"Hiçbir hukuk ihlali karşılıksız kalmaz"

ANKARA - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarına ilişkin şikayetler konusunda, "Hiçbir hukuk ihlali karşılıksız kalmaz. Bununla ilgili süreç işliyor. Yasalara göre yapılması gereken bütün müdahaleler yapılıyor" dedi. NTV'de gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Ergin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yaz kararnamesi sırasında yaşanan tartışmalara ilişkin soruyu yanıtlarken, "olağan müzakereler" diye tanımladı. Ergin, "Sonbaharda böyle birşeyin olmasını temenni etmiyorum, ihtimal de vermiyorum. Çünkü sonbaharda yapılacak olan mazeret kararnamesi. Belki yetki kararnamesi söz konusu olabilecek" dedi.

Ergin, "Ergenekon" soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarına yönelik şikayetler konusunda yapılan işlemlerin sorulması üzerine de bugüne kadar hakim ve savcılara ilişkin gelen şikayetlerin hiçbirinin işlemsiz bırakılmadığını söyledi. Rutin yapılan işlemler olduğunu ifade eden Ergin, HSYK'da konuşulan çerçevede yapılması gereken konuların da kendi mecrasında yürüdüğünü, aksayan bir şey olmadığını anlattı.

"Şuan sonuçlanmış bir şey var mı?" sorusunu yanıtlarken, "Devam ediyor" karışlığını veren Ergin, 12 bin civarında hakim ve savcı olduğunu, yıllık gelen şikayet sayısının 5 binin üzerinde olduğunu belirtti. Ergin, gelen şikayetlerin tamamına yakınına işlem yapılan ve sonuçlanan evrak olarak bakıldığında, kürsüde hakim ve savcı kalmayacağını, bugüne kadar işlem yapılan hakim ve savcılardan aleyhine sonuçlanan dosya sayısının yüzde 3-4 geçmediğini kaydetti. Ergin, "Süreç normal seyrinde işliyor. Hiçbir müracaatı karşılıksız bırakmıyoruz. Söz konusu somut olayda(Ergenekon), basına bilgi sızdırıldığı, mahremiyetlerinin çiğnendiğine ilişkin şikayetler konusunda şuana kadar 3 bin 882 soruşturma yapılmış. Yargı yapıyor bunu, savcılıklar işlem başlatıyor" diye konuştu.

Bu soruşturmaların bir kısmının devam ettiğini, bir kısmının sonuçlandığını anlatan Ergin, şöyle devam etti:

''Bunlar adliye çalışanları, emniyet görevlileri üzerinde olabilir. Medya dünyasından kişilerin üzerinde olabilir. Hiçbir müracaat, hiçbir hukuk ihlali karşılıksız kalmaz. Bununla ilgili süreç işliyor. Bakanlığımıza yapılan şikayetlerden 39'u işleme konulmuş. Bunlardan ön inceleme sonunda işleme konulmayanlar var, işlem yapılanlar var. Devam eden işlemler şu anda gündemde. Bununla ilgili çok haber yapıldı. Haklı olarak soruyorsunuz. Yasalara göre yapılması gereken bütün müdahaleler yapılıyor ve bunların sonuçları önümüzdeki dönemde göreceğiz."

HSYK'da öngörülen değişiklik

HSYK'nın yapısında öngörülen değişikliğine ilişkin soruları da yanıtlayan Ergin, "Yargı bağımsızlığı bir tek Adalet Bakanı'nın Kurul'da olup olmamasıyla alakalı değil" dedi.

Ergin, HSYK'nın bazı üyelerinin Parlamento tarafından seçilmesine yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine, bu durumun bütün kurumlar için geçerli olduğunu belirtti. Ergin, 12 bin hakim ve savcının doğrudan Kurul'a üye seçmesine olanak sağlanacağını ifade ederek, "50-100 kişilik, 200 kişilik, Parlamento örneğinde olduğu gibi 550 kişilik organlara belki telkinlerde bulunabilirsiniz. Ama herhalde 12 bin kişiye baskı yapılabileceğini kabul etmek çok mümkün değil" diye konuştu.

Ergin, öngördükleri modelde tamamen hakim ve savcı sınıfı dışında, yargısal faaliyet yapanların dışındaki kaynaklardan demokratik meşruiyet çerçevesinde katılımını sağlamak olduğunu belirterek, "Yargı bağımsızlığı dediğimiz zaman, bir tek Bakan'ın ya da Müsteşar'ın Kurul'da olup olması meselesi değildir konu. Yargı bağımsızlığı dediğimiz zaman yasamaya, yürütmeye karşı, yargının içinden gelecek baskılara karşı, kamuoyuna karşı ve kendi inanç ve ideolojisine karşı bağımsızlığını sağlayabilmeniz gerekiyor hakim ve savcının. Bu endişeleri karşılayacak düzenlemeler öngörüldü. 7 kişilik Kurulu, 20-21 kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

Fransa, İtalya, İspanya'daki uygulamalara ilişkin örnekler veren Ergin, HSYK'da değişiklik önerisinin kamuoyunda tartışılmasının doğal olduğunu, değişikliğin tartışılarak yapılacağını söyledi.

 Ergin, "Bizim öngördüğümüz taslakta Danıştay ve Yargıtay doğrudan seçim yapacaklar. Bununla beraber kürsüdeki hakim ve savcılar, birinci sınıf hakim ve savcılar arasından doğrudan seçim yapacaklar. Devlet Başkanı ve Parlamento, yargı sınıfı dışındakilerden seçim yapabilecekler. 21 kişilik Kurul'da Adalet Bakanı'nın bulunması, ağırlık itibariyle çok ağırlığı olan bir husus değil" diye konuştu.