışılır. Bu sorun daha önce ortaya çıkmadığından dolayı ciddi önlem alınmış değildi. Bankalar, tüketici, siyasetçiler mutluydular. Böyle bir ortamda siyasetçiler ortaya çıkıp insanları, kurumları mutsuz etmek istemediler. Biz istiyoruz ki herkes kendi çevresinin temiz olduğuna emin olsun, temizlesin. Halının altına süpürmesin. Küresel düzeyde birbirimize bağlıysak biz demeliyiz ki senin ülkende bir sorun olursa biz bundan çok etkileniyoruz.''