"Yeni bir bozon bulduk. Kütlesi protondan 135 kat ağır"
CERN'de görev yapan Türk bilimadamlarından Doç. Dr. Erkcan Özcan, yeni bir parçacığın bulunduğunu belirterek, "Bu büyük ihtimalle Higgs Bozonu" dedi.
İSTANBUL - İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) görev yapan Doç. Dr. Erkcan Özcan, "Yeni bir bozon bulduk. Kütlesi 126GeV civarında, yani protondan yaklaşık 135 kat ağır" dedi.
CERN laboratuvarındaki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı üzerindeki iki ana deneyde de katkısı olan Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Erhan Gülmez, Doç. Dr. Erkcan Özcan ve Doç. Dr. İbrahim Semiz, BÜ'de, son günlerin en önemli gelişmelerinden "Higgs Bozonu" keşfiyle ilgili konferans düzenledi.
"Türkiye gözlemci statüsünde"
CERN'deki ATLAS deneyinde görev yapan Doç. Dr. Erkcan Özcan, burada 2 bin 300 daimi personelin, 830 sözleşmeli personelin, 10 bin kadar da kullanıcının bulunduğunu belirterek, 1954'te 12 ülkenin kurduğu laboratuvarın bugün Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Bulgaristan, çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya ve Yunanistan'dan oluşan 20 üyesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, ABD, Hindistan, Japonya, Rusya Federasyonu, Avrupa Komisyonu ve UNESCO ile birlikte gözlemci statüsünde olduğunu belirten Özcan, Türkiye'nin üyeliğe adaylığının da kabul edildiğini kaydetti.
CERN'de "CMS", "ATLAS", "LHCb" ve "ALICE" şeklinde adlandırılan dört deneyin yürütüldüğünü kaydeden Özcan, bu deneylerin belli başlı amacının, "evrenin başlangıcı hakkında bilgi edinmek, madde ve enerjinin evrenin başlangıcında nasıl olduğunu, nasıl etkileştiğini bulmak" olduğunu ifade etti.
CERN'deki çalışmalarda bilgi teknolojileri alanında önemli keşifler yapıldığını, internetin bunlardan biri olduğunu belirten Özcan, araştırmalar sırasında "yarının bilim insanları ile mühendislerinin yetiştirildiğini, farklı kültür ve ülkelerden insanların da bir araya geldiğini" anlattı.
"Dünyanın en büyük buzdolabı"
CERN'de kullanılan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ile ilgili de bilgi veren Özcan, bunun 1980'lerden beri tasarlanan ve bugün itibarıyla dünyanın en yüksek enerjili parçacık çarpıştırıcısı olduğunu söyledi.
Çarpıştırıcının, yerin 100 metre altında ve 26,7 kilometre uzunluğunda olduğunu, 9600 süper mıknatıstan oluştuğunu anlatan Özcan, burada saniyede 600 milyon çarpışma elde edildiğini kaydetti.
Özcan, çarpıştırıcının yerin 100 metre altında inşa edilmesinin nedenine ilişkin de şunları söyledi:
"Yerin altında olmasında amaç, makine çalışırken ortaya çıkan geçici radyasyona karşı canlıları güvende tutmaktır. Özellikle 100 metre kadar derin olmasının bir sebebiyse fiyattır. Fransa'da toprak belli bir derinliğin altında devlet malıdır ve o derinliğin altına tünel kazmak için kimsenin mülkiyetinin kamulaştırılması gerekmez."
Çarpıştıcının, Eyfel Kulesi'nin 3,5 katı ağırlığında olduğunu, -271 santigrat dereceyle dünyanın en büyük buzdolabı olarak görülebileceğini, 10 üzeri eksi 13 atm iç basıncıyla güneş sistemindeki en boş yer olduğunu, oluşturduğu manyetik alanın da dünyanın manyetik alanının 150 bin katı olduğunu belirten Özcan, "Buradaki çarpıştırmalardan bir yılda elde edilen veriyi CD'lere yazsak 20 km'lik bir dağ oluşurdu" diye konuştu.
Büyük Hadron Çarpıştırıcı'nın bir 10 yıl daha çalıştırılmasının düşünüldüğünü aktaran Özcan, "Aralarda durup enerji ve ışınlık yükseltme işlemleri yapılacak. Daha bir sürü yeni buluşlar olabilir. CERN'de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dışında da bir sürü temel araştırma yürütülüyor, hem de sadece yeryüzünde değil" dedi.
"Higgs Bozonu"
CERN'de keşfedilen ve kamuoyuna "Higgs Bozonu keşfedildi" şeklinde yansıyan buluşu doğrulayan Özcan, "Yeni bir bozon bulduk. Kütlesi 126GeV civarında, yani protondan yaklaşık 135 kat ağır" dedi.
Bunun, "büyük ihtimalle" Higgs Bozonu olduğunu belirten Özcan, "Standart Model'in beklediği bölgede ve de onunla uyumlu kanallarda bulundu. Ancak nihai kararı almak için, daha çok veri alıp bulduğumuz bozonun özelliklerini ortaya çıkartmalıyız. SM Higgs'i olsa da olmasa da insanlık için çok büyük bir buluş" diye konuştu.
Doç. Dr. İbrahim Semiz de insanlığın 2500 yıldır "Maddeyi oluşturan temel öğeler nelerdir?" sorusuna yanıt aradığını, bu soruya çeşitli dönemlerde çeşitli doğruluk derecelerinde yanıtlar üretildiğini ifade ederek, Higgs Bozonu'nun bu soruya verilen son yanıtın parçası olduğunu söyledi.
CERN'deki deneylerde kullanılan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın, insanlığın maddenin iç yapısını araştırmada kullandığı son tekniklerden biri olduğunu vurgulayan Semiz, "Parçacıkları hareket enerjisiyle yüklüyor ve çarpıştırıyoruz, bu arada hareket enerjisi kütleye dönüşüyor. Bu kütle de yine parçacıklar şeklinde tezahür ediyor" dedi.
Semiz, Higgs Bozonu'nun da evrendeki kütlesiz parçacıklar olan quark, lepton, foton, gluon, W ve Z parçacıklarının, onlarla etkileşime girerek kütleliymişler gibi davranmalarını sağladığını kaydetti.
Prof. Dr. Erhan Gülmez de BÜ'nün CERN'deki iki büyük deneye birden katılan tek Türk üniversitesi ve yine bu nitelikteki ender dünya üniversitelerinden biri olduğunu söyledi.