"İlgisi olmayan ülkeler, durumdan vazife çıkarmaktan vazgeçmeli"
Başbakan Erdoğan, ABD'den gelen 'büyük felaket' açıklamasını eleştirdi
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olayları için 'büyük felaket' ifadesini kullanan ABD Başkanı Barack Obama'yı eleştirerek, "Yapılan açıklamayı asla bizleri tatmin eden bir açıklama olarak görmüyoruz. Türkiye bu noktada el bebek gül bebek okşanacak veya aldatılacak bir ülke de değildir" dedi. Başbakan Erdoğan, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'i de uyararak, "Fitne unsurlar ortalığı karıştırmak istiyor. Azerbaycan üst yönetim kadrosu bu oyuna gelirse üzülürüz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, 1915 olayları için 'soykırım' ifadesini kullanmayan ancak 'büyük felaket' diyen ABD Başkanı Barack Obama'ya sert bir dille cevap verdi. Türkiye'nin küresel ve bölgesel barış noktasında en küçük bir tereddüdünün dahi bulunmadığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin hiçbir ülke için tehdit oluşturmadığını, her zaman için 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesini hayata geçirmeye çalıştığını söyledi. Erdoğan, "Biz göreve geldiğimizden bu yana hiçbir zaman düşman kazanmaya gayret etmedik, hep dost kazanmaya çalıştık. Ancak Türkiye'nin gösterdiği bu hassasiyetin iyi algılanmadığını da zaman zaman görüyoruz, buna şahit oluyoruz" diye konuştu.
"1915 olaylarıyla ilgili önceki gün yapılan açıklamaları gerçeği yansıtmayan, kabul edilemez bir tarih yorumu olarak görüyoruz" diyen Erdoğan, Obama'nın konuşmasını şu sözlerle değerlendirdi:
"Türkiye olarak 1915'de yaşanmış olayların tarihçiler tarafından bütün boyutlarıyla incelenmesi ve gerçeğin açığa çıkarılması için her zaman samimi bir gayret içinde olduk. 2005'de bizzat şahsım olarak Ermenistan Cumhurbaşkanı'na yazdığım mektup var. Bu mektubun cevabını dahi almış değilim. Ortak Tarih Komisyonu kurulması gibi iyi niyetli önerilerimiz maalesef karşılık bulmadı.
Geçmişe takılıp kalmak yerine geleceğe odaklanmak gerekir. Siyasetçilerin görevi geçmişi ön yargılarla yargılamak değil, geleceği barış üzerine kurmaktır. Kin ve nefret tohumları ekmek isteyenlere karşı barış ve sevgi fidanlarını yeşertmeye çalıştık. Ancak ısrarla ve inatla konunun istismar edilmesinden, 1915 olayları üzerinden birçok siyasetçinin oy kazanma yarışına girmesinden büyük üzüntü duyduğumuzu da tekrar ifade etmek istiyorum.
Konuyla ilgisi olmayan ülkelerin durumdan vazife çıkarmaktan vazgeçmesi ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak, tarihi aydınlığa kavuşturacağı gibi barışa da zemin hazırlayacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bu açıklama sadece seçim meydanlarında verilmiş sözün adete yerine getirilmesi anlamında bir denge niteliği taşıyan bir açıklamadır. Biz her türlü ifadenin, söylemin adaletle yapılmasından yanayız. Yoksa basit bir seçim çıkarını sağlama ve yahut oyun garantiye alınmasından yana değiliz. Ve Türkiye bu noktada el bebek gül bebek okşanacak veya aldatılacak bir ülke de değildir. Bunu da söylemek zorundayız."
"Fitneciler boş durmuyor"
"Can kardeşimiz Azerbaycan'ın hukukunu da, kapı komşumuz Irak'ın güven ve istikrara kavuşmasını da, Kıbrıs Türkü'nün asil mücadelesini de biz temsil ediyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, bu süreçte birçok fitne unsurun boş durmadığını, çalıştığını kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'ye gelerek temaslarda bulunan Azeri kadın vekillere tepki göstererek, "Tabii bu fitne unsurlarını izliyoruz, takip ediyoruz. Bakıyorsunuz Azerbaycan'dan buraya gelenler oluyor. Onlar burada yalan yanlış şeylerle ortalığı karıştırmak istiyorlar. Buradan da yalan yanlış şeylerle Azerbaycan'a gidip, yalan yanlış haberlerle oraları karıştırmak istiyorlar.
Eğer üst düzeydeki yönetim kadroları bu oyunlara gelirse biz buna üzülürüz. 6.5 yıllık AK Parti iktidarında özellikle Azerbaycan ile ilgili politikalarını milli dava olarak görmüş bir iktidara bu tür yakıştırmaları kabul etmemiz mümkün değildir. Bütün yönetim kadrolarıyla, bakanlarıyla, başta şahsım, Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu kadar sık trafiğin olduğu iktidarın bu tür bir yaftayla karşı karşıya kalmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bunun karşısında susmamız da mümkün değildir. Ne gerekiyorsa biz bunu bugüne kadar yaptık. Çünkü bu tür haksızlıkları kabullenmemiz mümkün değil. Onun için de söylenecek ne varsa bunu yaparız ama değerlerimiz üzerinde oynanmasına da müsaade edemeyiz" şeklinde konuştu.