"Katliam röportajları" RTÜK gündeminde
Arınç, Mardin katliamına tanıklık eden çocuklarla yapılan röportajlarla ilgili 22 yayın kuruluşunun RTÜK'ün gündeminde yer aldığını bildirdi
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mardin'deki katliama tanıklık eden çocuklarla yapılan röportajların, röportaj yapılan ve yayınları izleyen çocukların ruh sağlıklarını bozduğu gerekçesiyle 22 yayın kuruluşu hakkında hazırlanan raporların RTÜK'ün gündeminde yer aldığını bildirdi.
Arınç, CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur'un, "Mardin'deki katliama ilişkin yayınlardan çocukların olumsuz etkilenmemesi için alınması gereken tedbirlere" ilişkin soru önergesini, RTÜK Başkan Vekili Abdulvahap Darendeli'nin bilgi notuyla cevapladı.
RTÜK'ün, programları, yayınlandıktan sonra ilgili yasa hükümlerine uygunluk açısından denetlediği, kurulun programlara yayından önce müdahale etme veya programları kaldırma yetkisinin bulunmadığını kaydeden Arınç, kurul uzmanlarının yayınları titizlikle takip ederek, yasa hükümlerine aykırı yayınlar için rapor düzenlediğini bildirdi.
Bilge Köyü'ndeki katliama ilişkin bir çok yayın kuruluşunda yayınlanan haberlerde, katliama tanıklık eden çocuklarla yapılan röportajların geniş bir şekilde yer almasının, hem röportaj yapılan hem de bu yayınları izleyen çocukların ruh sağlıklarının dikkate alınmadığı ve bunun da sorumlu yayıncılıkla bağdaşmadığı düşüncesiyle 22 yayın kuruluşu hakkında uzmanlarca düzenlenen raporların da kurulun gündeminde yer aldığını belirten Arınç, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek'in bilgi notuyla verdiği cevapta ise çocuklara yönelik yayınların, çocukların ruhsal durumlarıyla toplumun hassasiyetleri gözetilerek yayımlanmasının tartışılmaz bir gerçek olduğunu söyledi.
Kamunun bu konuda yapılması gereken çalışmaları düzenli ve dikkatli bir biçimde sürdürdüğünü ifade eden Arınç, "Ancak basının bu haberleri nasıl vereceği konusu hep tartışılmıştır; basın ya da medya etik ilkeleri ile de doğrudan ilişkilidir" dedi.
Bülent Arınç, her toplumsal kesimin, yaş gruplarının, engellilerin ya da benzeri grupların hassasiyetlerini gözetecek biçimde yayın yapmanın, doğrudan medya kuruluşlarının kendi sorumluluğunda olduğunu kaydetti.