"Katsayı iptali, eşitsizlik yarattı"

Katsayı iptalini değerlendiren Arınç, "İnsanları mutlu etmedi, infial duyanlar oldu" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Danıştayın, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasına ilişkin, "Bu karar bir eşitsizlik yarattı, insanları mutlu etmedi. buna infial duyanlar oldu" dedi.

Arınç, CNN Türk televizyon kanalında yayınlanan, Ankara Kulisi programında soruları yanıtladı.

"Bayramdan sonra ne ben kalırım ne Danıştay kalır" sözlerinin anımsatılması üzerine, Arınç, konuşmaya bu konudan başlandığı için teşekkür etti.

Konunun güncel olduğunu ve çok merak edildiğini belirten Arınç, "Bayramın ikinci günü AK Parti Genel Merkezi'nde bayramlaşma vardı. Ankara'da bulunduğum için ben de katıldım. Bir konuşma yaptım. Konuşmanın sonrasında gazeteciler, 'sorularımız olabilir mi?' dediler. Dedim ki, 'bayramlaşma yaptık. Teşekkür ederim.' Tekrar ısrar ettiler, her zaman yaptıkları gibi. Onlar artık bizim ayrılmaz bir parçamız oldular. Dedim ki bayramdan sonra. Tekrar ısrar ettiler. Üçüncü, dördüncü ısrardan sonra ağzımdan böyle bir cümle çıktı" diye konuştu.

"Yani bu çok planlanmış, çok anlamlı bir cümle değil" diyen Arınç, şöyle devam etti:

"Zaten başında, sonunda da başka bir şey olmayınca... 'Yeter artık sizden kurtulmanın başka yolu yok' der gibi birşey söyledik. Tabii ben bunun bu kadar dikkat çekeceğini veya televizyonların bu kadar üzerinde duracağını düşünmemiştim. Aman Allahım ondan sonra ne yorumlar yapıldı. 'Danıştay kalır ama sen gidersin' diyenler oldu. 'Sen kendine bak' diyenler oldu. 'Acaba bunun arkasından ne çıkacak' diyenler oldu. En sonunda da hiç aklıma gelmeyen bir şey, akşam bir televizyon haberlerinde, 3-4 kuvvet komutanının ifadeye çağrılması sanki gündeme bomba gibi düşen bir habermişcesine, 'Acaba Arınç, bunu mu kastetti' diye bir haber yapıldı. Buna da pes dedim doğrusu. Çok açık yüreklilikle söylüyorum; bu gelişi güzel kullanılmış yani o arkadaşlarımızın ısrarlarından kurtulmak için... Buna çok muhatap oluyorum. Aslında yeri geldiğinde, zamanı geldiğinde sorulanlara cevap veren bir insanım. 'Ne Danıştay kalır' deseydim o başka bir felaketti ama içine kendimi de sokunca biraz daha hafifletmiş oldum."

Danıştayın katsayı kararı

Arınç, Danıştayın "katsayı"ya ilişkin kararının anımsatılması üzerine, "Şimdi konunun benim cümlelerimle ilgili kısmını bitirmiş sayayım. Çok şükür ki Danıştay da yerinde ben de yerimdeyim. Birbirimize hasım olarak, birbirimiz yok etmek için kullanılmış sözler değil. Danıştayı ilgili dairesinin vermiş olduğu karardan ötürü elbette eleştireceğim. Bu kararı doğrusu hukuki bulmuyorum" dedi.

Danıştayın yüksek yargı kategorisinde saygın kurumlardan biri olduğunu ifade eden Arınç, zaman zaman bazı kararlarıyla, davranışlarıyla Danıştayı eleştirdiklerini söyledi.

Arınç, "Sayın Danıştay Başkanı ile son zamanlarda yaptığımız görüşmede kendisine bu düşüncelerimi de ifade etmiştim. Kendisi de bunu bilecektir, ama Danıştay sadece Tansel Çölaşan değil, onun davranışları, onun sözleri değil. Danıştay bir kurum. Lazım olan, elzem bir kurum. Yanlışlıkları söylenir, ama doğrularına da sahip çıkılır" diye konuştu.

Danıştayın katsayı kararına kadar yaşanan süreci anımsatan Arınç, şöyle devam etti:

"YÖK'ün çalışmalarına karşın dava açması gerekenler olabilirdi. O dava açması gerekenler açmadılar. Sayın Kanadoğlu'nun yol göstermesiyle 'yani bir baro bunu açarsa çok iyi olur' şeklindeki temennisini İstanbul Barosu yerine getirdi. Baro bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade etti. Danıştay 8. Dairesi de oy birliğiyle kararın yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Bu karar bir eşitsizlik yarattı, insanları mutlu etmedi. Buna infial duyanlar oldu. Eleştrilerini yüksek dozda söyleyenler oldu. Bu haksızlığın giderileceğine inanlar, 'Danıştayın kendi kararını düzeltmesi gerektiğini' söyleyenler oldu ama kararın ilk muhatabı YÖK'tür. Onlar da bildiğim kadarıyla Danıştayın bu kararına itiraz ettiler."

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, "gençlerimizi mağdur etmeyecek bir düzenleme yapacağız" sözlerini anımsatan Arınç, şunları söyledi:

"Benim düşünceme göre eğer YÖK Kanunu içerisine sanıyorum 20. maddeleri içerisinde yani katsayı konusunda kanun içerisine bir hüküm konulması durumunda bugünkü sıkıntı aşılabilir. İkincisi, YÖK bu işi kanuna bırakmadan kendisi yeni bir düzenleme yaparak onu yürürlüğe koyabilir. İlgili tarafların kendi düşünceleri içerisinde daha uygun model ürettiklerini düşünebiliyorum, ama bizi ilgilendiren tarafı yani Meclis ile ilgili bir konuysa yani YÖK Kanunu'na ilave edilmesi gereken bir hükmün konulması Bakanlar Kurulu'ndan bir tasarı olarak gidecekse veya bir milletvekilinin teklifiyle gidecekse biz bunu şüphesiz şahsen ben ve Hükümetim destekleriz."

"Konuşmanızda Sayın Tansel Çölaşan'a gönderme yaptınız ama kendisi emekli oldu" sözleri üzerine Arınç, "Biliyorum ama ben şu açıdan söylemiştim; iki şey var önemli olan. Bir tanesi bu hanımefendi bir yerde yaptığı konuşmada, '27 Mayıs'ı bir darbe olarak değil bir devrim' olarak nitelendirmiştir. 'Aynı zamanda halkın bunu büyük bir coşkuyla karşıladığını, idamlardan da memnun olduğunu' söylemiştir. Kulakları çınlasın eğer buna itirazı varsa. Bunu dinlemekten memnun olurum" dedi.