Sanat da yatırım aracı oldu
Varlıklı insanlar için sanat eseri almak artık sadece tutku değil, aynı zamanda yatırım aracı oldu.
İSTANBUL - Sanat eseri sahibi olmak artık sadece tutku değil, aynı zamanda yatırım. Dünyada ve Türkiye'de son yıllarda varlıklı insanların alternatif yatırım tercihleri arasında yer almaya başlayan sanata, Türkiye'de bir bankanın kredi musluklarını açmasıyla sanatseverler de bankacılık sektörünün müşterileri arasına girmiş oldu.
Son yıllarda sanata ilginin artması ve sanat eserlerinin daha da değerlenmesiyle her geçen gün artan sanat yatırımı taleplerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan sanat danışmanlığı ve kredileri, dünyada alternatif bir yatırım aracı haline geldi.
Değerli sanat eserlerini antika meraklıları ile buluşturan müzayedelerde, başta ünlü ressamlara ait tablolar olmak üzere milyonlarca liradan alıcı bulan eserler sadece koleksiyonerlerin değil, bankaların da iştahını kabartıyor. Bankalar, fiyatları tahmin edilenin üzerine çıkan sanat eseri için koleksiyonerlere sunduğu finansal desteğin yanı sıra sanat danışmanlığı hizmeti de veriyor.
Dünyada sanat eserleri pazar büyüklüğünün 75 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilirken, Norveçli ressam Edvard Munch'un en önemli eseri "Çığlık"'ın New York'ta yapılan müzayedede yaklaşık 120 milyon dolara, yine New York'ta 8 Mayıs'ta Mark Rothko'nun "Turuncu, Kırmızı, Sarı" adlı eserinin 86,8 milyar dolara satılması, piyasası gelişen sanata harcanan paranın da arttığını gösteriyor.
Türkiye'de ise 2001'de 5 milyon dolar olan sanat piyasası hacmi, 2010'da 105 milyon dolara çıktı. Son 2 yılda ise Türk sanat piyasası büyüklüğünün 300 milyon dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.
Türkiye'de de birçok kültür-sanat etkinliğine sporsor olan Yapı Kredi, verdiği kredi ile altın gibi "güvenilir liman" olarak görülen sanata yatırımı ve koleksiyonerliği teşvik eder hale geldi. Yapı Kredi'nin birkaç yıldır müşterilerine sunduğu "sanat eserleri kredisi" ile tablo, heykel, hat eserleri, değerli sikke ve antikalar artık birer yatırım enstrümanı.
"Çıta çok yükseklere çıktı"
Yapı Kredi Özel Bankacılık Pazarlama Direktörü İmre Tüylü, Türkiye'de sanat piyasasının 10 yılda 20 kat büyüdüğünü, sanat eserleri ile ilgilenen müşteri sayısında da ciddi bir artış yaşandığını belirtti.
Her yıl daha fazla kişinin bu alana yöneldiğini belirten Tüylü, "Eskiden Fikret Mualla veya Zonaro sergilerinin önünde kuyruklar oluşurken, şimdi çıta çok yükseklere çıktığı için Dali, Picasso ve Goya sergilerini görmek kanıksandı. Bütün bu oluşumlar içerisinde özel galerilerin hobi galerileri olmaktan çıkıp büyük şirketler ve holdingler tarafından desteklenmeye başlanması, sanata saygıyı ve ilgiyi arttırdı. Bunun paralelinde açılan özel okullarda sanat bölümleri çoğaldı ve sanatın izleyici kitlesinde 1980'lere oranla yüzde 200'e varan artışlar oldu. Aynı zamanda günümüz sanatına duyulan ilgi, bienaller, çağdaş sanat fuarları, açılan ciddi, güncel sanat sergileriyle hiç olmadığı kadar popüler, toplumun her kesimi tarafından beğenilen ve ilgi gösterilen bir hal aldı" şeklinde konuştu.
Türkiye'de sanat eserleri pazarının büyüklüğünün dünyayı takip eden şekilde arttığına ve bu artışın son yıllarda hız kazandığına işaret eden Tüylü, Londra'da düzenlenen Çağdaş Türk Sanatı Müzayedesi'nde Nejad Melih Devrim'in "Soyut Kompozisyon" adlı eserinin 735 bin 650 sterline satılması ve Erol Akyavaş'ın "En-el Hak" adlı eserinin 2,78 milyon liraya alıcı bulmasının, günümüzde çağdaş sanat eserlerinin, 2000'li yıllarda müzayedelerde satılmasıyla başlayan gelişiminin "ne kadar ciddi bir noktaya geldiğinin göstergesi" olduğunu, ayrıca, Türkiye'den birçok çağdaş sanatçının eserinin de dünyanın önemli müzeleri tarafından alınmaya başlandığını anlattı.