"Tavşan ODTÜ'ye küsmüş ODTÜ'nün haberi olmamış"

CHP'li Tarhan, Başbakan Erdoğan'ın ODTÜ çıkışını ve bazı üniversitelerin ODTÜ'yü kınamasını esprili bir dille eleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, üniversitelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın malı olmadığını ifade ederek, gençlerin ne söyleyeceğini Başbakan'ın karar veremeyeceğini belirterek, "Geçmişten acılı bazı rektörler ODTÜ'ye kızmış, Başbakan'ın 'kınayın' fetvasına da uyarak ODTÜ'yü kınamışlar ama neticede tavşan ODTÜ'ye küsmüş, ODTÜ'nün haberi olmamış" dedi. 
 
Yazılı bir açıklama yapan Tarhan, "Türkiye'nin gururu bir üniversiteyi mahkum etmeye çalışanların düştüğü durum kısaca bu olmuş, bu yolla kimsenin bilmediği üniversitelerinin adlarını duyurma fırsatı bulmuşlardır" diyerek, başarılı üniversiteler sıralamasına giremeyenlerin bu sayede "ODTÜ'yü en şiddetli kınayanlar listesine de, göze de girmeyi başardıklarını" ifade ederek şöyle devam etti: 
 
"Demokratik hiçbir tepkinin şiddete dönüşmemesi ve bunu arzulayanların tuzağına da düşülmemesi son derece önemlidir. Ancak Başbakan'ın taş, sopa edebiyatı da kabak tadı vermiştir. HES'lere hayır diyenlerin, Cumhuriyet Bayramı'nda elinde bayrak bayram kutlayan yaşlıların, öğretmenlerin, memurların elinde taş, sopa mı vardı? Hopa'da ölen, Ankara'da kaburgaları kırılan, Tortum'da yaşmaklarından sürüklenen, ODTÜ'de ölüm tehlikesi geçirenler taşlı sopalı terörist; üniversiteye TOMA'lar, koruma ordusuyla girip, kışkırtanlar masum muydu? Dün de ODTÜ ayaktaydı ancak kışkırtma olmayınca olaysız tepki neymiş gösterdi işte dünya aleme. Başbakan ayağını denk alsın. O istedi diye de biz haksızlığa uğrayanın, özgürlük talebinde bulunanın yanında olmaktan vazgeçecek değiliz. O istedi diye Türk uydularını takdir, ABD'nin uydularını ise tekdir etmekten vazgeçecek değiliz. 
 
Uyarıyoruz: üniversiteler Başbakan'ın malı değildir. Gençlerin ne düşünüp ne söyleyeceğine Başbakan karar veremez. Başbakan, elini üniversiteden çeksin. Gerginlikten beslenmekten vazgeçsin. Eğer, bunu yapamayacaksa, çocuklara 'asarsın, kesersin' öğüdü ile meşhur Başbakan, o zaman o elini korkak alıştırmasın. İtiraz etmeyenlere yandaşlık bildirileri yazdırmaya devam ederken, itiraz eden üniversiteleri ise, yaktırıp, yıktırıp yerine medreseler kurdursun. İçine kindar genç sivillerini yerleştiriversin olsun bitsin. Olmadı, 'yazıklar olsun' haykırışı ile zaten göreve hazırlanan vazifeşinas gazetecilerine 'işte o öğrenciler, işte o hocalar' başlığı attırıversin. 
Çok başbakanlar geldi geçti bu ülkeden, fanidir onlar da. Ancak, hiçbirinin öfkeden çatlayan sesi vicdanının sesini bu denli bastırmamıştı. Hiçbiri nefreti 3 bin 600 koruma ve ileri demokrasi gazı ile organize hale getirmeyi bu denli başaramamıştı. Hiçbiri hizmet kalitesini gazla ölçmemişti. Hiçbiri kindarlık şiarıyla ülkeyi kamplaştırmada hizmet erbabı ile birlikte hizmette bu kadar sınır tanımamıştı. Eseri ile övünebilir."