"Türkiye'ye özel bir saygı var"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İİT heyetiyle Arakan'a yaptıkları ziyarete ilişkin, "İlk defa belki tarihinde Myanmar böyle bir uluslararası heyeti kabul etti ve Arakan'ı açtı. Bu, olumlu bir adım" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NAYPİDAV - Davutoğlu, Myanmar temaslarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin geçen yıl Arakan'da olayların başlamasıyla birlikte konuya yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, "Çünkü bizim buraya bir tarih borcumuz var. Burada şehitlerimiz var" diye konuştu. 

Geçen yıl, olayların sıcaklığının yoğun şekilde hissedildiği bir dönemde Arakan'a gerçekleştirdiği ziyarette duygusal anlar yaşadığını hatırlatan Davutoğlu, o dönemden bu yana İİT'nin de bir ziyarette bulunması için çaba gösterdiklerini ancak Myanmar'daki bazı çevrelerce İİT'ye karşı bir kampanya yürütüldüğünü anlattı. 

Bir yılın ardından söz konusu ziyareti gerçekleştirdiklerini aktaran Davutoğlu, İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Türkiye'nin öncülüğünde kurulan İİT Rohingya Temas Grubu ile dün Myanmarlı yetkililerle görüştüklerini, bugün de doğrudan alana gittiklerini ifade etti. 

"Sözünüzü unutmadınız, tekrar geldiniz"

Bölgedeki temasları kapsamında Müslüman ve Budistlerin katıldığı bir toplantıda iki tarafı da dinlediklerini belirten Davutoğlu, bölgeye getirdikleri yardımların 1000 kutuluk sembolik bir bölümünü de dağıttıklarını dile getirdi. Davutoğlu, şöyle konuştu: 

"Cuma namazını Müslümanlarla birlikte eda ettikten sonra, Müslümanların yoğun olarak bulunduğu bir kampa binlerce Müslümanın olağanüstü duygu dolu kucaklamalarıyla ulaştık. Zaten kampa gelirken de daha önce bizi burada karşılamış olanlar, bu sefer geldiler ve 'Sözünüzü unutmadınız, tekrar geldiniz, beklemiyorduk tekrar geleceğinizi ama geldiniz, sözünüzde durdunuz' diye yaşlısı, genci sarıldı. Biz de onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağımızı, kendilerini yalnız hissetmemeleri gerektiğini söyledik." 

Binlerce insanın katılımıyla büyük bir coşku seli halinde bir araya geldiklerini anlatan Davutoğlu, "Hepsi bizi görmüş olmaktan dolayı büyük bir mutluluk içindeydiler" ifadesini kullandı. 

İki toplumun liderlerini Türkiye'ye davet etti

Davutoğlu, bölgedeki Budist toplumunun kanaat önderleriyle de bir araya geldiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Onlarda çok ciddi önyargılar var, gerek Müslüman topluluğa gerekse İİT'ye karşı. Onların bu önyargılarını kırmak için kimi zaman nasihat ettik, kimi zaman İslam dünyasının bu konudaki hassasiyetini aktardık, kimi zaman da geçmişe değil geleceğe bakmaları gerektiğini. Çünkü sürekli geçmiş argümanlar üzerinden fikir yürütmeye çalışıyorlar. Türkiye'ye yönelik herhangi bir olumsuz yaklaşımları yoktu. Gayet dostane, güzel bir fikir alışverişi oldu. Sonra da Müslüman toplumunun liderleriyle bir araya geldik. Onlara da hem yardımlarımızı verdik hem dayanışmamızı aktardık." 

Davutoğlu, iki toplumun liderlerini Türkiye'ye davet ettiğine değinerek, "(Gelin sizi bu ortamdan çıkaralım. Türkiye'de çok daha birbirinizi doğru anlayacağınız, önyargıları aşabileceğiniz ortamda buluşturalım) diye bir davette de bulundum. Memnun oldular. Tabii buradan gelebilmeleri mümkün olur mu olmaz mı o ayrı bir konu ama en azından kendilerine olan gönül sıcaklığımızı ifade etmiş olduk" değerlendirmesinde bulundu. 

