"Yeni paket ile kendinizi korumaya alıyorsunuz!"

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, iktidarın ÖYM ile ilgili düzenlemeyle kendini koruma altına aldığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Genel Kurulu'nda, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli  Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sürüyor. 

Teklif üzerinde BDP Grubu adına konuşan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, yargıda yaşanan sorunlarla ilgili verdikleri yasa tekliflerinin AK Parti tarafından gündeme getirilmediğini belirterek, adil yargılanmanın ön koşulunun bağımsız ve tarafsız yargı gerektiğini, HSYK'dan polise kadar siyasi iktidarın emri altında görev yapılan bir ülkede adaletten bahsedilemeyeceğini söyledi. Kaplan, partisine mensup belediye başkanlarının 5 yıldan beri KCK davasından dolayı tutuklu olduğunu belirterek, "Yerel seçimlere az zaman kaldı. Bunu yapanların burnundan fitil fitil getirip, sizin ahınızı onların burnundan çıkaracağız" dedi.   

Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını istediklerinde iktidarın kendi üzerlerine saldırdığını anlatan Kaplan, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan ve ÖYM'lerin kendilerini de yargılayacağı endişesinden dolayı kaldırılmak istendiğini söyledi. ÖYM'ler kaldırılırken Terörle Mücadele Kanunu'nun aynen durduğunu dile getiren Kaplan, mahkemelerin kaldırılmasıyla uzun tutukluluk sorununun çözülmeyeceğini belirtti. 

"Kıyamete kadar iktidar koltuğunda oturacağınızı mı sanıyorsunuz?" 

Kaplan, "Çok tehlikeli bir süreç bu...HSYK'yı, polisi, TİB'i, dinlemeyi kendinize bağlayabilirsiniz, şimdi MİT Kanunu'nu getirerek her türlü operasyonel yetkiyi kendinize bağlayabilirsiniz. Bu ülkenin adı hukuk ülkesi, insan hakları, demokrasi ülkesi olmaz, ülkede adalet olmaz. Adı diktatörlük olur, diktatör rejimi olur. Hükümet'e bağlı bir rejimin adı olur. Kıyamete kadar iktidar koltuğunda oturacağınızı mı sanıyorsunuz? Ülkenin bu kadar ağır yükleri varken, adalet, cezaevleri, soruşturma, dinleme konusunda bunlara ayar vermeyenlere halk sandıkta düzen ve ayar vermesini bilecektir. Bu yasa ile kendinizi koruma altına alıyorsunuz" diye konuştu. 

Kaplan, mahkemelerin yolsuzluk, rüşvet, ihale gibi konularında verdiği tedbir kararının önünü kesmenin hiçbir zaman adalet olmayacağını ifade ederek,  düzenlemenin "Nereden bulurum yasası"na dönüştürülmeye çalışıldığını ifade etti.   

"Sahibinin sesini dinlememeye başladı" 

Teklif üzerinde CHP Grubu adına konuşan Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, "ÖYM'ler tasfiye aşamasına geldi çünkü artık sahibinin sesini dinlememeye başladı. ÖYM'lerin kaldırılmasını olumlu buluyoruz ama geç kalındı. Teklifte ÖYM'lerin neden kaldırıldığına dair gerekçe yok ama AKP yetkililerin  ifadelerine bakıldığında bu mahkemelerin hukuk dışı uygulamalara girdiği ve çeteleşmenin olduğu ifade ediliyor. Eğer böyleyse tek başına kapatmak yeterli olmaz, hukuk devletine aykırı ve vicdanları sızlatan kararlarını da gözden geçirmek gerekir. Yoksa bu mahkemelerden iktidara gelecek saldırıları defetmek istendiği anlaşılır. Eğer bu mahkemeleri kaldırıyorsak, yarattığı tahribatı da gidermek durumundayız. Biri zalimlik yaparsa hukukta hakkınızı ararsınız ama yargı zalim olursa hakkınızı nerede arayacaksınız, burada Parlamento'da arayacaksınız. Yargı zalimlik yapan pozisyona gelmişse, bunu gidermek Parlamento'nun yetkisindedir" görüşünü ifade etti.  

Teklifle,  aramanın önüne engel konulduğunu belirten Aldan, aramanın zorlaştırılması halinde suçla mücadele edilemeyeceğini, uygulamada büyük tereddütler yaratacağını söyledi. El koymanın da zorlaştırıldığını, el koymadan önce BDDK, MASAK, SPK gibi özerk kurumlardan rapor istenmesinin zorunlu kılındığını anlatan Aldan, bu raporların  iki yıldan önce çıkarılmayacağını, kurumların rapor talebinin altından kalkamayacağını vurguladı. 

"Yürütme organın elindeki özerk kurumlar kimin malına el konulacağını, kiminkine konulmayacağına karar verecek. Bu hukuk devletiyle bağdaşmaz" diyen Aldan, iletişimin dinlenmesinde oybirliği istenmesinin de yanlış olduğunu kaydetti. Aldan, "Türkiye'deki 400 ağır ceza mahkemesine birer iktidar adamı atandığında, iktidardaki hiç kimse dinlenemeyecek. Ağırlaştırılmış müebbet cezası için  iki oy yeterken, dinleme için oybirliği aramak komiktir.  '7 Aralık'taki gibi son dakika golü yemeyelim' anlayışı burada etkili olmuştur" dedi. 

Aldan, düzenlemeyle  hakimler hakkında kişisel dava açılamayacağını ancak savcılar hakkında açılacağını belirterek, "Başbakan'ın oğlu 17 Aralık soruşturmasında savcılara yönelik dava açsın diye dün iktidar çoğunluğuyla kabul edilen madde, bugün yürürlükten kaldırılıyor.  Eski ortaklar arasındaki mücadele paralel yapı değil, egemenlik çıkarlarına dayalı paralellerin çakışmasıdır. Bu aslında paralel yapı bahanesiyle Türkiye'de demokrasiyi paketleme mücadelesidir" görüşünü ifade etti.