"Irak'ta her grupla temas halindeyiz"

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Özügergin, terörle mücadele konusunda hem Irak, hem de ABD ile ikili planda görüşmelerinin ve işbirliğinin devam ettiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Bakanlıktan Erbil'e bir heyetin gönderilmesi ya da o bölgeden Türkiye'ye yönelik bir ziyarete dair bir planın şu anda gündemde olmadığını belirterek, "Ama hep söylüyoruz; Irak'ta her grupla temas halindeyiz. Gelmeler gitmeler oluyor, olacaktır da" ifadesini kullandı.

Özügergin, haftalık olağan basın toplantısında, Türkiye, ABD ve Irak arasında kurulması planlanan üçlü mekanizmada ne gibi gelişmelerin olduğuna dair soru üzerine, terörle mücadele konusunda hem Irak, hem de ABD ile ikili planda görüşmelerinin ve işbirliğinin devam ettiğini hatırlattı.

Her iki ülkeyle bu işbirliğini geliştirmek ve somut sonuçlar almak istediklerini ifade eden Özügergin, terörle mücadele konusunda üçlü mekanizma önerisinin Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı bir telefon görüşmesinde ortaya atıldığını anımsattı.

Özügergin, öneriyi halen değerlendirmekte olduklarını kaydederek, "Eğer somut sonuç alınabileceğine kani olursak değerlendirmemiz buna göre gelişir" dedi.

Sözü edilen üçlü mekanizmanın Türkiye, Irak ve ABD'yi kapsadığına işaret eden Özügergin, mekanizma içerisinde Irak tarafından hangi yetkililerin yer alacağının Irak merkezi hükümetinin vereceği karara bağlı olduğunu belirtti.

Özügergin, Dışişleri Bakanlığından bir heyetin Erbil'i ziyaretinin planlanıp planlanmadığının sorulması üzerine, "Erbil'i ziyaret konusunda herhangi bir planlanmış bir şey yok şu anda, oradan da buraya planlanmış bir şey yok. Ama hep söylüyoruz, Irak'la her grupla temas halindeyiz. Gelmeler gitmeler oluyor, olacaktır da" diye konuştu.

Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyinde elçilik açmayı planladığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de Özügergin, "Böyle bir planlamamız yok, böyle bir şey için de daha çok erken. Yani önümüzde Irak merkezi hükümetiyle, diğer tüm gruplarla ele almakta olduğumuz başka bir takvim var. Bu söylediğiniz şu anda gündemde değil" dedi.

Özügergin, Basra Başkonsolosluğunun neden hala açılamadığına dair soruya da şu yanıtı verdi:

"Basra'da başkonsolosluğumuzun açılması uzunca süredir gündemde. Biz hep söylüyoruz, personelin can güvenliği bizim için en ön planda. Gerekli güvenlik önlemleri alınmadan ya da biz oraya göndereceğimiz temsilcilerimizin tam olarak güvende olacağına inanmadan böyle bir aktiviteye girişmemiz mümkün değil. Güvenlikli bir yer arayışı devam ediyor."

Türkiye'nin, BMGK üyeliğine seçilmesi

Özügergin, Türkiye'nin, BMGK üyeliğine seçilmesinin ardından ne gibi hazırlıklar yapacağına dair soru üzerine, hazırlık sürecini iki farklı kulvarda değerlendirdiklerini bildirdi.

Bunlardan birincisinin personel takviyesi meselesi olduğunu kaydeden Özügergin, seçildikleri takdirde personel bakımından ne gibi önlemler alacakları konusunda hazırlıksız olmadıklarını kaydetti. Özügergin, şöyle devam etti:

"Nasıl çalıştık? Bir kere Daimi Temsilciliğimizin ve Ankara'daki misyonlarımızın doğrudan etkilenecek olan birimlerinin üzerine binecek ilave yük ne kadar olur? Bunun bir değerlendirmesi yapıldı. İkincisi daimi temsilciliğimiz, kendimize örnek olarak alabileceğimizi düşündüğümüz bazı ülkelerin seçildikten sonra ya da seçilmeden önce aldıkları tedbirler hakkında münasip biçimde bilgi topladı. Bunu biz bir tarafta tutuyorduk zaten, seçildiğimiz gün devreye sokabilmek açısından..."

Hazırlık sürecinin ikinci kulvarının da içeriğe ilişkin hazırlıklar olduğunu aktaran Özügergin, Türkiye'nin özellikle son yıllarda bölgesi ve bölgedeki ilişkiler hakkında aktif politika izlediğine, dolayısıyla etrafında olup biteni takip etmekten öte, yönlendiren bir ülke konumuna geldiğine dikkati çekti.  Özügergin, şunları kaydetti:

"Fakat takdir edersiniz ki, bizden çok uzak coğrafyalarda süregelen uyuşmazlıklar konusunda, doğrudan kendi etrafımızda olup bitenler kadar bilgi sahibi olmamız beklenemez. Şimdi 'Karşımıza gelecek bu tür sorunlar karşısında he gibi bir tutum takınmalıyız' çalışması var. 

Türkiye'nin, iki yıllık Güvenlik Konseyi üyeliği esnasında karşısına gelecek her sorunu birer birer kestirmeye çalışmaktan ziyade, bir ilkeler sepetini oluşturması lazım. Zaten bakanlığın çeşitli birimlerinde muhtelif konulara yaklaşımımız konusunda ilkelerimiz var. Biz bunları bir araya getirirsek, böylece şu anda karşımızda olmayan bir soruna da o anahtar şablon çerçevesinde olayın kendi özelliklerini hesaba katarak reaksiyon vermemiz mümkün olur."

İkinci kulvarda da Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın başkanlığında, Müsteşar Ertuğrul Apakan'ın yönlendirmesiyle ve ilgili birimlerin katılımıyla çeşitli toplantılar yapıldığını belirten Özügergin, "Yani Türkiye, Güvenlik Konseyinde başkaları ne şekilde el kaldırıyor değil, başkalarıyla el kaldıran bir ülke değil, toplantıya girerken nasıl el kaldıracağını bilerek girecek bir ülke olacak, bunu hedefliyoruz" diye konuştu.