"Pandora'nın kutusu açıldı"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 17 Aralık sürecinin Pandora'nın kutusunu açtığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde düzenlenen yerel seçim stratejisi sunumunda, 17 Aralık sürecinin Pandora'nın kutusunu açtığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, seçimlere yönelik yaptıkları hazırlıkların belli bir olgunluğa ulaştığını ve bir bölümünü kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.

Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Yerel yöneticilerin belirlenmesinin yanı sıra hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, adalet, eşitlik gibi devletin temel nitelik ve değerlerinin de oylanacağı bir seçim sürecine girmiş bulunuyoruz" dedi.

Bu süreçte CHP olarak üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getirmek, halkın beklentilerini bütünüyle karşılamak için çok yoğun çalıştıklarını da anlatan Kılıçdaroğlu, yerel seçim kampanyasının hazırlıklarını tamamladıklarını bildirdi.

Kampanyanın ilk aşamasında bugünün Türkiye'sinde CHP'nin durduğu yere, üstlendiği tarihi işleve dair fikirleri halkla paylaşacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ayrıca CHP'nin Türkiye'ye dair hayallerini, yeni Türkiye vizyonunu da ortaya koyacaklarını aktardı.

Kampanyanın ikinci ayağında, CHP'nin yerel yönetimlerde gerçekleştireceği köklü değişiklikleri kamuoyuyla paylaşacaklarını bildiren Kılıçdaroğlu, "O zaman göreceksiniz ki CHP, kapsamlı bir yerel yönetim reformu hedefini önüne koymuş ve bunu detaylarıyla projelendirmiş tek parti olacaktır. Göreceksiniz ki CHP, hayatın her alanında insanların yaşam kalitesini artırmayı, kentlerin renkliliğini ve çeşitliliğini korumayı görev bilen bir yerel yönetim anlayışının biricik temsilcisidir" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin tarihi bir dönemden geçtiği görüşünü yineleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçekten de öyle. Türkiye inançlar, değerler, kişisel tercihler üzerinden yaratılmak istenen ayrıştırma politikalarının sonuna geldi. Son 11 yıldır Türkiye'nin büyük bir kutuplaşmanın içine hapsetmeye çalışan zihniyet, artık Türkiye'yi yönetemez halde. 11 yıl boyunca adım adım hukuk devletine ve demokrasiye olan inancı yok ettiler. Attıkları her adımda, yaptıkları her kampanyada öncelikle Türkiye'nin değil, partilerinin geleceğini düşündüler. Ülkeyi tek bir adamın gelecek planlarına mahkum etmek için yasal düzenlemelerle çalışmalarını sürdürdüler. İktidar, gücü elinde tutanların haksız kazanç makinesine dönüştürüldü. Şehirlerimizi bölüştürdüler, ormanlarımızı, kıyılarımızı... Bugün Türkiye'yi hukuk devleti olmaktan çıkarmak istiyorlar, kimsenin hukuk devletine demokrasiye olan inancı kalmadı."

"Pandoranın kutusu açıldı"

Herkesin hukuk önünde kendisini eşit hissetmediği bir ülkede birlik de olamayacağını savunan Kılıçdaroğlu, son yıllarda cumhuriyetin tarihinin en tartışmalı mahkemelerine tanık olunduğundan bahsetti.

Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin geleceğine inanmış birçok masum insan, bu mahkemelerde sanık sandalyesine oturtuldu. Derken 17 Aralık 2013 geldi. Pandoranın kutusu açıldı. 17 Aralık'tan beri ortaya saçılan suçlarını gizlemeye, yolsuzluklarını görülmez kılmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. 17 Aralık'tan beri her gün, her saat hukuk devleti ilkeleri çiğneniyor" diye konuştu.

Türkiye'nin ne zaman birliğe, bütünlüğe ihtiyaç olsa, adresin her zaman CHP olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bugün de Türkiye'nin birliğinin adresinin CHP olduğunu gören milyonların, geçmiş siyasi eğilimleri ne olursa olsun CHP etrafında toplandıklarını" dile getirdi.

CHP olarak, cumhuriyet değerlerinden ve sosyal demokrasinin temel ilkelerinden hiçbir taviz vermediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Özümüzü koruyarak kendimizi yeniledik. Kapılarımızı Türkiye'nin bütün renklerine, bütün kesimlerine, bütün sessizlerine ve kimsesizlerine açtık. Bugün Türkiye yeniden huzur, toplumsal barış istiyor. Türkiye özgürlük istiyor, fırsat eşitliği ve adalet istiyor. 2014 yerel seçimleriyle siyasette aklın ve ahlakın hakim olacağı yeni bir döneme adım atacağız. Bu yeni dönemde milletimizi bir kez daha birleştireceğiz. Halkımızın tüm kesimlerinin varlık içinde, birlik içinde özgür biçimde yaşayacağı Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz, Türkiye'yi hakkettiği demokrasiye kavuşturacağız, özgürleştireceğiz, kalkındıracağız. Bugün demokrasi, hukuk, sosyal adalet ve kardeşçe bir hayat temelinde Türkiye'yi birleştirebilecek tek güç CHP'dir. Hiç kimsenin farklı inancı, farklı yaşam tarzı nedeniyle dışlanmadığı bir ülkeyi kurabileceği tek güç CHP'dir."

