"Türkiye şoklara bağışık değil fakat eskiye göre daha dayanıklı"
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, kriz ortamında Türkiye'nin mali durumunu değerlendirdi
LONDRA - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin şoklara karşı bağışık olmadığını ama şoklar karşısında geçmişle karşılaştırılamayacak kadar dayanıklı olduğunu ve bir çok ülkeye oranla dirençli durumda bulunduğunu ifade etti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEIK), Financial Times gazetesi, The Bankers Dergisinin Londra'da ortaklaşa düzenlediği, "Türkiye;deki Bankacılık Sistemi" konulu Konferansta konuşan Bakan Şimşek, Bankacılık sektörünün güçlü, sağlıklı ve sağlam olduğunu, yüksek likiditesi bulunduğunu, sermaye yapılarının güçlü ve varlık kalitelerinin iyi olduğunu belirtirken, sektörün uzun süredir yoluna yüksek karlılıkla devam ettiğini anlattı.
Bankacılık yakından izleniyor
Türk bankacılık sektörünün, dünyada yaşanan ekonomik şokun etkilerini sınırlayacak niteliklere sahip olduğuna da dikkati çeken Bakan Şimşek, hükümet olarak bankacılık sektöründeki gelişmeleri yakından izlediklerini, gerekirse sisteme likidite de sağlayabileceklerini bildirdi.
Bankacılık dışı özel sektörün döviz açık pozisyonunun 40 milyar dolarlık bölümünün Türk bankalarının yurt dışı şubelerinden sağlandığına işaret eden Bakan, 34 milyar dolarlık bölümünün ise dış borçlanma olduğunu hatırlattı.
Kamu kesiminin borçlanma ihtiyacının ise büyük ölçüde düştüğünü, bu rakamın milli gelire oranının sıfır düzeyine indiğini belirten Bakan Şimşek, net borç stoğunun milli gelire oranında da hızlı bir düşüş kaydedildiğini ifade etti.
Kamu finansman dengesinin sağlam olduğunu, Türkiye'nin son birkaç yılda gerek borç dinamiklerini iyileştirmede, gerekse bütçe açıklarını azaltmada büyük başarı elde ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu nedenle de Türk ekonomisinin çok daha dayanıklı bir durumda olduğunu belirtti.
Yabancı sermaye beklentisi 15 milyar dolar
Bakan Şimşek, Türkiye'nin vergi gelirlerinin AB ve OECD ülkelerine göre fazla olmadığını ancak bu durumu iyileştirmeye çalıştıklarını belirtti.
Eğitim, altyapı gibi alanlardaki büyük yatırımlara dikkati çeken Şimşek, Türkiye;de 1950-2000 yılları arasında 110 kilometre demir yolu yapıldığını, bugün bunun 11 kat fazlasının başarıldığını ifade etti. Şimşek Türkiye;de 2002 yılına kadar 6100 kilometre duble yol yapıldığını, bunun bugün 15 bin kilometreye çıkartıldığını, 2012 yılı itibariyle de 22,500 kilometreye çıkartılmasının hedeflendiğini de ifade etti.
Bakan Şimşek, bu yılın sonuna kadar Türkiye'ye 15 milyar dolar tutarında doğrudan yabancı yatırım gelmesinin beklendiğini, bu rakamın Ağustos ayına kadar 11 milyar dolar olarak geçekleştiğini bildirdi.
Özelleştirmenin devam ettiğini de belirten Şimşek, özellikle enerji sektöründe yapılan özelleştirmelere dikkati çekti. Şimşek, Türkiye'nin bir enerji merkezi ve bir kesişme noktası durumunda bulunduğunu ifade etti.
Enflasyon düşecek
Enflasyonun bütün dünyada olduğu gibi enerji ve gıda fiyatlarına bağlı olarak hedeflenenden yüksek seyrettiğini de belirten Bakan Şimşek, ancak enerji fiyatlarındaki düşüş ve gıda fiyatlarındaki normalleşme sonucu enflasyon oranında düşme beklediklerini bildirdi. Bakan Şimşek Türkiye'nin enflasyon konusunda dünyada 62. sıraya gerilediğini de vurguladı.
Uzun vadede büyük bir potansiyel barındıran Türkiye;nin, Avrupa;nın 6. büyük, dünyanın ise 15. büyük ekonomisi olduğunu hatırlatan Bakan Şimşek, büyüme alanında ise bir yavaşlama olacağını bildirdi.
Şimşek 2009 için büyüme oranının yüzde 4;e yakın olarak hedeflendiğini, bunun iyimser bir tahmin olarak görülebileceğini ancak, kendisinin buna inandığını ifade etti. 2009 için yüzde 7,5 ya da daha düşük bir enflasyon oranı tahmininde bulunduklarını da belirten Bakan Şimşek, cari işlem açığının da azaltılmasını hedeflediklerini kaydetti.
Bütün dünyada bütçelerin yeniden düzenlenmek zorunda kalınacağını, bunun reel ekonomiye etkisinin kaçınılmaz olacağını da belirten Şimşek, Türkiye'nin de bundan muaf olmadığını ifade etti.
Para politikasında temkinli duruş sürüyor
Bakan Şimşek, bir soru üzerine 2009 yılında büyümenin düşük çıkması riskine karşılık bütçenin bir takım önlemler içerdiğini, harcamaların bir kısmının gelir performansına bağlanacağını, bütçe disiplininin bu yılla korunacağını bildirdi.
Para politikasındaki temkinli duruşun sürdüğünü, yatırım ortamının iyileştirilmesine devam edileceğini, sosyal güvenlik, istihdam reformu, enerji piyasası gibi bir çok reformların yapıldığını belirten Şimşek, bu reformlarla ilgili atılması gereken adımların bulunduğunu, ikinci, üçüncü nesil reformların yapılabileceğini anlattı.
Eğitimde kalitenin arttırılması, tarımda ölçek büyütme gibi reformların da yapılacağını anlatan Şimşek, "kısa dönemde tabii ki dünyada da Türkiye;de de bir takım iniş çıkışlar yaşanıyor. Yatırımcıların kısa dönemli iniş çıkışların ötesine bakması ve Türkiye'nin uzun ve orta dönem yüksek büyüme potansiyeline odaklanması gerek" dedi.
Türkiye'nin giderek AB;ye yakınsadığını, AB ülkeleri gibi düşük risk profiline ve aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin büyüme potansiyeline sahip olduğunu belirten Bakan Mehmet Şimşek, yatırımcıların Türkiye'ye bakarken, AB;ye yakınsayan, yasal kurumsal alt yapısı açısından Avrupa'yla arayı kapatan, aynı zamanda yüksek büyüme potansiyeline sahip bir ülke görülmesi gerektiğini vurguladı. Şimşek, "yatırımcıların kısa dönemli iniş çıkışlara odaklanmadan, Türkiye'nin uzun dönem potansiyelini değerlendirmesi gerekir" dedi.
Bakan Şimşek bu akşam Türk-İngiliz Sanayi ve Ticaret Odasında da bir konuşma yapacak.