"İş sağlığı ve güvenliği çağdaş normlara getirilmeli"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer, çalışma hayatını işçi ve işverenlerinin meydana getirdiği ortak bir kültür alanı olarak tanımladı
ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, "kaliteli bir çalışma hayatını yakalayabilmek için öncelikle iş sağlığı ve güvenliği koşullarının çağdaş normlara getirilmesi gerektiğini" bildirdi.
Dinçer, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, çalışma hayatını işçi ve işverenlerinin üretim adına meydana getirdiği ortak bir kültür alanı olarak tanımladı.
Bu ortak kültür alanının verimliliği ve devamlılığı için işçi ve işveren açısından sağlıklı ve güvenli iş koşullarının temininin vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Dinçer, şunları kaydetti:
"Çalışana sağlanan sağlıklı ve güvenli iş ortamlarının, üretime kattığı verimlilik ve süreklilik muhakkaktır. İstihdamdan mesleki eğitime kadar her alanı kapsayan çalışma hayatında kaliteden bahsedebilmek için iş sağlığı ve güvenliği koşullarının çağdaş normlarda olması büyük önem arz etmektedir.
Bu gerçekten hareketle, iş sağlığı ve güvenliği adına yapılan harcamaların artık birer gider olarak algılanması yerine, toplumun tüm kesimlerine sağlanan uzun süreli bir sosyal fayda olduğu bilinmelidir.
İşverenler tarafından alınabilecek önlemlerin yanında iş sağlığı ve güvenliğinin bir bilinç ve eğitim konusu olduğu da açık bir gerçektir. Yapılan araştırmalar, iş kazaları ve meslek hastalıklarının neredeyse tamamının alınabilecek tedbirlerle önlenebileceğini göstermektedir. Bu nedenle işveren tarafından alınacak önlemlerin yanında işçinin de iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine riayet etmesi büyük önem taşımaktadır."
"Kültür, önce işciler tarafından benimsenmeli"
Dinçer, "iş sağlığı ve güvenliği kültürünün" öncelikle işçiler tarafından benimsenmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İş sağlığı ve güvenliği adına uyulması zorunlu kurallar işçilerimizin can kayıplarını önlemek ve sağlıklarını korumak içindir.
Bakanlığımız tarafından yapılan iş sağlığı ve güvenliği denetimleri çözüme katkıda bulunsa da kalıcı olan ve asıl hedefimiz, mesleki eğitimlerle iş sağlığı ve güvenliğinin işçilerimiz ve iş verelerimiz tarafından ortak bir bilince dönüştürülmesidir.
Bu çerçevede, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, daha verimli, daha üretken ve daha güvenli çalışma koşullarının oluşturulması için işçi ve işverenlerimize azami destek verilecek ve gerekli katkının sağlanmasına devam edilecektir.
Bu düşüncelerle toplumsal kalkınmamızın temeli olan üretimin en büyük mimarı işçilerimizin ve işverenlerimizin İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nı kutluyorum."