"Türkiye'nin birleştirici gücü"

Bu nedenlerle CHP'yi "Türkiye'nin birleştirici gücü" olarak tanımladıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP logosunda bundan sonra hep bu ifadenin görüleceğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, "Parti amblemimizin altında bundan sonra 'CHP Türkiye'nin birleştirici gücü' yazacak. CHP, Türkiye'nin birleştirici gücüdür ve  bu güç önümüzdeki döneme damgasını vuracak güçtür" dedi.

Bu bilinç ve sorumlulukla oylara talip olurken, halkın istek ve taleplerine kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceğini aktaran Kılıçdaroğlu, CHP'nin temel vaadini ifade eden yeni sloganlarının da bu bakış açısını ortaya koyduğunu söyledi.

"Varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde..."-

CHP'nin "Varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde" şeklindeki seçim sloganını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları dedi:

"Biz bu güzel ülkenin sınırları içinde sonsuza dek, hep birlikte varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde yaşamak istiyoruz. Siyaseti de bu amaca ulaşmak için yapıyoruz. Bu nedenle, varlık, birlik ve özgürlük diyoruz. Bu üç hedeften hiç biri ötekilerden daha önemsiz ya da daha değersiz değildir. Biri olmadan diğeri de olamaz. İnsanlar kendilerini eşit hissetmiyorsa bu ülkede birlik yok demektir. Çözüm toplumun her kesimine yayılmış bir ekonomik büyüme, herkesin hukuk ve devlet önünde eşitliğine dayanan bir toplumsal birlik herkes için özgürlüktür. Ancak bunların olduğu bir Türkiye içeride mutlu, dışarıda güçlü olabilir. İşte bu nedenle CHP insanların varlık içinde, birlik içinde ve özgür biçimde yaşayacağı bir Türkiye'yi kurmaya söz veriyor."

CHP'nin her zaman "insan" diyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, iktidarlarında "insanı fakir ve zengin diye ikiye bölen konut projeleri olmayacağını" söyledi.

Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında bütün vatandaşlarımız onuruyla, gururuyla varlık içinde yaşayacak. 30 Mart günü işte böyle bir Türkiye'nin, varlık içinde, birlik içinde ve özgür biçimde yaşayan bir Türkiye'nin kuruluşu yolunda ilk büyük adımı atacağız. 30 Mart günü insanın insana kulluğunu bitirmek için uzun bir yürüyüşe başlayacağız" ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından "Türkiye'nin birleştirici gücü" isimli kısa filmin sunumu yapılırken, CHP tarafından hazırlanan ve seçimleri kazanan CHP'li belediye başkanlarına imzalattırılacak taahhütname okundu. Kılıçdaroğlu, sembolik olarak taahhütnameyi imzaladı. Daha sonra özel bir ajans tarafından hazırlanan içerisinde anlatılan sloganlarının yer aldığı seçim müziği dinletildi.

"76 milyonun güvencesi CHP'dir"

Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de CHP olarak önümüzdeki yerel seçimlere çok iyi hazırlandıklarını anlattı.

Dünyanın her yerinde demokrasinin yerel seçimlerle güçlendirildiğini bildiren Tekin, "Türkiye'de ise en ufak şeyi Başbakana sormadan yapmak mümkün değil. Yerelden yönetim anlayışı, AKP döneminde parça parça yerinden kaldırıldı. Kentsel dönüşüm yasası mevcut devam ettiği sürece tek belediye başkanı var; Tayyip Erdoğan, yardımcısı da Çevre ve Şehircilik Bakanı"  görüşünü savundu.

Seçim stratejisini hazırlarken vatandaşların "ne düşündüğüne ve taleplerine" özel bir önem verdiklerini aktaran Tekin, "İnanıyorum ki bu dönem yurttaşlarımız sadece belediye başkanı seçmeyecek aynı zamanda Türkiye'nin geleceğini, kendisinin, çocuklarının geleceğini tayin edecek. CHP'nin 90 yıllık tarihine baktığınızda her zaman Türkiye'nin sigortası olmuştur. 76 milyonun güvencesi CHP'dir" diye konuştu.

"Biz 900, AK Parti 358 adayını açıkladı"

Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da Türkiye'nin 67 gün sonra bir seçim yaşayacağını hatırlattı.

Türkiye'nin yalnızca "devlet krizi" değil bu krize eşlik eden bir de "yerel yönetim krizi" yaşadığını iddia eden Günaydın, 30 ilde özel idarelerin kapatıldığını söyledi.

Ayrıca her iki belediyeden ve muhtarlıktan birinin de kaldırıldığını ifade eden Günaydın, 30 Mart'ın CHP'ye yüklediği tarihsel misyonun farkında olduklarını söyledi.

İki yıl önce "hedef 2014" diye bir strateji yayınladıklarını ve bunları teker teker hayata geçirdiklerini anlatan Günaydın, kendilerinin 900 belediye başkan adayı açıklamalarına rağmen AK Parti'nin 358 adayını açıkladığını anlattı.

Günaydın, farklı seçim bölgelerine yönelik 300'den fazla anketin yanı sıra 120 yerde de üyelerle temayül yoklaması yaptıklarını kaydetti.