"Türkiye müthiş bir kargaşa içerisinde"
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, “Bir ülke nüfusunun 3’te 1’i adliyelere gidiyorsa, o ülkede hukuksuzluk almış başını gidiyor demektir” dedi
ANKARA - Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, bir ülkede kavga, kargaşa ve hukuksuzluk varsa, o ülkede sadece memurun ve vatandaşın karnının doymasının yetmeyeceğini vurgulayarak, “Bir ülke nüfusunun 3’te 1’i adliyelere gidiyorsa, o ülkede hukuksuzluk almış başını gidiyor demektir” dedi.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Ankara 8 Nolu Şube Olağan Genel Kurulu’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bir ülkede hukuksuzluk varsa, o ülkede sadece memurun ve vatandaşın karnının doymasının yetmeyeceğini ifade eden Yokuş, “Eşit bölüşümün olmadığı yerde zulüm var demektir. O yüzden biz Konfederasyon olarak ‘Bizim ilkemiz önce ülkemiz’ anlayışını benimsedik ve bu ilkemizden asla taviz vermedik.
O bakımdan biz hak ve emek mücadelesi verirken sadece kendimiz için istemedik. Milli gelirden toplumun her kesimi hakkaniyetli bir şekilde pay alsın dedik. Hepinizin bildiği gibi bu sene toplu sözleşme masasına oturamadık. Çünkü hükümetin sendikasıyım diyen sarı sendikalardan olmadık. İktidarın eteklerinin altına sığınarak yapılan sendikacılık ortadadır” açıklamasında bulundu.
"Devasa adliye binaları yaptık diye övünmek bir utanç vesilesidir"
Yokuş, yapılan araştırmalara göre, vatandaşın gündeminin ilk sırasında işsizlik, asayişsizlik, eğitimsizlik, hukuksuzluk ve yolsuzluğun geldiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Türkiye müthiş bir kargaşa içerisinde. Ancak siyasi iktidarın gündemine bir türlü bu hususlar gelmiyor. Ya suni gündemler yaratılıyor, ya da terör örgütünün talepleri değerlendiriliyor. 2012 yılında Türkiye genelinde 3 milyon 285 bin 925 suç olayı meydana gelmiştir. Bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 8.35 artış anlamına geliyor. Bu olaylarda fail olarak 4.5 milyon kişi, davacı veya davalı olarak yaklaşık 21 milyon kişi de adliye kayıtlarına geçmiştir. Bir ülke nüfusunun 3’te 1’i adliyelere gidiyorsa, o ülkede hukuksuzluk almış başını gidiyor demektir. Devasa Adliye binaları yaptık diye övünmek aslında bir utanç vesilesidir.”
"Doğu ve Güneydoğu PKK'ya teslim edildi"
AKP hükümetinin Türklük, Atatürk ve Cumhuriyet’in kazanımlarıyla ciddi problemlerinin olduğunu belirten Yokuş, şöyle devam etti:
“Türk Milleti’nin milli kimliğini yok ederek, 2. dille yeni bir millet yaratmaya çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti kurucusunun ortaya koyduğu millet iradesini yok etmeye çalışıyorlar. Nedeni ise ABD’nin ve İmralı’daki terörist başının böyle istemesidir.
Başbakan diyor ki, ‘Siz Türk Milleti derseniz, onlar da Kürt Milleti der. Açılım süreci, demokratikleşme paketi derken ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi PKK’ya teslim edildi. O yüzden Türk Milleti demeyin.’ Peki ne diyeceğiz? 7 bin yıl boyunca bize Türk Milleti denildi. Bundan sonra adımızı mı değiştireceğiz? 36 etnik gruptan bahsediyor. Amerika’nın nasıl Amerika olduğunu bilmiyor mu? Amerikanım, Fransızım, İngilizim demekten vazgeçtiler mi? Alt kimlikleri ayyuka çıkartmak bu ülkeye bölünme ve parçalanmaktan başka bir şey getirmez. Yugoslavya gibi mi olalım istiyorlar? Siyasi iktidarın tarihten ders çıkartması lazım.
Milli kimliğimize ve Türklüğümüze yapılan saldırılar yetmemiş olacak ki; Erdoğan Kürdistan’ın başkenti ilan edilen Diyarbakır’da peşmerge başı Barzani ve Türk milletine hakaret eden Şivan Perver ile bir araya geldi. Orada Kürtçe afişlerle ve Kürdistan’a hoş geldiniz denilerek karşılandı. Peşmerge başının geçeceği yollardan 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazılı tabelalar kaldırıldı. Böyle bir utanç tablosunu kabul etmemiz mümkün değildir.”