"Tsunami olsa, komşunuzu kurtarmayacak mısınız?"

Geçen seneye göre, Arakan'daki şartlarda kısmi bir iyileşme görüldüğünü ifade eden Davutoğlu, temel sorunların ise hala var olduğuna dikkati çekerek, "En temel sorun da vatandaşlık haklarının verilmesi" dedi. Müslümanların, bu topraklarda asırlardır yaşadıklarını ve eşit vatandaş olmak istediklerini vurgulayan Davutoğlu, Budist kesimin ise Müslümanların vatandaşlık hakları konusunda iddia sahibi olmamaları gerektiğini düşündüğünü söyledi. 

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şunları söyledi: 

"Onlara da şu örneği verdim; 'Yarın burada bir tsunami olsa, Filipinler'de olduğu gibi tayfun olsa ki daha önce tsunami bu bölgede oldu, komşularınız sizi kurtarmayacak mı, siz komşularınızı kurtarmayacak mısınız? O zaman da tutup bu tarihi argümanları mı karşılıklı kullanacaksınız?  Biraz onların o önyargılarını kırmaya çalıştık." 

Müslümanların, yabancı izlenimi vereceği endişesiyle "Bengali" adı altında kayıt olmak konusunda tedirginlik yaşadıklarını aktaran Davutoğlu, bu kaygıları da Myanmar makamlarına ilettiklerini, yetkililerin kendilerinden yardım istediğini belirtti. Davutoğlu, "Biz de hiçbir ayrım gözetmeden hepsinin vatandaşlığa kabul edilmesi şartıyla veya bu ilke paralelinde katkıda bulunabileceğimizi ifade ettik. Bundan sonra da İİT olarak da Türkiye olarak da Myanmar yetkilileriyle görüşmelere devam edeceğiz" diye konuştu. 

Türkiye'ye yönelik yaklaşımı da değerlendiren Davutoğlu, "Bütün tarafların Türkiye'ye özel bir saygıları var. Çünkü hiçbir ayrım gözetmeden buraya getirip yardımları dağıttık. Myanmar hükümetiyle de dürüst, açık, şeffaf bir diyaloğumuz var" ifadesini kullandı. 

Bakan Davutoğlu, İİT'nin Myanmar temaslarına ilişkin hazırlanacak raporların, teşkilatın aralık ayında Gine'de düzenlenecek toplantısında sunulacağını ve çıkacak karar doğrultusunda Myanmar hükümetiyle işbirliğinin çerçevesini oluşturacaklarını da ifade etti. 

Temaslarında, İİT ile Myanmar arasında daimi bir iletişim kanalı bulunmasını da önerdiğini aktaran Davutoğlu, Myanmarlı yetkililere, önyargıların, içine kapanarak değil, Arakan'ı dünyaya açarak aşılabileceğini söylediğini aktardı.  

"Türk büyükelçiliği, İİT temas noktası olacak"

Myanmar makamlarının İİT'nin ofis açmasına henüz sıcak bakmadığına ancak bir büyükelçiliği İİT'nin temas noktası olarak kabul edebileceğine değinen Davutoğlu, "Burada en aktif büyükelçilik bizim büyükelçiliğimiz. muhtemelen bizim büyükelçiliğimiz üzerinden İİT temas noktası olarak çalışacak" dedi.  

İİT heyetinin Myanmar ziyaretine ilişkin çalışmalarından ötürü Türkiye'nin Nayipidav Büyükelçiliği ve New York'taki İİT Daimi Temsilciliği'ne teşekkür eden Davutoğlu, "İlk defa belki tarihinde Myanmar böyle bir uluslararası heyeti kabul etti ve Arakan'ı açtı. Bu, olumlu bir adım, inşallah oradaki kardeşlerimizin acılarının dindirilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.